Haber: TAMER ARDA ERŞİN- Kamera: FATİH NAZIM EFE

CHP milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Burak Erbay’ın, Iğdır Tuzluca’da dinlediği demirci; “Hakkımı helal etmiyorum. Üç çocuğum var, gerçekten geçinemiyoruz. Yaşanacak halde değiliz. Ülke bitmiş. Dolaşın, bir kişinin yüzü gülüyor mu? Çocukların bile yüzü gülmüyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve beraberindeki CHP Esnaf Masası üyelerinin Iğdır’da dinlediği bir demirci, geçen yıl bin 500 liraya yaptığı kapının 6 bin liraya çıktığını söyleyerek, “(Ülkeyi yönetenlere) Hakkımı helal etmiyorum. Geçinemiyoruz, gerçekten. Bizim elimizde sanatımız var, uğraşıyoruz ama o kadar perişan insanlar var ki. Bir kişinin yüzü gülüyor mu? Çocukların bile yüzü gülmüyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve beraberindeki Esnaf Masası heyeti; Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde güneşin doğmasıyla beraber yurttaşların sorunlarını dinledi.

“BAŞKASI KAZANIYOR”

Bir kahvehanede yurttaşlardan birisi, “Durumlar iyi değil, vatandaş çok zor durumda. Vatandaş bir poşet alıp evine gidemiyor” dedi. Çiftçilik yaptığını söyleyen yurttaş, hayvancılık yapamadığını ve hayvanlarını değerinde satamadığını belirtti. Yurttaş hayvancının da kasabın da kazanamadığını kaydederek, “Başkası kazanıyor, başkası yiyor” dedi.

“DÜNYANIN EN BÜYÜK EKONOMİSTİ, ERDOĞAN”

CHP’li Ağbaba, Türk lirasındaki değer kaybını şu sözlerle değerlendirdi:

“Ülke göz göre göre uçuruma atılıyor. Tayyip Erdoğan, büyük ekonomist. Dünyaya bir ülke nasıl batırılır, anlatılıyor. Türkiye gibi üreten bir ülke, iş gücü olan, imkanları olan bir ülke, nasıl batırılır, gösteriyor. Uçuyoruz ama aşağı doğru uçuyoruz. Bir ülke nasıl batırılır, para nasıl pul olur, dünyaya gösteriyor.

Dünyanın en büyük ekonomisti, biz ilan ediyoruz. Dünyanın en büyük ekonomisti Recep Tayyip Erdoğan, böyle güzel bir ülke nasıl batırılır, hayvancılık, tarım, sanayi nasıl yok edilir, dünyanın en ucuz iş gücü nasıl Türkiye olur onu gösteriyor. Eskiden Çinlilere bir tabak pirince bir gün çalışıyor deniyordu, şimdi Çin’in asgari ücreti bizim 1,5 katımız.”

“İŞ YOK, GÜÇ YOK, HERKES AÇ”

Bir lokantacı Ağbaba’ya, maliyetlerinden arttığını, artışı müşteriye yansıtmadığını söyledi. Lokantacı; 25 liralık yağın 450 liraya, 170 liralık bir çuval unun 300 liraya, 10 kilo pirincin 60 liradan 100 liraya, bir tüpün 110 liradan 300 liraya çıktığını söyledi. Lokantacıda çalışan usta ise “Eskiden bir yevmiyeye bir tüp alıyordum, şimdi üç yevmiyeye bir tüp alıyoruz” dedi. Lokantacı, zam yapamama gerekçesini ise “İş yok, güç yok. Herkes aç” diye açıkladı.

“YURTTAŞ 250 GRAM ET ALABİLİYOR”

Bir kasap ise etin fiyatından; yetiştirenin de kesenin de, satanın da, yiyenin de memnun olmadığını söyleyerek, yurttaşların et alamadığını “Kimse alamıyor artık. 250 gram alıyor. Kimse evine et götüremiyor artık. Geçen yıl ciromuz 5 liraydı, şimdi 2 lira” dedi.

“O KADAR KRİZ OLDU DA BU KADAR OLMADI”

Öte yandan; sorunlarını CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’e anlatan bir bakkal ise Türk lirasının değer kaybetmesi nedeniyle sattığı malzemeyi yerine koymadığını söyledi. Bakkal, “Beşe verdiğimiz zaman yarın yediye alıyoruz. 57 yaşındayım” dedi. Gökçel’in “Hiç böyle bir durum gördün mü?” sorusuna bakkal, “Hiç görmedim, o kadar kriz oldu da bu kadar olmadı” karşılığını verdi.

“HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’na sorunlarını anlatan bir demirci ise demirin fiyatlarının yükseldiğini kaydederek, arkasındaki kapıyı işaret etti. Demirci, şunları söyledi:

“Yalandan iyiyiz, hiçbir şey iyi değil. Geçen yılki fiyatlarla bu yılki fiyatlar arasında nereden baksanız yüzde 300-400 fark var. Geçen yıl yaptığım kapı, 1500 – 1600 TL. Şimdi en düşük 5 bin. Bu kapı 6 bin TL. Malzeme, stok. Bir ay önce sipariş verdi. Ben bir ay önceki fiyatı söyledim. O zaman dolar 10’sa, şu an 13 TL. Karım yok yani”

Demirci, CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay’ın “Iğdır Tuzluca’dan ülkeyi yönetenlere söyleyeceğin bir şey var mı” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Hakkımı helal etmiyorum, ben. Üç çocuğum var, gerçekten geçinemiyoruz. Bizim elimizde sanatımız var, uğraşıyoruz ama o kadar perişan insanlar var ki…Yemin ediyorum, öyle şeyler gördüm ki… Bilmiyorum artık. Yaşanacak halde değiliz şu an. Ülke bitmiş. Dolaşın, bir kişinin yüzü gülüyor mu? Allah’ınızı severseniz. Ciddiyim. Çocukların bile yüzü gülmüyor. Niye biliyor musunuz? Okula giderken bazı insanlar beslenme alamıyor çocuklarına.”

 

Kaynak: anka