Haber: OKTAY YILDIRIM / Kamera: ADEM KARABAYIR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık, kentteki dezavantajlı kesimlere verdikleri destekleri genişleterek sürdüreceklerini söyledi. Saltık, "Askıda Fatura, yaklaşık 20’ye yakın ülkede bire bir kopyalanıp benzeri uygulanan bir proje oldu. Nitelikli pek çok alanda ödül aldı, bizleri gururlandırmaya devam ediyor. Askıda Fatura projesi kapsamında bugüne kadar vatandaşlara 56 milyon liralık destek sağlandı. Bu, dünya tarihinde bir kampanyanın gördüğü en büyük ilgi diyebiliriz" dedi.

İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık, hayata geçirdikleri projeleri ANKA Haber Ajansı'na anlattı. "Özgem, Sen Oku Diye Eğitim Desteği", "Genç Üniversiteli Eğitim Desteği", "Halk Süt", "Askıda Fatura", "Mahalle Evleri", "Kadın Danışma Birimi" ve "Sistem Mezuniyeti" projeleri hakkında bilgi veren Saltık, Kadın Aile Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde kurulan Kadın Sığınma Evi ve Kadın Danışma Birimleri'nin pandemi döneminde arttığı tespit edilen ev içi şiddet ve istismar konularında psikolojik ve hukuki destek verdiğini belirtti. 

Engelli vatandaşlara ve ailelerine hizmet verilen Kısa Mola Merkezi'nde konuşan Saltık, Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı olarak hayata geçirdikleri projeler hakkında şu bilgileri verdi:

KISA MOLA MERKEZİ İLE ENGELLİ VE ENGELLİ AİLELERİNE HİZMET VERİYORUZ: Engelli hizmetleri, engellinin kendisine olduğu kadar engellinin ailesine de verilen bir hizmet olmak zorunda. İstanbul Maltepe'de açtığımız bu kısa Mola Merkezi 4 -14 yaş arasındaki engellilere yönelik, engellilerin ailelerine yönelik vermiş olduğumuz bir hizmet. Biliyorsunuz engelliler, engelli aileleri daha doğrusu çocuklarını bırakacak bir iki saatliğine de olsa bir yer bulduğunda fatura yatırmaya ya da bir hastaneye muayeneye ya da cenazeye gitmek gibi ihtiyaçları oluyor, kuaföre gitmek istiyor, gidemiyorlar. O anlamda bu kısa mola merkezi çok ağır engellilik durumu olmayan kendi öz bakımını yapabilen 4 -14 yaş arasındaki, çocukların, engellilerin kalabildiği onların geçici süreyle uzmanlara bırakıldığı bir merkez. Aileler de bu vesile ile nefes almış oluyorlar. O anlamda çok önemli bir proje, ilkini burada açtık. Benzerini ve devamını diğer ilçelerimizde açmak için çalışmalarımız devam ediyor.

MOLA MERKEZLERİNİN SAYISINI ARTTIRACAĞIZ: İlk etapta Avrupa Yakası’nda da bir tane açacağız devamını ise uygun olan binalarımızda mekanlarımızda açarak devam edeceğiz. Sayısının artmasına ihtiyaç var. Bazı lokasyonlar, bazı ilçelerimiz çok kalabalık ve engelli sayısının fazla olduğu mahalleri, ilçeleri öncelikliyoruz. O yüzden ihtiyaçların olduğu yerlerde hizmetlerimizi arttırmaya devam edeceğiz. İstanbul Planlama Ajansı’nın yapmış olduğu bir haritalandırma var. Bu haritalandırmada yoksulluğun yoğun olduğu mahalleler öncelikleniyor. Yoksulluğun yüksek olduğu yerlerde, mahallelerde ya da ilçelerde genelde engellilik çok boyutlu yaşanıyor. O yüzden İstanbul Planlama Ajansı, İPA’nın yapmış olduğu yoksulluk haritası bizim hangi mahalleleri önceliklediğimizi belirliyor.

ENGELLİLER VE AİLELERİ, ARTIK KIŞ AYLARINDA DA İBB'NİN KAMPLARINDA TATİL YAPABİLİYOR: Engelli merkezlerimizde eğitim desteği, sosyal destek, psikolojik destek, malzeme desteği, ulaşım desteği ve kamp hizmetleri veriyoruz. Kamp hizmetlerimizi de Şile ve Florya’da veriyoruz. Bu kamp hizmetleri de çok fazla rağbet görüyor. Çünkü engelliler ve aileleri bir hafta boyunca İBB’nin bu kampında kamp yapabiliyor, tatil yapabiliyorlar, denize girebiliyorlar. Biz geldiğimizde sadece yaz ayında hizmet veriyordu. Biz 365 güne yayarak kışın da bu merkezlerde bu kamplarda ailelerin tatil yapmalarını sağladık. Engelli ailelerine ne yapsak yetersiz. Aileler bu konuda büyük bir açlık içerisinde. Hem ilçe belediyelerimizde hem büyükşehir belediyelerimizde bu anlamda hizmetler verildikçe, vatandaşın talebi oldukça fazla oluyor. Çünkü bu konuda ailenin elini rahatlatacak nokta, merkez yok, o anlamda insanların mutluluğu bizi de çok mutlu ediyor. Çok olumlu dönüşler alıyoruz. Aileler çok mutlu, özellikle çocuğunu bir yere bırakıp belirli bir saat aralığında bir yere gitmek zorunda olan aileler, bırakacak kimsesi olmayan aileler bu konuda çok mutlular.

ENGELLİ, YETİM VE ŞEHİT ÇOCUKLARINA OKULLAR BAŞLARKEN 300 LİRA EĞİTİM DESTEĞİ: İBB, Sen Oku Projesi ile İstanbul’da yaşayan ilk, orta ve lise çağındaki birincisi şehit çocukları, ikincisi engelli, üçüncüsü yetim ve öksüz çocuklara, okullar başlarken 300 lira bir eğitim desteği sağlıyor. Bu kriterlerdeki öğrencilerin sanal ortamdan açtığımız bir portal üzerinden gerekli evrakları temin etmesi halinde öğrencilerimize bu hizmeti veriyoruz. 

35 BİN GENÇ ÜNİVERSİTELİYE EĞİTİM DESTEĞİ SAĞLIYORUZ: Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun seçim vaatlerinden bir tanesi de üniversite öğrencilerin destek alacağı yönündeydi. İki konuda aslında destek sunduk. Bir tanesi Genç Üniversiteli Eğitim Desteği, üniversiteler açılırken 3 bin 200 lira maddi destekle İstanbul’da oturup Anadolu’da bir üniversite kazanan ya da Anadolu’da oturup İstanbul’da bir üniversite kazanan, kriterlere uyduktan sonra gerekli evrakları sanal ortamda sisteme yükleyen öğrenciler arasında en çok ihtiyacı olandan başlamak üzere yaklaşık 35 bin öğrenciye genç üniversiteli eğitim desteği veriyoruz.

KIZ ÖĞRENCİLERE YURT HİZMETİ VERİYORUZ Bu yıl uygulamaya soktuğumuz İBB’nin yurt hizmeti oldu. Yurt çok önemli bir ihtiyaç, kız öğrencilere yönelik yurt hizmeti verdik. 600 kişilik bir kapasitesi olan 3 ayrı yurdumuzda başvuru çok fazla oldu takdir ederseniz. Ama 600 tane kız öğrencimiz, çok nitelikli yurt hizmetinden faydalandı. Başka lokasyonlarda ihtiyaç olan yerlerde bu araştırmalar devam ediyor. İBB’nin kendi imkanları ya da kiralama usulüyle bu yurt hizmetini arttırarak devam ettirmek istiyoruz. Çok büyük bir ihtiyaç, öğrencilerin nitelikli, sağlıklı, binalarda istismar edilmeyecekleri mekanlarda barındırmak bizim için çok önemliydi. Hiç yoktu ilk kez yaptık yapmaya da devam edeceğiz.

HALK SÜT İLE ÇİFTÇİMİZİ DE DESTEKLİYORUZ: Halk Süt bizim çok önem verdiğimiz, göreve gelir gelmez hayata geçirdiğimiz projelerden biriydi. Halk Süt'ü, sosyal incelemesi yapılmış, ihtiyacı olduğu tespit edilen dezavantajlı ailelerin çocuklarına veriyoruz. Aylık 8 litre olarak veriyoruz. Bu projenin memnuniyeti çok fazla. Hiç süt içemeyen çocuklar var, anneler bunu sadece süt olarak değerlendirmiyor, sütü yoğurta, peynire, yağa çeviren anneler var. O anlamda bütün İstanbul’un çocukları eşit olacak diye hedef koyan Başkanımızın bir vaadini de Halk Süt olarak hayata geçirmiş olduk. Halk Sütün bir başka önemi de şuradan geliyor; biz sütü İstanbul’un çevre ilçelerden Çatalca, Silivri ve Arnavutköy’ün mahallelerinden tarımsal üretim yapan çiftçilerden alıyoruz. Kooperatifçiliği de bu vesile ile desteklemiş oluyoruz.

ASKIDA FATURA 20'YE YAKIN ÜLKEDE BİRE BİR KOPYALANARAK UYGULANDI: Askıda Fatura aslında bu topraklara ait bazı değerleri yeniden hatırlamamıza neden olan gelenekle geleceği birleştiren bir iş oldu. Alan elin veren eli görmediği bir iş oldu. İhtiyaç sahibi vatandaşlar, ‘Benim ödeyemediğim faturalarım bunlardır’ diye elektrik, su, doğal gaz faturalarını bırakıyorlar, ihtiyaç sahibi insanların bıraktığı faturaları da hayırsever vatandaşlar kendi imkanları çerçevesinde sanal ortamda bu ödemeyi gerçekleştiriyorlar. Dünyanın hemen hemen bütün kıtalarında farklı ülkelerinde çok fazla ödül alan, çok fazla takdir gören bir proje. Yaklaşık 20’ye yakın ülkede de bire bir kopyalanıp benzeri uygulanan bir proje oldu. Nitelikli pek çok alanda ödül aldı, bizleri gururlandırmaya devam ediyor. Askıda Fatura projesi kapsamında bugüne kadar vatandaşlara 56 milyon liralık destek sağlandı. Bu, dünya tarihinde bir kampanyanın gördüğü en büyük ilgi diyebiliriz.

MAHALLENİN SORUNLARINA GÖRE ATÖLYELER DÜZENLİYORUZ: Mahalle Evleri bizim çok önem verdiğimiz bir proje. Projemizin temel amacı şu: İstanbul’un yoksulluk haritasına göre dezavantajlı insanların en fazla yaşadığı mahalleleri seçiyoruz. Her mahallenin kendine özgü sorunları var. Kimi mahallerde işsizlik sorunu, kimi mahallerde mülteci sorunu, kimi mahallerde uyuşturucu, bağımlılık gibi sorunlar olabiliyor. Kadın istihdamı sorunları, eğitime erişim sorunu olabiliyor. Mahalle Evi tam da bu anlamda devreye giriyor. Mahallenin ihtiyacına binaen, ihtiyacına uygun atölyelerle, eğitim salonlarıyla, öğretmenleriyle, uzmanlarıyla o mahalledeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza o hizmetler veriliyor. O anlamda çok önem verdiğimiz bir proje. Şu an da üç tane Mahalle Evimiz var. Önümüzdeki aylarda ve yıllarda bunun sayısını arttırmaya devam edeceğiz.

KADIN DANIŞMA BİRİMİ İLE PSİKOLOJİK VE HUKUKİ DESTEK VERİYORUZ: İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı altındaki bir müdürlüğümüz de Kadın Aile Hizmetleri Müdürlüğümüz. Biz göreve geldikten sonra üç tane önemli iş yaptık burada. Kadın Danışma Birimi, Kadın Destek Hattı bir de Kadın Sığınma Evi açtık. Kadın Danışma Birimi özellikle pandeminin tetiklediği özellikle çok fazla ev içi şiddet ve istismarın arttığı bir dönemde psikolojik ve hukuki destekler sağlayan bir birim. Bununla birlikte Kadın Sığınma Evini açtık. Kadınların ilk sığınma sürecinden sonra kendilerini hayata hazırladıkları, CV doldurmayı ya da bilgisayar kullanmayı öğrendikleri, mesleki yeterlilik atölyelerinde eğitim gördükleri nitelikli bir sığınma evine kavuştuk. Bu anlamda kadınları güçlendiren, kadınları toplumsal hayata, iş hayatına katılmasını sağlayan bu Kadın Sığınma Evinde de hizmetlerimiz devam ediyor.

İNSANLARI YOKSULLUKTAN MEZUN ETMEK İSTİYORUZ: Sistem Mezuniyeti Projesi ile insanları, bir iş ve meslek sahibi yaparak onları yoksulluktan mezun etmek istiyoruz. Bunun için de elimizdeki imkanları ve argümanları kullanmak istiyoruz. Bir örnek vermem gerekirse; sığınma evine gelmiş olan bir kadını işe yerleştirdiğimizde kadına yaptığımız yardımı kesiyoruz. O yardımı, ihtiyaç sahibi başka birine sağlamış oluyoruz. Başka bir örnek vermek gerekirse; İBB Halk Ekmek Büfeleri'nin vatandaşa tahsisi söz konusuydu. Biz en dezavantajlı kesimlere verilmesi konusunda talepte bulunduk. Engelliler, şehit yakınları ve gaziler, tek başına çocuklarına bakmak zorunda olan kadınlara büfelerin verilmelerini istedik. Böylece onlar kalıcı gelir sahibi olmuş oldular. Onları yoksulluktan mezun ederek, bir iş sahibi yapmış olduk ve onlara yaptığımız yardımları daha fazla ihtiyaç sahip ailelere yapmak istedik. Biz bu sistemin adına Sistem Mezuniyeti diyoruz. İnsanları yoksulluktan mezun etmek için kamunun ve özel sektörün iş ve istihdam alanlarını kullanarak insanları yoksulluktan mezun etmek istiyoruz. Önceliği onlara vermek istiyoruz. Biz aslında bir kalkınma modelinin alt modülü saydığımız Sistem Mezuniyetini çok ama çok önemsiyoruz. Herkesin bildiği kelime ile anlatmam gerekirse ‘İnsanlara balık vermeyi değil balık tutmayı öğretiyoruz’ ama gerçekten öğretiyoruz.

İNSAN ONURUNA YAKIŞAN BİR HİZMET ANLAYIŞI İLE ÇALIŞIYORUZ: Sokakta kalan vatandaşlarımız için barınma hizmeti, nitelikli barınma hizmeti projemizi önümüzdeki yıl hayata geçirmiş olacağız. Bunun yanı sıra tersine göç hizmetimiz var. İstanbul’da hayata tutunamayan vatandaşlarımızı memleketlerine götüren bir hizmetimiz var. Mültecilere yönelik bir hizmetimiz var. Bu anlamda uluslararası örgütlerden almış olduğumuz destekle gıda ve hijyen malzemesi destekleri vermeye çalışıyoruz. İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı olarak bu hizmetleri verirken kapsayıcı insan onuruna yakışan bir hizmet anlayışıyla bunu vermeye çalışıyoruz. Pandemi var diye ara vermeyen evden çalışmayan tek daire başkanlığı bizdik.  “

 

 

Kaynak: anka