İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Söke söke alırlar" sözleri için "Adeta ne yazık ki Düyun-u Umumiye yetkilisi gibi konuştu. Erdoğan kendilerinden sonra Türkiye’yi yönetecek olanların, milletin hakkını aramasının önünü kesme gayreti içerisindedir. Erdoğan, Telekom’da Hariri Ailesi’nin Türkiye’den götürdüğü yaklaşık 9 milyar doları söke söke aldınız mı? Niçin almadınız?" dedi.

İYİ Parti Grup Başkanı Tatlıoğlu, TBMM'de yaptığı basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Tatlıoğlu özetle şunları söyledi:

"ZÜHTÜ ARSLAN’IN AÇIKLAMALARINDAN ANLIYORUZ Kİ; DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİ KALMAMIŞTIR"

“İçinde bulunduğumuz hafta, Partili Cumhurbaşkanlığı’nın üç yılını doldurduğu bir döneme işaret ediyor. Üç yılın muhasebesini yapmak gerekiyor. Üç yıl içerisinde ekonomi anlamında bir ‘neydi ne oldu’ aktarımını milletimize vermek gerekiyor. Ancak bugün yine partili Cumhurbaşkanlığı döneminin anlaşılması açısından öğle saatlerinde Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın açıklamaları da yargı cephesinde gerçekten Partili Cumhurbaşkanlığı’nın nereye geldiğini ve yargıyı hangi noktaya getirdiğinin açık bir göstergesi.

Sayın Zühtü Arslan’ın açıklamalarından anlıyoruz ki; Türkiye’de demokratik hukuk devleti kalmamıştır. Yine Sayın Anayasa Mahkemesi’nin açıklamalarından anlıyoruz ki; yargı görevini yapmazsa mafya devreye girer. Ve dolayısıyla; bugün mafya siyasetçi ve iş alemi arasındaki ilişkilere baktığımızda mafya bir şekilde; yeni dönemde yargının bir şekilde adı olarak karşımıza çıkıyor. Yine Anayasa Mahkemesi’nin değeri başkanının açıklamalarından; yargıda FETÖ benzeri aklı, ahlakı ve hukuku dışlayan yeni bir yapılanmanın vurgusunu görüyoruz. Bunları kamuoyuyla paylaşmayı ve Türkiye’deki yargının en önemli ismi üzerinden değerlendirmek istiyoruz."

"TELEKOM’DA HARİRİ AİLESİ’NİN TÜRKİYE’DEN GÖTÜRDÜĞÜ YAKLAŞIK 9 MİLYAR DOLARI SÖKE SÖKE ALDINIZ MI?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kanal İstanbul" ile ilgili muhalefeti hedef alarak 'Söke söke alırlar' açıklamasına da tepki gösteren Tatlıoğlu; "Erdoğan, Telekom’da Hariri Ailesi’nin Türkiye’den götürdüğü yaklaşık 9 milyar doları söke söke aldınız mı? Niçin almadınız?" diye sordu.

Tatlıoğlu şöyle devam etti:

"Adeta ne yazık ki Düyun-u Umumiye yetkilisi gibi konuştu. Anlaşılmıştır ki; Sayın Erdoğan kendilerinden sonra Türkiye’yi yönetenlerin ve Türkiye’yi yönetecek olanların milletin hakkını aramasının önünü kesme gayreti içerisindedir. Bu çok üzüntü vericidir ve çok manidardır. Elbette Türkiye’yi yarın Erdoğan sonrası yönetecek olanlar yolsuzlukla etiketlenmiş bütün ihaleleri bütün işlemleri gündeme getireceklerdir. Bunlar milletin verdiği yetkinin gereğidir ve milletin beklentileridir. Bugünlerden bunların önünü kesme gayreti ve bugünlerden milletin hakkının değil de birkaç saray müteahhidinin menfaatlerinin yanında olmayı yeğlemesi gerçekten düşündürücüdür.

Biz buradan Sayın Erdoğan’a soruyoruz; Sayın Erdoğan Telekom’da Hariri Ailesi’nin Türkiye’den götürdüğü yaklaşık 9 milyar doları söke söke aldınız mı? Niçin almadınız? Sayın Erdoğan ABD’deki F-35’leri niçin söke söke almıyorsunuz veya bunun için ödenen 1 milyar 35 milyon doları? Türkiye’nin haklarını aramak yerine Türkiye’nin haklarını arayacaklara set çekme gayreti, yapamazsınız gayreti; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na değil, Türkiye’de herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına bile uygun düşmemektedir. Emin olun ki, onları da alacağız, kayırmalı ihalelerle müteahhitlere aktarılanları da alacağız, mafya siyaset bağlamında usulsüz ihaleler bağlamında milletimizin cebinden, devletimizin kasasından çıkanları söke söke alacağız. Bundan milletimizin hiçbir endişesi olmasın.

"BUNLAR ERDOĞAN DÖNEMİNİN, DEVLETİNİN RESMİ RAKAMLARIDIR"

Türkiye Partili Cumhurbaşkanlığı’na girdiğinde 881 milyar dolar bir milli gelire sahipti, bugün 711 milyar dolarlık bir Türkiye var, yaklaşık yüzde 20 fakirleşen bir Türkiye. Türkiye’de her ferdin cebinden ortalama 2500 dolar eksilme söz konusu. 4 kişilik bir aile 10 bin dolar fakirleşmiştir. Bunlar tamamen Erdoğan döneminin devletinin resmi rakamlarıdır. Döviz yüzde 90 artmış, işsizlik yüzde 36 artmış. Bütçede yaklaşık yüzde 450’lik bir artış söz konusu. Kamu borcu yüzde 155 civarında artmış. Dış borç, bugün milli gelirin yüzde 62.8’i dış borç. Bütçe açığı 32 milyardan 172 milyara çıkmış. Türkiye’nin bütün toplam borçluluğu yüzde 36’dan yüzde 53’e çıkmış. Millet ve devlet olarak daha borçlu bir Türkiye haline gelmişiz. Dünya milli gelirinden yüzde 91’ini alan Türkiye bugün yüzde 77’sini almaktadır. Merkez Bankamızda son on yılda 30 milyar dolar ortalama net döviz varken bugün 57 milyar dolar eksidir. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Türkiye’nin bu üç yıl içerisinde ne yazık ki hem genelde hem birey olarak bir fakirleşme söz konusudur. Türkiye bu anlamda dünya ile negatif bir ayrışma içerisindedir. O nedenle Türkiye’de bu sistemin değişimi sağlayacak bir seçim atmosferine girmesi gerektiğine inanıyoruz. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle Türkiye’nin kaybettiklerini kazanacağına inanıyoruz.

"YANDAŞA GİDECEĞİ İHTİMALİNİ YÜKSEK GÖRÜYORUZ"

Bugün Milli Savunma Komisyonunda makine kimya kurumunun anonim şirketine dönüşmesi konusunda bir kanun teklifi görüşülüyor. Bu tür değişimlerin uygulamaları ile karşılaştırdığımızda, 'yeni bir kurumun yandaş firmaya gidişinin kapısı açılıyor' intibaı hepimizde oluştu. Türkiye’nin 100 yıllık bir değeri olan milletimizin dişiyle tırnağıyla ortaya çıkardığı makine kimyanın özensiz bir düzenleme ile anonim şirketine çevrilmesi ve buradan varlık fonuna aktarılarak veya aktarılmaksızın özelleştirileceği bir başka yandaşa gideceği ihtimalini yüksek görüyoruz. Siyaseten gerçekten geçmiş uygulamalara baktığımızda bu teklifin yanında olmamızın milletimizin menfaati açısından doğru olmadığını düşünüyoruz.

"UĞUR ŞAHİN VE ÖZLEM TÜRECİ NOBEL ÖDÜLÜNE ADAY GÖSTERİLMELİ"

16 Haziran’da TBMM Başkanlığına teklifimiz oldu. Biontech aşısının imzalarının sahibi Sayın Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin dünya bilimine yaptıkları katkı nedeniyle TBMM olarak Nobel barış ödülüne aday gösterilmesini istedik. Biz İYİ Parti olarak buradan Sayın Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin dünya insanlığına yaptığı katkıdan dolayı Nobel ödülüne aday gösterilmesi çağrımızı yeniliyoruz. Türkiye olarak yanlarında olduğumuzu ve kendi insanımızı dünyanın tanıdığı saygıyı bizim kurumsallaştırmamız açısından çok doğru olacağına inanıyoruz."

Kaynak: anka