Haber: OKTAY YILDIRIM - Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bazı illere yaptığı ziyaretlere yönelik eleştirilere, "Bazı siyasiler yorum yaparken çok dikkatli olsunlar. Beni eleştiren siyasi partiler var, görüyorum, duyuyorum. Ben Gümüşhane'de MHP adına belediye başkanlığı yapmış, İBB'ye de 1,5 sene hizmet etmiş bir insanın adına manevi bir hizmeti yaptıktan sonra, benim oraya niye gittiğimi sorgulayacağına bana bir tebrik telefonu açsaydı kıymetli Genel Başkan, mutlu olurdum. Bu bilgiyi, bu detayı kendilerine ulaştırayım. Bu şekilde daha adaletli düşünmelerini tavsiye ediyorum. Bizim Genel Başkanımızla olan diyaloğumuz, irtibatımız güçlenerek devam edecektir" diye yanıt verdi.
Ekrem İmamoğlu, ‘Mecidiyeköy Meydanı’ çalışmasını inceledikten sonra gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı. İmamoğlu, yurt gezilerinin Cumhurbaşkanlığı'na adaylık çıkışı olarak yorumlanması ve partisinden izin alıp almadığı yolundaki soru üzerine, "Genel Başkanımızdan izin aldığım ve ona bilgi verdiğim doğrudur" dedi. İmamoğlu, şöyle konuştu:
"GENEL BAŞKANIMIZLA KURUMSAL OLDUĞU KADAR ORGANİK BİR İLİŞKİMİZ VAR"
"Bir iş yaparken haber veririz, bizim parti terbiyemiz böyle. Yani bir iş yaparken bilgi veririz. Genel Başkanımız da başından beri, yani bu yeni de değil, ilçe başkanı olduğum günlerden beri yaklaşık 11 yıldır bizim Genel Başkanımızla böyle çok kıymetli, kurumsal, ahlaka uygun olduğu kadar da organik bir ilişkimiz var. Buna gıpta ettiklerini, kıskandıklarını anlıyorum. Ama bu duygu ve bu ilişki bizi bugünlere getirdi. Dolayısıyla ben bundan çok mutluyum, çok gururluyum. Ben iki değerli konu için ziyarette bulundum. Bir tanesi Gümüşhane'de bir okul. Bir tanesi Elâzığ’da bir okul. Her ikisi de o bölgeye muazzam hizmetler verecek iki okul. Toplamı, yani bu iki seyahatin toplamı 2,5 gün. Hani birileri diyor ya 'Gezip duruyor. Sen buna baksana' falan. Öyle değil.
"BAZI SİYASİLER YORUM YAPARKEN ÇOK DİKKATLİ OLSUNLAR"
Bir de ben bir şey söyleyeyim. Bazı siyasiler yorum yaparken çok dikkatli olsunlar. Beni eleştiren siyasi partiler var, görüyorum, duyuyorum. Ben, benim de kurumuma, İstanbulluya hizmet etmiş bir insan adına Gümüşhane'de bir okul yaptırıyorum. Ve o kişi, üç dönem MHP adına Gümüşhane'de belediye başkanlığı yaptı. Ben Gümüşhane'de MHP adına belediye başkanlığı yapmış, İBB'ye de 1,5 sene hizmet yapmış bir insanın adına manevi bir hizmeti yaptıktan sonra, benim oraya niye gittiğimi sorgulayacağına bana bir tebrik telefonu açsaydı kıymetli Genel Başkan, mutlu olurdum. Bu bilgiyi, bu detayı kendilerine ulaştırayım. Bu şekilde daha adaletli düşünmelerini tavsiye ediyorum. Bizim genel başkanımızla olan diyaloğumuz, irtibatımız güçlenerek devam edecektir."
İmamoğlu, Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarındaki internet sorununun çözümü için İBB'nin devreye girmesi ve öğrencilerin tepkileri konusunda Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu'nun “mizansen” yorumunda bulunmasıyla ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
"İŞ BİRLİĞİNE İHTİYAÇ VARDIR, BUNLAR DA MİZANSEN DEĞİLDİR"
"Günün sonunda ben, ilgili kişilerin, kurumların başındaki insanların sözleriyle çok ilgilenmiyorum. İlgilendiğim şey hizmet sunmak. Gençlerimizin bir ihtiyacı varsa çözümünde İstanbul'da en üst düzeyde teknolojiye ve kabiliyete sahip kurumuz. Dolayısıyla biz yurtlarda gençlerin internet imkanlarının sınırsız ve kapasitesi yüksek hale getirme konusuna talibiz. Bu konuyu KYK’larda vermeye hazırız. Bu alanda ister işin başında bir bakan olsun, ister işin başında bir genel müdür ya da il müdürü olsun, kapımız ardına kadar açıktır. Her türlü iş birliğine varız. Kapatacağımız bir açık, ortadan kaldıracağımız bir eksiklik, gençlerimizin ihtiyaç duyduğu bir şeyi tamamlama becerisi, hepimizin sorumluluğu. Devletin bütün kurumlarının bir bütünün parçaları olduklarını unutmasınlar. Hiçbir kurum bir siyasi partiye ya da bir siyasi alana ait değildir. Biz, bu sürece bu bağlamda bakıyoruz. Gençlerimiz sorunları vardır, gençlerimiz mutsuzdur, gençlerimizin geleceğe dair bakışlarında ne yazık ki negatif birtakım düşünceleri vardır. Bunu tedavi etmek ve sürece dair rehabilite etmek de bizim gibi yöneticiler sorumlu. İş birliğine ihtiyaç vardır, gerçek durum budur, bunlar da mizansen değildir. Bu durumu düzeltmek de hepimizin sorumluluğudur. Biz, o göreve talibiz. Bıraksınlar, müsaade etsinler, -yazışmaları da yapın dedim arkadaşlara- biz destek olmak istiyoruz.
Gençlerimize nasıl ki İstanbul'da en ucuz öğrenci ulaşımını sunduk nasıl ki İstanbul tarihinde ilk defa İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak yurt imkânı sunduk… Birçok konu daha var burada sıralamam doğru olmaz ve bu anlamda da destek olmak istiyoruz, işin özeti budur. Lütfen destek olsunlar."
"400 GÜNDEN FAZLA ONAY BEKLEYEN PROJELERİMİZ VAR"
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Taksim Meydan ve diğer meydanlardaki projelerin durumu ile ilgili bir soru üzerine de "Dün bununla ilgili bir kurumsal temsilci ziyaretime geldi. İsmini vermek doğru olmaz. Kendisine aylardır kurullarda bekleyen bütün projelerimizi sundum. Hatta en önemlilerini sundum. Bunun için de Sarayburnu var, bunun içinde Taksim var, bunun içinde Salacak sahili ve Üsküdar Meydanı var, Kadıköy Meydanı var, Bakırköy Meydanı var. Bazıları, örneğin bizim İstiklal Caddesi'ndeki Muammer Karaca Tiyatro'muz, 400 günü aştı. 400 gün. Yani ben bu konuda kendilerinden özel ilgi istediğimi ifade ettim. Kendileri de ilgileneceklerini söylediler. 'Bize müsaade edin, bütün bu konuları bir hafta içerisinde ilgilenip size döneceğiz' dediler. Hay hay dedim, memnun oluruz dedim" diye konuştu.
"TAKSİM MEYDANI’NDA BİR PÜRÜZ DOĞDU"
Meydanlarla ilgili sıkı takip içerisinde olduklarını belirten Ekrem İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz meydanlarla ilgili sıkı bir takip içerisindeyiz. Taksim Meydanı'nda bir pürüz doğdu. O pürüz de ne? Dediler ki ‘Gezi Parkı Vakıflar’a aittir, İBB'ye değil’. Bize göre tümüyle yanlış bir karardır. Ama hukuksal mücadelemiz devam ediyor. Biliyorsunuz orada Atatürk Kültür Merkezi'nin inşası bitti. Bu biten sürecin de desteklenmesine dönük, masada Sayın Valimizin de olduğu, Gezi’de bu meydanın artık düzene girmesi… Atatürk Kültür Merkezi, Taksim, aslında eski adıyla Cumhuriyet Meydanı ve hemen oradaki malumunuz Atatürk Anıtı, Taksim ve arkasındaki Taksim Cami... Yani o alanın İstanbul'un kalbi olarak güzel bir biçime kavuşmasıyla ilgili fikir birliğine vardık. Ve bu hukuki tartışma sürerken 'Taksim Meydanı'yla ilgili Gezi Parkı'nın süreci ayrı devam etsin, ama önündeki o otelle, arada kalan o şu an ne yazık ki tümden beton görüntüsünde olan alanın tasarımını ayrıca getirin, bunu kurulda ayrıca görüşelim' dediler. Biz de o tasarımı 5 Ekim itibariyle sunduk. O tarihten beri bekliyoruz. Burada prensipte böylesi bir alanın görüşülerek orada biten yeni Atatürk Kültür Merkezi'nin önündeki düzenlemeler yapıyoruz. Bakanlığın talebi doğrultusunda ‘seve seve’ dedik. Bu bölümün de hızlıca yapılmasıyla ilgili şu an o bölümün projesi ayrıca kuruldadır. Hızlıca buna cevap vermelerini umuyoruz. Bize, 29 Ekim’de açılışının yapılacağı söyleniyor. Açılıştan önce bize bu müjdeyi verirlerse biz de Taksim'in en azından o beton görüntülü alanıyla ilgili müjdemizi İstanbullularla paylaşmak istiyoruz. Kendilerinden cevap bekliyoruz. Kurulu, bu konuda ve diğer bekleyen konularda İstanbullunun mağdur olmaması noktasında acilen görüşmeleri, varsa bir eksiğimiz, talep etmeleri, yoksa da onaylamalarını talep ediyoruz, iletmiş olalım."
