2007-2011 yılları arasında Çevre ve Orman Bakanlığı, 2011-2018 yılları arasında da Orman ve Su İşleri Bakanlığı yapan Veysel Eroğlu, küresel iklim değişikliğinin etkilerini inceleyen TBMM Araştırma Komisyonu'nun başkanı olarak, Marmara Denizi'ndeki kirliliği önlemek için çözüm önerilerini açıkladı.

TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Eroğlu, Marmara Denizi'ndeki müsilaj(deniz salyası) sorununun nedenlerine ilişkin tespitler yaparken, Marmara Denizi'nin kirlilik kaynaklarına işaret etti.

 Eroğlu şöyle konuştu:

ŞEHİRLERİN ATIK SORUNUNUN GİDERİLMEMESİ

“Deniz yosunları genelde atık sorunlarındaki karbon, azot ve fosfordan meydana geliyor. Güneş ışığının tesiri ile yosun meydana getiriyor. Bu çok fazla olduğu zaman deniz salyası oluşuyor. Bu akıntının olmadığı durgun alanlarda oluyor. Sebepleri şu: Şehirlerin atık sorunlarını giderilmemesi, arıtma tesisi yapılmaması. Sanayi tesislerinin bünyesinde azot ve fosfor yükü var, bunlar Marmara Denizi’ni intikal ediyor. Bir de Marmara’yı kirleten, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan zamanında ilk defa çöp bertaraf tesisleri kurulmuştu ama bazı şehirlerimizde yok, çöplerden kirlilik oluşuyor. Bir de Marmara Denizi’ne akan dereler var. Bir de Karadeniz’den de kirlilik geliyor. İstanbul Boğazı’nda iki tabakalı akım var, ben 1994 2002 yılları arasında ölçtürmüştüm, çift tabakalı akım var. Üst akıntı genelde Tuna Nehri’nden kirlilik geliyor. Bir de küresel iklim değişikliğinin etkisi var. Bizim yaptığımız son çalışmalarda özellikle son iki yılda iki buçuk santigrat derece fazla deniz suyu sıcaklığının ölçüldüğünü gördük. Bir de bazen kıyıya yapılarının tekniğe uygun olması lazım. Gemi ve tekneler, büyük bir trafik var… Benim bakanlığım dönemimde bütün limanlarda atık alım tesisleri kurduk ama yine de kaçak olarak atıklar verilebiliyor, sıkı kontrol edilmesi lazım. Bir diğer önemli kirlilik kaynağı da bazen aşırı gübre kullanımı, ilaç kullanımı olduğu zaman Marmara Denizi’ne akıyor. Biz Marmara Denizi’ni kurtarmak istiyorsak bu 9 tane kirliliği önlenmesi gerekir.”

Konuya ilişkin 2009 yılında Resmi Gazete’de “Kentsel Atık Yönetmeliği” yayınlandığını ve bu tebliğe uygun hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Eroğlu, Bakan Murat Kurum’un paydaşlarıyla yarın toplantı yapacağını ve 6 Haziran’da eylem planı açıklayacağını duyurdu.

BELEDİYELER ATIK SU ARITMA TESİSİ KURMALI

Eroğlu, eylem planında olacakları şöyle sıraladı.

-Marmara Denizi’ne atık sularını veren bütün belediyeler, ileri atık su arıtma tesisi kurmaları şart.

-Sanayi atık sularındaki azot ve fosforun giderilmesi şart.

-Az kirletici ve az su tüketen sanayi teknolojilerine kayması şart. Özellikle gümrüklerde bir vergi uygulamasına başlanılması düşünülüyor.

-Türkiye’deki Marmara Denizi’ne akan bütün derelerin ıslah edilmesi gerekiyor.

-Katı atık bertaraf tesisi kurmayan şehirlerin bu tesisi kurması ve kontrolü gerekiyor.

-Zirai kaynaklı ilaçların kullanılmasında oluşan kirliliğin kontrol edilmesi gerekiyor. Bunların toplanması gerekiyor.

-Denetim olmadan başarıya ulaşmak mümkün değil. Sıkı denetim gerekiyor. Gerek sanayi atık sularının çıkışında gerek belediyelerin atık su atış çıkışında ve derelerde kontrol gerekiyor.

-Denetimler çerçevesinde Marmara Denizi’ne ve derelerine atık su veren her yer için sürekli denetlenebilir izleme ağı şart.

-Gemi ve teknelerden gelen kirliliğin önlenmesi gerekiyor.

-Kıyı yapıların akıntıları önlemeyecek şekilde yapılması lazım.

-Karadeniz’den gelen kirliliğin kontrolü için birim var, bu birimin faaliyete geçirilerek atık suları veren bütün ülkelerle temasa geçilmesi gerekiyor.

-Eylem planı ile ilgili hangi kurumun ne yapacağı belediyelerin, kamu kurum kuruluşların, bakanlıklar ile görüşülmesi lazım."

Kaynak: anka