Haber: BURCU KAHRİMAN-Kamera: NAİF KAÇMAZ

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Erhan Usta, TÜİK'in açıkladığı son büyüme rakamına ilişkin, "Bu büyüme dikkatli incelendiğinde, Türkiye’yi yoksullaştıran, geniş halk kitlelerinin faydalanamadığı, onların gelirinin artmadığı, belli bir kesimin gelirinin arttığı bir büyüme olarak tarihe geçecektir" dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Usta, TÜİK'in açıkladığı 2021 yılı 2. çeyreğine ilişkin büyüme verilerini ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. 

Türkiye ekonomisinin yüzde 0,9 oranında büyüdüğünü, bu oranın diğer ülkelerin altında kaldığını belirten Usta, şunları söyledi:

"BÜYÜME İNCELEDİĞİNDE, ASLINDA ÇOK DA İÇ ACICI OLMADIĞINI İFADE ETMEK GEREKİR"

"Geçen yıl, Covid nedeniyle ciddi üretim kayıpları vardı ve ekonomik daralma vardı. O daralmanın üzerine ekonominin açılmasıyla birlikte yüksek büyüme oranlarını biz görmüş olduk. Tabi büyüme incelediğinde, aslında çok da iç acıcı olmadığını ifade etmek gerekir. Bir defa çeyreklik bazda yani geçen çeyreğe göre, birinci çeyreğe göre Türkiye ekonomisi yüzde 0,9 oranında büyümüştür ki bu dünyadaki diğer ülkelere baktığımızda onların çok altında kalmaktadır. Yani birinci çeyrekte biraz hızlı büyüyen ekonomi, ikinci çeyrekte ciddi bir yavaşlamaya girmiştir. Yani ikinci çeyrekteki yüzde 0,9 üzerinden gidecek olursak aslında yıllık büyümenin yüzde 3,6-3,7’ye gerilediğini bir defa ifade etmek gerekir."

"TARIM ÜRETİMİ YETERİ KADAR ARTMADI VE ÇİFTÇİ GELİRLERİ DE BU ÇERÇEVEDE YÜKSELMEDİ"

Büyümeden çiftçilerin faydalanamadığını, sanayi ve hizmetler sektöründe bir büyüme olduğunun altını çizen usta, şöyle devam etti:

"Büyümede bir kısım problemler var. Üretim yoluyla baktığımızda, tarım sektörünün büyümeye hemen hemen hiç katkı vermediğini görüyoruz. Bunun anlamı şudur; tarım üretimi yeteri kadar artmadı ve çiftçi gelirleri de bu çerçevede yükselmedi. Bu büyümeden tarım kesimi veya çiftçilerimiz faydalanamamıştır. Sanayiden ve hizmetler sektöründen kaynaklanan bir büyüme olduğunu, üretim yoluyla görüyoruz. Harcamalar yoluyla baktığımızda, özel tüketimin büyümeye ciddi bir katkı verdiğini görüyoruz. Tabii tüketimin artması bizim gibi ekonomiler açısından bir defa çok da sevindirici bir şey değil."

"BÜYÜMEDEN BELLİ BÜYÜKLÜKTEKİ FİRMALAR FAYDALANMIŞTIR"

2021 yılındaki yatırımların 2017 yılının altında kaldığını belirten Usta, sermaye karlılığına dikkat çekerek, "Bu büyümeden ancak belli büyüklükteki firmalar faydalanmıştır" dedi.

Usta açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Yatırımlarında büyümeye bir katkısı oldu ancak yatırımların büyümeye katkısı olmasına rağmen ve yatırımlardaki yüksek artışa rağmen hala 2017 yılı seviyesinin altında bir yatırım seviyesindedir Türkiye. Yani aradan 4 yıl geçtikten sonra bile 2021 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye’de yapılan toplam yatırım, 2017 yılının aynı döneminin reel olarak altında kalmıştır. Bu üretim kapasitemiz açısından veya gelecekte büyümenin devamlılığı açısından sevindirici bir gelişme değildir. Net ihracatın büyümeye katkısının pozitif 6,9 oranında olduğunu görüyoruz. Bu iyi bir şey. Tabi net ihracatın büyümeye katkısının önümüzdeki dönemde devam edeceğine ilişkin benim endişelerim var. Bir defa yüksek kur artışlarının ihracatta kısa dönemde bir ihracat artışına neden olması, bunun da büyümeye etkisinin olduğunu görüyoruz. Ancak bunun tabii sürekli olmasını beklememek gerekir.

Büyümedeki en radikal değişme, gelir yönüyle olmuştur. Milli gelir, ücretlerden, sermayenin, karından ve amortismanlardan oluşur. Geçen yıl katma değer içerisinde iş gücü ödemelerinin payı yüzde 37 iken bu çeyrekte yüzde 32,9’a düşmüş. Bu bir yıl içerisinde gerçekleşen çok kötü bir performanstır. Buna mukabil, sermayenin karlılığı ise yüzde 42,8’den yüzde 49,8’e yükselmiştir. 7 puan artmıştır. Yani bunun anlamı, bu büyümeden geniş halk kitleleri faydalanamamıştır. Bu büyümeden ancak belli büyüklükteki firmalar faydalanmıştır. Bu büyümeden esnaf da faydalanmamıştır. Dolayısıyla bu büyüme, geniş halk kitlelerinin faydalandığı bir büyüme değildir. Bu büyüme yoksullaştırıcı bir büyümedir.  Bu büyümenin istihdam üzerindeki etkisini göremiyoruz."

"ÜÇ ÖNCESİNİN ALTINDA BİR İSTİHDAM SEVİYESİ VAR"

Üç yıl öncesine göre istihdamın 667 bin kişi azaldığını vurgulayan Usta, şu değerlendirmeyi yaptı:

"2018'in ikinci çeyreğinde, Türkiye’de toplam çalışan sayısı 29 milyon 115 iken TÜİK’in açıkladığı büyümelere rağmen üç yıl sonra 2021 yılının ikinci çeyreğinde istihdam 28 milyon 448 bine düşmüştür. Yani üç yıl öncesinin 667 bin kişinin altında bir istihdam seviyesi vardır. O zaman burada bir tutarsızlık var. Ya bu büyümede bir problem var ya bu istihdam da problem var. Dolayısıyla bu büyüme dikkatli incelendiğinde, Türkiye’yi yoksullaştıran, geniş halk kitlelerinin faydalanamadığı, onların gelirinin artmadığı, belli bir kesimin gelirinin arttığı bir büyüme olarak tarihe geçecektir."

 

Kaynak: anka