Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Hayvanların Haklarının Korunması Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu raporunun, Hayvanları Koruma Kanunu Teklifi’ne yansımamasını eleştirirek, “Bu kadar milletvekili olarak bizim, bakanlığın karşısında duramadığımızı hissediyorum. Bu teklif TBMM'nin atanmış bakanlara irade tesliminin somut bir resmi gibi” dedi.

Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerindeki görüşmeler; TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda tamamlandı.

Komisyon görüşmelerinde söz alan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, kanun teklifinin beklentileri karşılamadığını ifade ederek, Hayvanların Haklarının Korunması İle Hayvanlara Eziyet Ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nun raporunun bütün partilerin mutabakatıyla kabul edildiğini anımsattı.

Kadıgil, “Burada beş parti bir araya da gelsek hep birlikte çalışsak da TBMM Genel Kurulu’nda o rapor oybirliğiyle onaylansa da bizim milletvekilleri olarak istediğimiz şeyler yapılamayabiliyor. Bu durum, beni gerçekten bu sistemle bir kez daha yüzleştirdi. Yani, bu kadar milletvekili olarak bizim, Bakanlığın karşısında duramadığımızı hissediyorum. Bu teklif TBMM'nin atanmış bakanlara irade tesliminin somut bir resmi gibi” dedi.

Kadıgil, şöyle konuştu:

“Hayvan Hakları Yasası’ diyemediğimiz bir noktadayız. En basitinden duygulu varlık olduklarının kabulü yok. Eşya mı, can mı belirsiz. ‘Kat Mülkiyeti Kanunu'na ekleyelim’ dedik, bu yok. Kuşların göç yollarını koruma sorumluluğu üzerine bir sürü kıymetli STK’ları dinledik, ne yapabileceğimize karar verdik, bunlar yok. Evcil hayvan yok, sahipli-sahipsiz hayvan ayrımının ortadan kaldırılması yok. ‘Hayvanat bahçeleri ve yunus parkları yasaklanacak’ dedik, bu yok. Hayvanların deneylerde kullanımı ile ilgili o kadar çalıştık tek bir madde yok. Hatta sokak hayvanları üzerinde deney yapılmasına müsaade eden madde bile duruyor. Kürk meselesi yok. Av yasağı yok. ‘Popülasyon kontrolü düzenlemesi’ dedik yok. ‘Kısırlaştırma seferberliği yapacağız’ dedik. ‘Dört yıl boyunca ithalat yasağı getirelim’ dedik. ‘Petshoplarda hayvan satışını yasaklayalım’ dedik. ‘Mobil kısırlaştırma cinayettir, hepimiz karşıyız’ dedik. Burada yok. Sadece ‘geçici’ ibaresiyle geçiştirilmiş. İşini yapmayan belediyelere yaptırım düzenledik. Bu hükümlere uymayacak belediyelere en küçük bir idari ve cezai yaptırım yok.”

Kaynak: anka