İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, 100 baz puanlık faiz indirimi ile ilgili olarak, "Piyasa dinamikleri ile Türkiye Cumhuriyet Bankası (TCMB) faizi arasındaki bağ giderek zayıflıyor" değerlendirmesini yaptı.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Merkez Bankası'nın politika faizini 100 baz puan indirerek, yüzde 15'e çekmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Avdagiç, "Döviz kurlarının ihracat açısından rekabetçi kur sınırını aştığını, faiz indirimlerinin bankaların rotatif ve taksitli kredilerine yansımadığını ve kredilere ulaşımda sıkıntının devam ettiğini görüyoruz" dedi.

"KUR VE ENFLASYONUN SEYRİ, TÜRKİYE’NİN RİSK PRİMİNE OLUMSUZ YANSIYOR"

Şekib Avdagiç, açıklamasında şunları kaydetti:

"Türkiye'de yatırım yapmaya çalışan insanların hiçbirisi yüksek faizden memnun değil. Ne var ki, yaşanan tartışmalar, faizi de kuru da enflasyonu da baş rolde tutmaya devam ediyor. Açıkçası konu, politika faizinin ne kadar değişeceğinden oldukça uzaklaştı.

Piyasa dinamikleri ile TCMB faizi arasındaki bağ giderek zayıflıyor. Döviz kurlarının ihracat açısından rekabetçi kur sınırını aştığını, faiz indirimlerinin bankaların rotatif ve taksitli kredilerine yansımadığını ve kredilere ulaşımda sıkıntının devam ettiğini görüyoruz.

"TÜRKİYE EKONOMİSİ KUR-FAİZ-ENFLASYON ÜÇLÜSÜNE HAPSEDİLEMEYECEK KADAR BÜYÜKTÜR"

İş dünyası için asıl konu öngörülebilirliktir. Yani kurun, enflasyonun ya da faiz seviyesinin yüksekliğinden ziyade öngörülebilir olmaması asıl meseledir. Türkiye ekonomisi kur-faiz-enflasyon üçlüsüne hapsedilemeyecek kadar büyüktür.

Kur ve enflasyonun seyri, Türkiye’nin risk primine ve dolarizasyona olumsuz yansıyor. Beklentimiz, bir an önce öngörülebilirliğin en üst seviyeye çıkarılması; Kur, faiz ve enflasyonun bir dengeye kavuşturulması ve iş dünyasının 'fiyatlayamama' sıkıntısından kurtarılmasıdır.

Unutmayalım ki, küresel düzeyde enflasyonun, emtia ve enerji fiyatlarının yükseldiği bir konjonktürden geçiyoruz. Devletimiz, reel sektörümüz ve bankalarımızla bir bütün olarak, önümüze çıkan küresel fırsatları değerlendirmeye odaklanmalıyız."

 

Kaynak: anka