Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç ve Finlandiya dışişleri bakanlarının Türkiye’yi ziyaret planları ile ilgili, “Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık ve net bir tavrı söz konusu değil. Biz bunların neyine güveneceğiz? Pazartesi günü Türkiye'ye geleceklermiş. Bizi ikna etmeye mi gelecekler? Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Çünkü NATO o zaman bir güvenlik örgütü olmaktan çıkar, teröristlerin adeta temsilcilerinin yoğunlaştığı bir yer haline gelir. Buna ‘evet’ demek mümkün değil” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun ile bugün Cumhurbaşkanlığı’nda bir araya geldi. Görüşmesinin ardından, Erdoğan ve Tebbun arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 1. Toplantısı Ortak Bildirisi ve Türkiye ile Cezayir arasında siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel, turistik alanlarda iş birliğini içeren 15 anlaşma imzalandı.

Erdoğan ve Tebbun daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, şunları söyledi:

“İŞ BİRLİĞİMİZİ DAHA DA İLERİYE TAŞIMA KARARLILIĞIMIZI KARŞILIKLI OLARAK BİR KEZ DAHA TEYİT ETTİK”

“Ülkemize 17 yıl aradan sonra Cumhurbaşkanlığı düzeyinde yapılan bu tarihi ziyaret ile ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırıyoruz. Cezayir Halk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının 60. yılını bu vesile ile tebrik ediyorum. Vatanlarının bağımsızlığı uğruna can veren tüm kahramanları rahmetle yad ediyorum. Bu sene aynı zamanda diplomatik ilişkilerimizin kuruluşunun da 60. yılına tekabül ediyor. İki dost ve kardeş ülke olarak 500 yıl öncesine uzanan ortak bir maziyi paylaşıyoruz. İkili ilişkilerimizi yeni bir zemine taşıyan yüksek düzeyli iş birliği konseyinin kuruluşunu 2020 yılında Cezayir’e yaptığım ziyaret sırasında kararlaştırmıştık. İlk toplantımızı gerçekleştirmek bugüne nasip oldu. Bu vesile ile iş birliğimizi daha da ileriye taşıma kararlılığımızı karşılıklı olarak bir kez daha teyit ettik. Görüşmelerimizde Türkiye- Cezayir ilişkilerini kapsamlı bir biçimde ele aldık. Gerek ikili gerek uluslararası platformlarda dayanışmamızı artırarak sürdürme kararlılığımızı vurguladık.

“TİCARET HACMİMİZİ SALGIN ŞARTLARINA RAĞMEN BİR ÖNCEKİ YILA ORANLA YÜZDE 35 ARTIRARAK 4,2 MİLYAR DOLAR DÜZEYİNE ULAŞTIRDIK”

Ekonomik ve ticari ilişkilerimiz her geçen gün gelişiyor. 2020 yılındaki ziyaretimde 5 milyar dolar hedefini belirlemiştik. Ticaret hacmimizi salgın şartlarına rağmen bir önceki yıla oranla yüzde 35 artırarak 4, 2 milyar dolar düzeyine ulaştırdık.  Bugün çıtayı yükseltip yeni bir hedef belirledik. O da 10 milyar dolar hedefine ulaşacağız. Afrika’nın dünyaya açılan kapılarından biri olan Cezayir’in üretimini çeşitlendirmeye, özellikle birçok alanda siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel, turistik bütün bu alanlarda Türkiye, Cezayir olarak geleceğe çok daha emin adımlarla yürüyeceğiz. Türkiye olarak her konuda Cezayirli kardeşlerimizin yanındayız.

“BİN 400’Ü AŞKIN TÜRK FİRMASI CEZAYİR EKONOMİSİNİN GÜCÜNE GÜÇ KATIYOR”

Ekonomik iş birliğimizin lokomotiflerinden biri olan yatırımcılarımız da bu süreci yakından takip ediyor. Bin 400’ü aşkın Türk firması Cezayir ekonomisinin gücüne güç katıyor. Cezayir’i bir üretim üssü olarak gören ve yatırımlarını ülkenize yönlendiren firmalarımıza desteğinizin süreceğinden eminim. Özellikle de yarın İstanbul’da sayın Cumhurbaşkanı’nın teşrifleri ile gerçekleşecek iş formunun, karşılıklı ticaretimizin ve yatırımlarımızın artırılmasına katkıda bulunacağı muhakkaktır. Yakın geçmişte ortak yatırımların, başlamış olduğu enerji ve madencilik alanlarındaki çalışmalarımız ülkemizdeki refahı artıracaktır.

Cezayir; Afrika kıtasının yüzölçümü   itibariyle en büyük ülkesinin olması yanı sıra kıtanın lider ülkelerinden biridir. Cezayirli kardeşlerimizin kıtanın kuzeyi ve Sahel bölgesi başta olmak üzere, Afrika’nın tamamında oynadığı rolü takdirle karşılıyoruz.

“SOMALİ'DEKİ SEÇİMİN SONUÇLARINI SOMALİ HALKI İÇİN HAYIRLARA VESİLE OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM”

Türkiye olarak, ‘kazan kazan’ ve eşit ortaklık temelinde iş birliğimizi güçlendirmeye çalışıyoruz. Libya ve Somali, kıtanın ekonomik kalkınmasına ve sosyal barışına verdiği önemi gösteren iki örnektir. Somali'deki seçimin sonuçlarını Somali halkı için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Türkiye'nin yeniden ayağa kalkmasına katkı sağladığı Somali'de Cumhurbaşkanlığı seçimin başarıyla tamamlanmasından ayrıca memnuniyet duyuyorum. Cumhurbaşkanı sayın Hasan Şeyh Mahmud'u tebrik ediyorum.

“TÜRKİYE MAARİF VAKFI, CEZAYİRLİ GENÇLERE KALİTELİ EĞİTİM İMKÂNI SUNACAKTIR”

Açılacak başkonsolosluğumuz iki ülkenin gayretlerine destek verecektir. Türkiye Maarif Vakfı, Cezayirli gençlere kaliteli eğitim imkânı sunacaktır. Karşılıklı olarak açacağımız kültür merkezleriyle daha da kuvvetlendirilmesini hedefliyoruz. Biraz önce imzaladığımız anlaşmalarla ilişkilerimizin ahdi zemini tahkim ettik. Tüm alanlarda atılabilecek somut adımları ilgili bakanlarımız değerlendirmeye ve hayata geçirmeye devam edecektir.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecit Tebbun ise şunları söyledi:

“BU YIL İTİBARİYLE CEZAYİR'DEN 1 MİLYAR DOLARLIK BİR İHRACAT DA GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR”

“Tarihi ayrıcalıklı ilişkilerimize katma değer sağlayan ziyaretimizle birlikte siyasi, ekonomik, kültürel ve her alanda olanaklar çerçevesinde ilişkilerimizi geliştirme fırsatı bulduk.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yapmış olduğum ikili görüşme gerçekten kapsamlı ve verimliydi. 2 yıl önce bir araya gelmiştik Cezayir'de. 2020 yılında sayın Cumhurbaşkanı ülkemizi ziyaret ettiğinde bir dizi iş birliği anlaşmasına imza atmıştık.

O sırada Sayın Cumhurbaşkanı Türk yatırımlarının Cezayir'deki hacminin 5 milyar dolara ulaştığını ifade etmişti. Ben şu an inşallah bu yatırım oranını yakın zaman içinde 10 milyar ve üzerine ulaştıracağımıza inanmaktayım.

Siyasi ve ekonomik strateji bağlamında çok önemli ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. İki ülke halkları ve ülkelerinin faydalarına olacaktır.

Aynı bağlamda 2 yıldan beridir ortaya koyduğumuz yol haritasının ne aşamaya geldiğine bakmış olduk. Şüphesiz o ziyaretin çok önemli meyveleri oldu. Bunlar arasında tekstil sektörünü söyleyebilirim. Demir ve çelik alanında orada bir yatırım yaptı. Bu yıl itibariyle Cezayir'den 1 milyar dolarlık bir ihracat da gerçekleştirmiştir. Tüm alan, sektörler ilişkilerimizin geliştirilmesi ve bütüncül bir iş birliğinin tesisi için bütün potansiyellere ve olanaklara sahiptir diyebilirim.

“FİLİSTİN HALKINA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR VE İHLALLERLE İLGİLİ OLARAK ORTAK GÖRÜŞÜMÜZÜ BEYAN ETTİK”

Bizler iş birliğimizi geliştirebiliriz. Daha güçlü köprüler kurabiliriz. Beklediğimiz dinamizmi tarihi ilişkilerimize de katarak iki kardeş ülkeyi çok daha iyi noktalara beraberce ulaştırabiliriz.

Görüşmelerimiz sırasında ortak meselelere de değinmiş olduk. Filistin halkına karşı işlenen suçlar ve ihlallerle ilgili olarak ortak görüşümüzü beyan ettik. Bu konuda tam bir mutabakat halindeydik. Libya konusuna değindik. Libya'da da Libya halkına söz verilmesi, seçimleri Libya halkı tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını beraberce çizdik.

Libya ve Filistin meseleleriyle ilgili önemli sonuçları beraberce belirlemiş olduk. Sahil bölgesi ve Afrika'yı tehdit eden terör yuvalarının kurutulmasıyla ilgili olarak ortak iş birliği yapabileceğimizden bahsettik. İnşallah bu operasyonu beraber yapabiliriz. Önemli olan çok sayıda anlaşmaya imza atıldı. İki ülke arasında tam bir koordinasyon ve tamamlayıcılıkla birlikte inşallah önümüzdeki yıl yüksek düzeyli iş birliği konseyi bir araya geldiğinde çok daha iyi sonuçları görmüş olacağız. Teşekkür ederim”

Cezayirli bir gazetecinin “Cezayir ile stratejik farklı hangi alanda anlaşmalar hayata geçirilebilir” sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:

“SAVUNMA SANAYİSİNDE ATACAĞIMIZ ADIMLAR ÖNEM ARZ EDİYOR”

“Savunma sanayisinde atacağımız adımlar önem arz ediyor ve savunma sanayi tabi dar bir kalıp içerisinde ifade edilebilecek alan değil, burada şu anda görüşme halinde olan firmalarımız var. Başta TUSAŞ olmak üzere, bunun dışında yine görüşme halinde olan özel sektör firmalarımız var ve bunlarla beraber çok daha önemlisi denizde, karada birçok firmamızın Cezayir’de görüşmeleri devam ediyor… Bu görüşmeler ile, işin savunma sanayi bölümünü biz askeri ilişkiler başlığında ele aldık. Bunun yanında siyasi noktada uluslararası bütün diplomatik ilişkilerimizde Türkiye- Cezayir ortak hareket etme konusunu ele aldık.”

Başka bir gazetecinin Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyeliğiyle ilgili sorusuna ise Erdoğan, şu karşılığı verdi:

“BİZİ İKNA ETMEYE Mİ GELECEKLER? KUSURA BAKMASINLAR, YORULMASINLAR”

“Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık ve net bir tavrı söz konusu değil. İsveç, terör örgütlerinin kuluçka merkezi, parlamentolarında teröristleri getirip, orada bunları konuşturuyorlar. PKK yanlısı teröristler var parlamentolarında. Biz bunların neyine güveneceğiz? Pazartesi günü Türkiye'ye geleceklermiş. Bizi ikna etmeye mi gelecekler? Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Her şeyden önce Türkiye’ye yaptırım uygulayanların bu süreçte bir güvenlik örgütü olan NATO’ya girmelerine biz ‘evet’ demeyiz. Çünkü NATO o zaman bir güvenlik örgütü olmaktan çıkar, teröristlerin adeta temsilcilerinin yoğunlaştığı bir yer haline gelir. Buna ‘evet’ demek mümkün değil. Bir sokulduğumuz yerden bir daha sokulamayız, kusura bakmasınlar.”

Kaynak: anka