CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Şanlıurfa Adliyesi önünde adalet nöbeti tutan Şenyaşar Ailesi’ni Meclis’te gündemine getirdi. Genel Kurul’da konuşan Karaca, “41 aydır soruşturma devam ediyor görünüyor. 41 aydan beri dosya üzerinde gizlilik kararı var ve 41 aydan bu yana hiçbir şekilde hiçbir şüphelinin, tanığın ifadesi alınmadı, gözaltı işlemi uygulanmadı. Yani bu dosya 41 aydır uyutuluyor. Adalet Bakanı’na, bizleri izleyen bütün hukukçulara ve tüm vicdanlı yurttaşlara sesleniyorum: Şenyaşar Ailesi’nin adalet çığlığına ses verin ve bir an önce adalet yerini bulsun" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, ‘İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ üzerindeki görüşmeler devam ediyor. 

Genel Kurul’da gündem dışı söz alan Gülizar Biçer Karaca, AKP Şanlıufa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın 2018’deki seçim çalışmaları sırasında, Şenyaşar Ailesi’nin Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde uğradığı saldırı ve linç olayını gündemine getirdi.

Şanlıurfa Adalet Sarayı önünde adalet nöbeti tutan aileyi ziyaret ettiğini belirten ve yaşanan olayı anlatan Biçer Karaca, "Peki bugün hangi aşamadayız? Aslında ifade ettiğim gibi, iş yerinde olan olay ile hastanedeki olay hukukta bağlı suçtur, birbirinden ayrılamaz ama 19 Kasım 2019'da dosya ayrılır, hastanedeki olay. 41 aydır soruşturma devam ediyor görünüyor. 41 aydan beri dosya üzerinde gizlilik kararı var ve 41 aydan bu yana hiçbir şekilde hiçbir şüphelinin, tanığın ifadesi alınmadı, gözaltı işlemi uygulanmadı. Yani bu dosya 41 aydır uyutuluyor. İş yeri dosyasında da hem Enver Yıldız hem Fadıl Şenyaşar hakkında hüküm verildi. Hüküm kesinleşmedi, cezaevinde tutuklu olarak devam ediyorlar" diye konuştu.

Karaca, şöyle devam etti:

DELİLLER KARARTILDI MI BİLMİYORUZ: Peki Enver Yıldız, bu olaydan tam 17 ay sonra bir koruma ordusuyla gelip adliyeye kendi teslim oldu. Bu süreçte, mahkeme dosyasında 30 tutanak var. Enver Yıldız için gidiliyor eve; bulunamıyor, bilinmiyor, tanınmıyor. 30 tutanak. Peki Enver Yıldız'ın tapeleri var, yine mahkeme dosyasında. Ne diyor? 'Ee ne oldu şu mahkeme işi, bir sıkıntı var mı' diye soruyor, Mehmet ismindeki kişi. Bu tapeler, mahkeme dosyasındaki 'tape'ler arkadaşlar. 'Yok, valla daha ifadeye gitmedim. Oraya yeni bir savcı atanmış; o göreve başlarsa gidip ifade vereceğim' diyor. Bunu söyleyen Enver Yıldız. Ardından diyor ki: 'Ben evimdeyim, telefonum açık, kimse gelmedi, buradayım, bekliyorum.' Ardından diyor ki: 'Ne oldu? Bizimkiler hastanede babayı linç etmişler' diyor ve buna rağmen herhangi bir soruşturma henüz açılmadı. 'Bir gelişme var mı' diye, 3 Eylül'de İbrahim Enver'i arıyor: 'Yok, Halil'i bekliyorum. İşte o savcı var ya, o gelsin diye bekliyorum' diyor. 17 ay sonra sanıyorum koşullar oluşturuldu ve Enver gitti ifadesini vererek tutuklandı. Şimdi ben buradan soruyorum: 41 ayda 10 savcı değişti, 10 savcı neyi bekledi? Yoksa isteklerine göre bir savcı bulamadıkları için mi dava açılmıyor? İşin en ilginci, biten dava dosyasında tapelerde diyor ki: 'Bizimkiler babayı linç ettiler.' Ama buna rağmen hâlâ hiçbir şüpheli ifadeye çağrılmadı. Peki 41 aydır gizlilik kararı olan dosyada hastanedeki kayıtlara ne oldu, tutanaklar ne durumda, bilmiyoruz. Deliller karartıldı mı, bilmiyoruz.

GECİKEN ADALET ADALET MİDİR: Peki ben soruyorum: Geciken adalet, adalet midir? Şenyaşar Ailesi, o iki oğlunu, eşini kaybeden Emine Şenyaşar ve babasını ve iki kardeşini kaybeden, linç edilen, katledilen Ferit Şenyaşar, 254 gündür adliye önünde nöbet tutuyor. Şimdi, aile ne istiyor? Aile, adalet istiyor. Bunu terör olayı olarak lanse ettiler ama, -yani bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterirmiş ya- 13 Kasım günü Adalet ve Kalkınma Partisi Şanlıurfa Milletvekili Sayın Fakıbaba çıktı dedi ki 'Bu, bir terör eylemi değildi, bunu ben gördüm, tanıklık ettim ve terör eylemi denildiğinde vicdanım sızladı ve Genel Başkan’ımızı aradım, bunun bir terör olayı olmadığını ve bu şekilde lanse etmemesi, konuşmaması gerektiğini de ifade ettim’. Şimdi, buradan Adalet Bakanı’na, bizleri izleyen bütün hukukçulara ve tüm vicdanlı yurttaşlara sesleniyorum: Şenyaşar Ailesi’nin adalet çığlığına ses verin ve bir an önce adalet yerini bulsun.”

Kaynak: anka