Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, orman yangınlarında Türk Hava Kurumu (THK) uçaklarının kullanılmaması ile ilgili olarak; “Yok, ‘THK’nin uçakları varmış’ da… Neye göre söylüyorsun, neyi biliyorsun de söylüyorsun? THK’nın elinde buralarda rahatlıkla kullanılabilecek uçak falan yok. Bunlar duymaz uydurur kabilinden, uyduruyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Çamlıca Camisi’nde cuma namazını kıldıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin pek çok yerinde çıkan orman yangılarında sabotaj ihtimali olup olmadığı ile ilgili bir soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

“Bu eş zamanlı yangınlarla ilgili soruşturma yoğun bir şekilde devam ediyor. Herhangi bir suikast, bu tür şeyler var mı, yok mu bunların üzerine gidiliyor. İçişleri Bakanlığımızın, istihbarat örgütlerimizin yoğun çalışmaları var. Bütün bu çalışmalardan sonra; net, ne olabilir bunu o zaman açıklamak durumunda kalacağız.”

“BOŞ VERİLİP GEÇİLECEK BİR İŞ DEĞİL”

Yangınların, değişik mekanlarda aynı anda çıktığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bu tabii boş verilip de geçilebilecek bir iş değil. Bu bir eğer, milli bakış gerektiriyorsa; eğer bu ülke olarak, millet olarak birlikte karar vereceğimiz, dayanışma içinde adım atacağımız bir konu ise buna herkesin aynı istikamete bakışı gerekir. Bakıyoruz ki; burada bile siyaset, burada bile spekülasyonlar, burada bile maalesef siyasi partilerin yaklaşım tarzları gerçekten üzüntü verici.

Bizim bir tarafta ciğerimiz yanıyor, ben Cumhurbaşkanı olarak bütün bakan arkadaşlarımdan ilgili olanlarını bölgeye anında göndermiş durumdayım; bakan yardımcısı arkadaşlarımı anında bölgeye göndermiş durumdayım. Bütün imkanlarımızı seferber etmek suretiyle burada dünyada sayılı itfaiye örgütlerinden bir tanesi biz sahibiz.

“AZERBAYCAN DA BİR UÇAĞINI GÖNDERECEK”

Bunların anlattığı gibi değil. Yok, ‘THK’nin uçakları varmış’ da… Neye göre söylüyorsun, neyi biliyorsun de söylüyorsun? THK’nın elinde buralarda rahatlıkla kullanılabilecek uçak falan yok. Bunlar duymaz uydurur kabilinden, uyduruyorlar. Bir defa burada 45 helikopterle, bunlar fonksiyonel helikopterler. Şu anda biz bugün itibarıyla uçak sayımız 5-6’ya çıkmış vaziyette. Rusya’dan aldığımız uçaklar var, Ukrayna’dan aldığımız uçaklar var. Az önce yaptığımız görüşmeler neticesinde Azerbaycan da bir amfibik uçağını gönderecek. 6-7’yi bulacak.

“SANKİ BİZ SADECE SEYREDİYORUZ”

En verimli olanlar bu uçaklar. Amfibik olmaları hasebiyle çok tesirli, çok daha suyu alıp çok seri bir süreç içinde yangın söndürmeye ulaşabilen bu uçaklarla, en modern anlamda bir etkinlik arz ediyorlar. İHA’larla da durumları sürekli inceliyoruz. Bunlarla beraber 1080 arazöz yangın bölgesinde çalışmakta, dikkat edin. Bunlar bunları bilerek konuşmuyor. Sanki hiçbir şey yok, biz sadece seyrediyoruz. 2270 ilk müdahale aracı aktif çalışıyor. 660 dozer ve iş makinesi, bir yangın tankı aktif olarak devrede. 10 bin 550 yangın işçisi, itfaiye işçisi aktif görevde. 4110 teknik eleman çalışıyor. 6440 orman muhafaza memuru çalışıyor. 1140 noktada ise orman yangınları ile şu anda mücadele devam ediyor.

“14 ORMAN YANGINI DEVAM EDİYOR”

28-30 Temmuz yangının süreci ve 71 orman yangını ne yazık ki çıkmış vaziyette. 57 kontrol altına alındı. 14 orman yangını, kontrol altına alınma çalışmaları devam ediyor. Olumlu istikamette bir gelişme söz konusu. Dolayısıyla bizim özellikle öğlen itibarıyla uçakların gelişi ile olumlu istikamete dönüyoruz. Bakanlarımız, başkan vekilim Binali Yıldırım Bey, o da şu anda Muğla’da. Diğer tarafta Bekir Pakdemirli orada. Dışişleri Bakanım orada. Süleyman Soylu Bey, o da bugün bölgeye geçti. Murat Kurum Bey orada.

“HİÇBİR VATANDAŞIMIZI MAĞDUR ETMEYECEĞİZ”

Şunu açık, net söylüyorum, sel felaketinde nasıl kimseyi mağdur etmeyeceğimizi söyleyip adımlarımız attıysak; bunda da evi yananlar, hayvanları telef olanlar onlarla ilgili de bütün hasar tespit çalışmaları yapılmak suretiyle hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Bu hasar tespitlerinden sonra, telef olan hayvanların sahipleri mağdur edilmeyecektir. Çevre Bakanlığımız, TOKİ ile beraber bölgede evi yananların, evlerin süratle yeniden inşa edilme suretiyle en kısa zamanda sahiplerine teslim edilecektir.”

TEDBİRLER İÇİN İLK KABİNEYİ İŞARET ETTİ

Erdoğan, vaka sayılarının yükselmesi ile ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi:

“Aşılı olmayanların kısıtlama söz konusu olabilir mi: Tabii biz biliyorsunuz değişik zamanlarda değişik tedbirler açıkladık. Fakat çok değişik sesler yine çıktı. ‘Biz böyle hep adeta hapis hayatı mı yaşayacağız? Nereye kadar devam edecek?’ Dünyanın değişik yerlerinde bunlar hep bu şekilde oldu. Önce maske yasaklandı, sonra maske takılması mecbur edildi. Bizde de ilk kabine toplantımızda bunları tekrar ele alacağız.

Toplam yaklaşık 72 milyon doz aşı yapmış vaziyetteyiz. Dünyada aşı yapacak, ellerinde imkan olmayan ülkeler varken; Türkiye olarak hamdolsun biz, böyle bir sıkıntıyı yaşamadık. Bu noktada rahatız. Gerek Çin’den aldıklarımız, BioNTech bunlarla beraber ben sağlıklı şekilde bu mücadeleyi nasıl sürdüreceğiz, bunu devam ettiriyoruz. Şu anda solunum makinelerine varıncaya kadar, bunu bile üreten bin ülke haline geldik. Bütün solunum makineleri ile entübe durumlarında da müdahale etmemiz, hastane noktasında sıkıntımız yok, fakat bu çalışmaları yaptırmak suretiyle de inşallah yapacağımız ilk kabine toplantısında durumu tekrar gözden geçireceğiz.

“BAYRAM HER ŞEYİ TERSİNE ÇEVİRDİ. RAKAMLARDA DURUM ALEYHE DÖNDÜ”

Bu şekilde devam mı? Bayram her şeyi bir yerde de halkımızın yaşam tarzı, tersine çevirdi. Rakamlarda durum aleyhe döndü. Bunu tekrar lehe döndürmemiz lazım. Olumlu istikamette bir gelişme olursa vatandaşımızı sıkıntıya sokmak derdimiz yok. Tam aksine, normal hayata nasıl döneri gayreti içindeyiz. Bütün tedbirlerimizi alıyoruz. Normalleşmeyi hızlandırmanın gayreti içindeyiz.”

“DEDEAĞAÇ’TA ANORMAL BİR GELİŞME SÖZ KONUSU DEĞİL”

Yunanistan Dedağaç’ta ABD askeri varlığı ile ilgili bir soru üzerine ise Erdoğan, şöyle konuştu:

“2014 yılından beri Dedeağaç’taki, planlı programıdır. Anormal bir gelişme söz konusu değil. Bu planlı attığı adımı da bizler de yakından takip ediyoruz. Yunanistan-Amerika ilişkilerini biliyorsunuz. Bizler de üzerimize düşen neyse yapıyoruz. Tedbir ise tedbir. Bunlar da zaten her zaman atılan adımlardır.”

 

Kaynak: anka