CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da Türkiye Bosna Sancak Derneği’ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, “Bizim felsefemiz, dış politika milli olmak zorundadır. Dış politikada iktidar muhalefet yoktur. Bütün bir millet olarak beraber olmak zorundayız ve desteğimizi o şekilde verdik. O destek her zaman sürecektir. Sonra gelir Türkiye’de kimi A parti kimi B partisi diyebilir. Bizim Balkanlara bakış açımız milli olmak zorundadır” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Bayrampaşa’da Türkiye Bosna Sancak Derneği’ni bugün ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, Türkiye Bosna Derneği Başkanı Muhammed Sancaktar ile görüştü. Kılıçdaroğlu’na CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de eşlik etti. Kılıçdaroğlu, Türkiye Bosna Sancak Derneği’ndeki sergiyi de gezdi. Kemal Kılıçdaroğlu’na Boşnak böreği ikram edildi. Kılıçdaroğlu, daha sonra dernek üyelerine seslendi.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

BALKANLARDAN GÖÇLERİN DRAMINI HEPİMİZ BİLİYORUZ: Gerçekten çok güzel, dünyanın en zengin kültürüne sahip bir ülkede yaşıyoruz. Kültürleri yaşatmak kadar güzel bir şey yok. Başkanımız ne güzel söyledi, ‘üst kimliğimiz var, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız ve ne güzel ne mutlu Türk’üm diye söyleyebiliyoruz.’ Bir de alt kimliğimiz var, çocuklarımıza Boşnakçayı öğretiyoruz, ne kadar güzel. Kültür bir toplumun zenginliğidir ve dünyanın en zengin kültürüne sahip olan bir ülkede yaşıyoruz. Urfa’nın Hoyratını da biliriz Karadeniz’in hareketli türkülerini de biliriz. Bu zenginliği yaşatmamız lazım. Zenginlik kavga nedeni olmamalı, hepimizin övüneceği bir alan olmalı. Az önce bir odanız vardı, kültürlerin sergilendiği. Sizden önce gelenlerin bavullarından kilimlerine, fenerlerinden diğer pek çok ürüne kadar sergileniyor. Fotoğraf çektirdik, benim için değerli bir fotoğraf. Kültürü yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak gerekiyor. Sizlerin yaşadığı dramı daha doğrusu Balkanlardan göçlerin dramını hepimiz biliyoruz. Büyük acıların çekildiğini biliyoruz. Ben bunları biliyorum ama sizlere dramı yaşayanlar anlattılar, eminim. Babalarınız anlattı, dedeleriniz anlattı, yaşanan dramı anlattı. Yaşanan dramlardan ders çıkarmak ve geleceği barış, sevgi üzerine inşa etmek kadar güzel bir şey yok.

DERNEK YAPIYOR DA KOSKOCA TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ Mİ YAPMAYACAK, YAPACAKTIR: Yine Başkanımız söyledi, Türkiye Bosna Sancak Derneği’ni Bakanlar Kurulu’nca ‘kamu yararı’ unvanı verildi. Verilen hizmetler sadece Türkiye’de değil Balkanlarda da Bosna’da da Sancak’ta da veriliyor. Hizmetlerin sürekliliği, Türkiye ve Balkanlar arasındaki dostluk ilişkilerinin gelişmesine bağlı. Biz bu dostluğu ne kadar geliştirebilirsek, derinleştirebilirsek, birbirimizi ne kadar kucaklayabilirsek o kadar mutlu ve güzel Türkiye’yi inşa etmiş olacağız. Bunu yapabiliriz. Dernek yapıyor da koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti mi yapmayacak? Yapacaktır. Belediyelerimize talimat verdik. ‘Mutlaka Balkanlardan bir belediyeyi kardeş belediye seçeceksiniz’ diye. Seçtiler de. Kültür etkinlikleri yapıyorlar. Ağırlık İzmir’de. İzmir Balkan göçmenlerinin en yoğun olduğu kentlerimizden biridir, bir Balkan kenti gibidir aslında, bütün kültürler var aslında.

DENİZ BAYKAL ALİYA İZZET BEGOVİÇ İLE ONUN YAŞADIĞI YERDE, MAĞARADA GÖRÜŞMÜŞLERDİ: O zaman da desteğimizi ifade etmiştik. Acılar yaşandığını söyledim, Bosna Hersek Savaşını biliyoruz. Katledilen insanları biliyoruz. Bir soykırım hareketi olduğunu biliyoruz. Büyük dramların yaşandığını biliyoruz. O süreç içinde bizim önceki Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal oraya gitmişti. Aliya İzzet Begoviç ile onun yaşadığı yerde, mağarada görüşmüşlerdi. O zaman da desteğimizi ifade etmiştik.

BİZİM BALKANLARA BAKIŞ AÇIMIZ MİLLİ OLMAK ZORUNDADIR: Bizim felsefemiz, dış politika milli olmak zorundadır. Dış politikada iktidar muhalefet yoktur. Bütün bir millet olarak beraber olmak zorundayız ve desteğimizi o şekilde verdik. O destek her zaman sürecektir. Sonra gelir Türkiye’de kimi A parti kimi B partisi diyebilir. Bizim Balkanlara bakış açımız milli olmak zorundadır. Yüz binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini biliyoruz, dile kolay. 21. yüzyıl başında ne demektir? Büyük felaket ve insan dramıdır. Bu dramın gelecek kuşaklara aktarılması lazım ki benzer olaylar yaşanmasın diye.

BERABER BİRLİKTE ÇÖZEBİLİRİZ YETER Kİ DAYANIŞMA KÜLTÜRÜNÜ ÖNCELEYELİM: Asla karamsar olmayın. Sizden isteğim. Şartlar ağır biliyorum. Sıkıntılar var biliyorum. Ciddi sorunlar yaşanıyor bunun da farkındayım. Siyaset kurumunda ciddi sorunlar var, onun da farkındayım. Ama asla karamsar olmayın. Bakın, en karanlık dönemlerde bu ülkenin önderleri çıkar ve toplumun önündeki karanlığı sonlandırıp aydınlığa götürürler toplumu. Bunu yapan liderlerden birisinin fotoğrafı burada. Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bir imparatorluk çökerken çağdaş cumhuriyeti kurdu. Dile kolay. Sıradan olay değil. Üstelik yedi düvele karşı mücadele ederek. Demek ki gücümüz, direncimiz, umudumuz var. Umudumuzu her zaman büyüteceğiz. Göreceksiniz ki bu ülkede çözülmeyecek hiçbir sorun yok. Beraber birlikte çözebiliriz yeter ki dayanışma kültürünü önceleyelim. Dostluğu, umudu beraber büyütelim. Göreceksiniz Türkiye’nin bütün sorunlarını çözme konusunda hepimiz önemli kararlı adımlar atıp Türkiye’yi aydınlığa çıkarırız.”

 

Kaynak: anka