HABER: TAMER ARDA ERŞİN- KAMERA: ÜNAL AYDIN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi’ye dert yanan Giresunlu yurttaş, gençlerin iş bulabilmesi için AKP’li bir yöneticinin “Gençlik koluna kaydolsun, ondan sonra işe alırız” dediğini ileri sürdü, “AKP’ye kayıtlı olmanız lazım, çocuklarınız işe girsin” dedi. İlgezdi’ye yurttaşların balık yiyemediğini anlatan balıkçı ise “Mezgitin kilosu 35 lira. Kaç kişi yer 35 liraya, asgari ücretli söyler misin kaç kişi yer 35 liraya? Ayda 1 defa belki alabilecek, alamıyor. Zaten hayat pahalı” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi ve CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, Giresun’da esnafın ve balıkçıların sorunlarını dinledi. İlgezdi’nin yanına gelen bir balıkçı, küçük balık sattıkları için kendilerine ceza kesildiğini ancak bu balık tezgahına gelene kadar kimseye ceza kesilmediğini ve denetim yapılmadığını şöyle aktardı:

“Ankara’da su ürünlerinden geldiler, genel müdürlükten. Bizi yakaladılar, şöyle istavrit var. Bize birer buçuk lira ceza yazıldı. Ben de dedim ki, ‘Şurada sahil güvenlik var, yakalasa ya’. Bana ‘Seni ilgilendirmez’ dedi. Bana ‘satmayacaksın’ diyor. Denizi bitiren troldür, ceza yazıyor 25 bin lira. Onu bir saatte yakalıyor. Ama sen bunun evrakını al, 5 sene denize çıkmasın. O adam bir daha yakalanmaz ama sen bana 25 bin ceza kesersen, bu adam bir daha (balığı yakalıyor). Bak şimdi, deniz bir, liman iki, karayolları üç, komisyoncu dört, sahil güvenlik beş ve biz satıcı altıncıyız. Cezayı bize yazıyor. Niye yazıyorsun kardeşim, ‘Seni orası ilgilendirmez, sen satmayacaksın’ diyor. Ne satacağım, ben burada tavuk mu satacağım? Benim işim bu, ben devlete vergi veriyorum.”

Balıkçı saat 05.00'te satılmaya başlanan balık için denetime 11.00'de gelindiğini belirterek, "Adam saat 11.00'de geliyor, balığı dağıtmış saat 05.00'te. Ben burada saat 09.00'da balık getiriyorum, sen bana ceza yazıyorsun" diye tepki gösterdi. 

Bir balıkçı İlgezdi’ye doğru düzgün balık çıkaramadıklarını ve gelen balığı da satamadıklarını dile getirerek, “Şimdi balığın (kilosu) toptan 25 lira, 30 liraya satıyorsun. Yani 4 lira (kar) ile satıyorsun. Eksiden böyle değildi. Bir liraya aldığın malı 30 liraya satıyordun. İki katı kazanıyordun” dedi.  

“AKP GENÇLİĞİNE ÜYE OLSUN”

Orman Endüstri Mühendisliği bölümünde okuduğunu ancak atamaları yapılmadığı için balıkçılık yapmak zorunda olduğunu söyleyen bir genç, “Devlet ataması sıfır şu anda” diyerek, kadro açılmasını istedi.

Gencin yanındaki yaşlı balıkçı ise “AKP’ye kayıtlı olmanız lazım, çocuklarınız işe girsin. Ben 58 yaşındayım, (genci göstererek) bunlar elimde büyümüştür. Yetişmiş olan gençlerime ön ayak oluyorum. ‘Gel oğlum filan yere işe gir’ diyorum. Gidiyorum, ‘Böyle böyle. Bu çocuğun babası cezaevinde, annesi mağdur, felçli’ diyorum. ‘Gençlik koluna kaydolsun, ondan sonra işe alırız’ diyor. AK Parti” diye konuştu.

“BÜYÜK GEMİLER BALIĞI BİTİRİYOR”

Bir balıkçı ise siyasi partilerin sadece seçim dönemlerinde kendilerini ziyaret ettiğini “Seçim yaklaştığı zaman mı sadece biz samimi olacağız? Hangi partiden olursa olsun. Neden ayda bir defa, gelip vatandaş ile sohbet etmek. Ufak peynir, zeytin alıp. Kahvaltı yapalım deyin. Ayağınızın, sandalyenin altına çivi koymayacağız” dedi. Balıkçı, denizlerde büyük gemilerin avlanması nedeniyle balığın azaldığını şöyle anlattı:

“Trolcü. Ya trolcü 50 senedir, 100 senedir var. Ben 52 yaşındayım, 13 yaşından beri devam ediyorum. Ata mesleği. Şöyle baktığın zaman limanlar büyüdü. Bir tekne, en küçüğü 36 metre oldu, 50 metre tekne oldu. 110 kulaç alan derinliği oldu. 90 metre de boyu oldu. Önceden alabildiği kadarını alıyordu, dışarı geliyordu. Nüfus o zaman da kalabalıktı, herkese yetiyordu. Fabrikalar yine vardı.

Şimdi sadece bu tekne sahiplerine ‘dur’ diyecekler. Yeter artık. Sizin yarın çocuğununuz, torununuz bu balıkları yiyemeyecek. Denizde hiç bitmeyen balık mezgit balığıydı, şimdi onun içinde havyar bile yok. Havyar olmazsa yarın onun tohumu, devamı olmayacak. Bir derece küçültmeleri lazım… Önceden ne kadar vardı, 20-25 metre, belki 30 metre çok nadirdi. Avları çok küçüktü, derinlikleri azdı. Şimdi dışarı görünmüyor, 15 mil, gidiyor oradaki hamsiyi alıp geliyorlar. Böyle cihazlar var, böyle avlarda derinlikler var. Küçültecekler kardeşim. Yok sen 500 kasa dışarı geleceksin, yok fabrika kapatacaksın onlar yanlış. Tekneler küçülecek, avlar küçülecek. Eğer bol balık yemek istiyorsan, Mezgittin kilosu 35 lira. Kaç kişi yer 35 liraya, asgari ücretli söyler misin kaç kişi yer 35 liraya? Ayda 1 defa belki alabilecek, alamıyor.”

EKMEKÇİ: AÇIZ ŞU ANDA

Eskiden ekmek büfesi olduğunu ancak şimdi büfesi elinden alındığı için dolap gibi bir vitrinde yol kenarında ekmek satmak zorunda kaldığını söyleyen bir yurttaş da “En son bak, ucubeye bak. Ekmek kazanıyoruz buradan. Ucube yani. Hatta ben şeye şikayette bulundum, dediler ki ‘sen seyyarsın.’ Şu anda seyyarım. Adam utanıyor yani. Ben başkana da bir şey diyemiyorum, en yukarıdan emir aldığı yer var. Yani açız şu anda. Herkese bak para verdiler, bana vermediler. Sen ‘ekmekçisin’ dediler” diye konuştu. 

İlgezdi, yolda yürürken kaldırımda köyden getirdiği ürünleri satan bir kadınla karşılaştı. Kadın “AK Partili’ysen yanıma gelmeyin” dedi.

İlgezdi’nin CHP’li olduklarını söylemesinin ardından derdini anlatan kadın, eşinin de CHP’li olduğunu söyleyerek, “Şurada öteberi satıyoruz, ileride bizi koymuyorlar. Şurada köylünün ürününü satmaya bir yeri yok. Hep söz veriyorlar yapacağız diye ancak yapan yok. Hep köşelerdeyiz. Memleket bitti, satıldı memleket, satıldı” diye konuştu. Kadın eşinin her gün Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerini okuduğunu dile getirdi. Kadın eşiyle İlgezdi’yi telefonda görüştürdü.

EMEKLİ: HAYAT PAHALILIĞI ÇOK, CUMHURBAŞKANI BİLMİYOR MU?

Geçinemediklerini anlatan bir emekli ise İlgezdi’ye hayat pahalılığından dert yandı. Emekli, geçinemediği için eski ayakkabısını tamir ettirip giymek zorunda kaldığını anlatarak, elindeki tamir ettirdiği ayakkabılarını utanarak saklamaya çalıştı.

Emekli elindeki poşetteki ayakkabılarını arkasında yere bırakarak, İlgezdi’ye “Hayat pahalılığı çok. Bunu Cumhurbaşkanı bilmiyor mu? Haberi yok mu pahalılıktan. Siz de biliyorsunuz, pahalılık çok. Emekliyim, aldığım 2 bin 200 lira. Benden düşük alan da var, nasıl geçinsin? Bizim tek şikâyetimiz hayat pahalılığı, buna bir çare bulunması lazım” diye konuştu. 

 

 

Kaynak: anka