HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Bütün Kürt yapıları bir araya gelip savaş karşıtı bir ittifak oluştursunlar. Savaş karşıtı birlik oluştursunlar. Şimdi görev hepimizdedir" dedi.

Mithat Sancar, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sancar savaş karşıtı ittifak oluşturmaları için bütün Kürt yapılarına çağrıda bulunan Sancar, şöyle konuştu:

DEĞİŞMESİ GEREKEN BU KİRLİ, BU KARA, BU SÖMÜRGEN DÜZENDİR: “İktidarın yandaşları arttıkça bu ülkede işsizlik artmaktadır. İktidar ekonomiyi talan ettikçe halkın sofrası boşalmaktadır. Bildiğiniz gibi gece yarısı iktidar yine bir kararname yayınlıyor. Merkez Bankası'ndan üç kişiyi görevden alıyor. Sanki Merkez Bankası değil mübarek, vardiyalı gece çalışanları gibi sürekli yeni bir kararname ve yeni görevlendirmeler. Oysa düzenin kendisi bozuk. Öyle müdahalelerle gece yarısı kararnameleriyle başkan, başkan yardımcısı değiştirmekle siz bu gidişatı durduramazsınız, ancak daha fazla çöküşe yol açarsınız. Değişmesi gereken, bu iktidarın politikalarındaki bu kirli, bu kara, bu sömürgen düzendir.

O GÜN 50 MİLYAR GÜVENLİK BÜTÇESİ VARDI BUGÜN 250 MİLYAR CİVARINDA BİR GÜVENLİK BÜTÇESİ: Savaş politikalarının temelinde Kürk düşmanlığı yatmaktadır. Savaş tamtamları çalıyorlar. Suriye’ye askeri operasyon hazırlıklarını tartıştırıyorlar. Neden? Tek nedeni var kardeşim. Kürt, anısını görmesin yeter ki. Türkiye batsın ama Kürtler de gün yüzü görmesin. İşte Kürt düşmanlığının bu iktidarı ve bu politikalarla bu ülkeyi getirdiği yer gözlerimizin önünde. Çatışmasızlığın olduğu dönemde, bütçede güvenliğe, savunmaya ayrılan miktarla bugün ayrılan miktar arasında uçurumlar var. O gün 50 milyara yakın bir güvenlik bütçesi, bugün 250 milyar civarında bir güvenlik bütçesi. Tek başına bu bile iktidarın tutunduğu dalın ne olduğunu göstermektedir. 

BÜTÜN KÜRT YAPILARI SAVAŞ KARŞITI İTTİFAK OLUŞTURSUN: Bütün Kürt yapıları bir araya gelip savaş karşıtı bir ittifak oluştursunlar. Savaş karşıtı birlik oluştursunlar. Halklar arasına betondan duvar ören bu iktidara karşı savaşa yönelik bir irade duvarı kurmak zorundayız. Bu irade duvarını Türkiye’nin bütününe, Türkiye’de büyük bir barış hareketine dönüştürdüğümüz anda hem bu iktidarın sonu gelir hem de bu iktidarı besleyen bütün bu düzen unsurlarına karşı en etkili duruşu sergilemiş oluruz. Şimdi görev hepimizdedir.

BU ÜLKEYE BARIŞ BÜTÇESİ GETİRECEĞİZ: Bu ülkeye demokrasi, adalet, hakça bölüşüm ve barış bütçesi getireceğiz. Şimdiden bunun hazırlıklarını yapıyoruz. Yakın zamanda bu ülkenin yönetimine ortak olduğumuzda halkın desteği ve gücüyle hayata geçireceğiz. Savaş bütçesini yırtıp atacağız, barışın bütçesini getireceğiz. Halkın aşına göz koyanlara ‘dur’ diyeceğiz.

TARLALARDAN MAYINLARI SÖKECEĞİZ, TOHUM EKECEĞİZ: Nusaybin, Mardin ve sınır boyunda uzanan o geniş mayınlı tarlalardan mayınları sökeceğiz. O topraklara, on yıllardır kimyasal değmemiş dünyanın organik tarıma en elverişli topraklarına mayın değil tohum ekeceğiz. Mezopotamya topraklarına kan değil su akacak.

HDP 9 YAŞINDA AMA KÖKLERİ ASIRLARA SIĞAMIYOR: Halktan aldığımız güçle geldiğimiz yer, HDP için 9. yaştır. Biz yaş olarak değil, güç olarak büyüyoruz. Biz, bu ülkede barış için demokrasi için adalet için mücadele ede ede büyüyoruz. Belki HDP olarak yaşımız 9 oldu ama beslendiğimiz köklerin yaşı asırlara sığamıyor. Biz, bütün hak, onur, eşitlik mücadelelerinin mirasçısıyız. Bu mirasın hakkını vermek boynumuzun borcudur, vicdanımızın görevidir.

TÜRKİYE TOPLUMUNUN TÜM KESİMLERİYLE MÜZAKERE BİZİM YÖNTEMİMİZ: Belki bizden hiç hoşlanmayan, hatta nefret eden toplum kesimleri varsa onlarla da temas için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Onlarla da konuşmak için elimizdeki tüm imkanları seferber edeceğiz. Türkiye toplumunun tüm kesimleriyle müzakere, diyalog bizim yöntemimizdir. Kin, nefret, çatışma, gerilim değil müzakere ve diyalog, mutabakat ve uzlaşmayla bu ülkenin temel sorunlarını çözmek için yolumuzu yürüyoruz. Biz, müzakereyi siyasi pazarlık olarak değil, toplumsal temas ve kapsamlı diyalog olarak anlıyoruz. Tüm toplum kesimleriyle köprüler inşa etmek istiyoruz.”

Kaynak: anka