Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti öncesinde; "Sermaye ve yatırım düşmanı bu mandacılara rağmen ülkemizi büyütmeye, bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti öncesinde; tarifeli uçuşlara kapatılan İstanbul Atatürk Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu.

Asgari ücrete ilişkin yönetilen soruya Erdoğan, "Biz kesinlikle işçimizi zora sokmayacağız. Asgari ücret noktasında da inşallah en uygununu, en ideal olanını gerek brüt ve gerek net olarak masaya yatırarak nihai kararımızı vereceğiz. Bu nihai kararla birlikte de sadece işçi kesiminin buradaki memnuniyeti değil, işverenin de alınan kararla memnun olması lazım" diye yanıt verdi. 

Erdoğan, fahiş fiyatla mücadele ile ilgili bir soruya ise “Hele hele gıdada stokçuluk yenilir yutulur bir şey değil. Şu andaki cezai müeyyide çok düşük. Şimdi, Mehmet Bey’e de (Ticaret Bakanı Mehmet Muş) söyledim. Hemen hazırlıklarınızı yapın, müeyyideyi onları rahatsız edici noktaya çıkaralım. Sonra yapabiliyorsa yapsın stokçuluğu. Bu işin başka çıkar yanı yok” yanıtını verdi.

Erdoğan, Türkiye-Katar ilişkileri için, “Katar ile bugüne kadar siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel olmak üzere 69 belge imzaladık. Yapılan anlaşmalar sayesinde iş birliğimizi daha da ileri noktalara taşıdık. Yarın icra edeceğimiz yedinci toplantı vesilesiyle imzalayacağımız yeni anlaşmalarla dayanışmamızı daha da perçinleyeceğiz” diye konuştu. 

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“AİLECE BİR ARADA OLACAĞIZ: İnanıyorum ki başarılı görüşmeler gerçekleştireceğiz. İkili ilişkilerimizde son yıllarda kaydedilen mesafeden inşallah bundan sonrası çok daha verimli bir şekilde devam edecektir. Bugün kardeşim Şeyh Temim’in anne ve babası ile ailece akşam bir arada olacağız. Onlarla bir yemeğimiz olacak. Yarın da yüksek düzeyli stratejik konsey toplantımızı yapacağız. Yüksek düzeyli stratejik konsey toplantısında heyetler arası görüşmelerimiz olacak. En geniş manada bu toplantımızı gerçekleştireceğiz.

TÜRKİYE-KATAR İLİŞKİLERİ GÜNDEN GÜNE GÜÇLENMEYE BAŞLAMIŞTIR: Türk-Katar savunma noktasında askerlerimizin oradaki üssü söz konusu. Bu üssümüzle oradaki çalışmalarımızı ayrıca yürüteceğiz. Orayı da ziyaret etmek suretiyle Mehmetçiklerimizle orada olacağız. 2014 yılında stratejik komitenin ilk toplantısını gerçekleştirmek üzere adımlarımızı attık. 2015 yılında da Doha’da ilk toplantımızı yaptık. Türkiye-Katar ilişkileri, iki ülkenin tarihine, dostluğuyla ve potansiyeliyle mütenasip bir şekilde stratejik perspektifle günden güne güçlenmeye başlamıştır.

KATAR İLE SİYASİ, ASKERİ, EKONOMİK VE KÜLTÜREL OLMAK ÜZERE 69 BELGE İMZALADIK: Katar ile bugüne kadar siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel olmak üzere 69 belge imzaladık. Yapılan anlaşmalar sayesinde iş birliğimizi daha da ileri noktalara taşıdık. Yarın icra edeceğimiz yedinci toplantı vesilesiyle imzalayacağımız yeni anlaşmalarla dayanışmamızı daha da perçinleyeceğiz. Kıymetli kardeşim Şeyh Temim ile ikili görüşmemizin ardından komite toplantısına başkanlık edeceğiz. Görüşmemizde ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele alma fırsatımız olacak. Ortak gündemimizde yer alan önemli bölgesel ve uluslararası konusunda da fikir teatisinde bulunacağız. Görüşmelerimizin sonunda Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı’nı ziyaret edeceğim.

SERMAYE VE YATIRIM DÜŞMANI BU MANDACILARA RAĞMEN ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ: Türkiye ile Katar olarak önümüze çıkan badireleri iki dost ve kardeş olarak yakın iş birliği içinde hareket ederek aşmayı başardık. Ekonomiden savunmaya, ticaretten yatırımlara kadar pek çok alanda kazan-kazan temelinde ortaklığımızı güçlendirdik. Siirt Organize Sanayii Bölgesinde açtığımız Türkiye’nin ilk Çinko İzabe Tesisi bunun en son örneklerinden birisidir. Toplam 7 bin 500 insanımıza Siirt'te istihdam sağlanacak. 2023 yılına kadar toplam bedeli 500 milyon dolara ulaşacak bu yatırımı, Katarlı kardeşlerimizin Türkiye’ye ve Türk ekonomisine güveninin bir tezahürü olarak görüyoruz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin üzerinden terörün karanlık gölgesi kalktıkça inşallah bu tür yatırımlar artacaktır. Bölücü örgütün siyasi uzantıları ile iş birliği yapanların Katar’a ve Katarlı kardeşlerimizin ülkemizdeki yatırımlarına yönelik hazımsızlıklarının sebebi de budur. Esasen bunların asıl rahatsızlığı Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırım çekmesi, Türk ekonomisinin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme temelleri üzerine yükselmesidir. Yabancı ülke büyükelçiliklerine yazılan şikâyet mektuplarında, uluslararası basına verilen hezeyan dolu demeçlerde hep bunun işaretlerine şahit oluyoruz. Biz son 19 yıldır olduğu gibi gelecekte de sermaye ve yatırım düşmanı bu mandacılara rağmen ülkemizi büyütmeye, bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı yapmaya devam edeceğiz. Bu amaç doğrultusunda Katar’ın yanı sıra körfezdeki diğer ülkelerle de iş birliğimizi geliştirmeye çalışıyoruz.

KATAR'DAKİ İŞLERİN TUTARI YAKLAŞIK 15 MİLYAR DOLAR CİVARINDADIR: (Birleşik Arap Emirlikleri-Türkiye ilişkileri) Nasip olursa Şubat ayı içinde geniş bir heyet ile Abu Dabi'ye bir ziyaretimiz olacak. Ekonomik ilişkilerde atılan adımları daha da etraflıca ele almak suretiyle, bu konuda gerek Türkiye'de gerekse Birleşik Arap Emirlikleri'nde yapılan ve yapılacak yatırımlarla bunu perçinleyeceğiz. Bölgenin en güçlü ülkelerinden biri olan Katar'la attığımız adımlar bunun nişanesidir. Rakamlar ufak rakamlar değil. Çok ciddi yatırımlarla bunu sürdürüyoruz. Özellikle Türk iş adamlarına yönelik Katar'ın yaklaşımı alt ve üst yapıda, çok çok yüksek rakamlardır. Bunların artarak gideceğine inancım tamdır. Katar'daki işlerin tutarı yaklaşık 15 milyar dolar civarındadır.

TALİBAN’IN VERDİĞİ SÖZLER VAR, TEMENNİ EDERİZ Kİ BU SÖZLER TUTULUR: (Taliban’ın verdiği sözleri tutması için 19 ülkenin ortak bildirisi üzerine değerlendirme) Taliban yönetiminin üst düzey temsilcilerinin bir üst düzey ziyareti oldu. Bu ziyarette kendileri özellikle de gerek kadınların sosyal hayattaki yeriyle alakalı gerek çocukların eğitim-öğretimiyle alakalı verdikleri bazı sözler var. Temenni ederiz ki bu sözler tutulur. Ve bu sözleri tutmak suretiyle de Taliban yönetimi, Afganistan’ın dünya ile bütünleşmesi istikametinde adımlar atar. Şu anda bizim de Katar ile olan dayanışmamızda özellikle Taliban yönetiminin, yani Afganistan’da örneğin havalimanının yönetimiyle alakalı Türkiye-Katar iş birliği ile bunun yönetilmesini teklif ediyorlar. Bizler de bunu gündemimize aldık. Görüşmelerimizi yürütüyoruz.

BİZ KESİNLİKLE İŞÇİMİZİ ZORA SOKMAYACAĞIZ: (Asgari ücret üzerine yönetilen soruya) Aslı Hanım (A Haber Muhabiri Aslı Bilger Kutludağ) sen beni köşeye sıkıştırıyorsun. Sayın Bakan heyeti ile beraber işçi ve işveren kesimi ile görüşmeleri yapacaklar. Bugün ve Perşembe günü yapacakları görüşmelerle birlikte bir yere varacaklar. İnşallah dönünce bizler bu görüşmelerde ne yaptılar, tarafların teklifleri nedir bunları bir görelim. Biz kesinlikle işçimizi zora sokmayacağız. Asgari ücret noktasında da inşallah en uygununu, en ideal olanını gerek brüt ve gerek net olarak masaya yatırarak nihai kararımızı vereceğiz. Bu nihai kararla birlikte de sadece işçi kesiminin buradaki memnuniyeti değil, işverenin de alınan kararla memnun olması lazım. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme. Hem burada işçinin emeğine, işverenin de yatırım gücüne ihtiyacımız var. Bu iki gücün ayakta durması bizim için büyük önem arz ediyor. İnşallah sadece bu dönemde alınacak karar değil bir de önümüzdeki yıl seçim öncesi alınacak olan karar da var. Bütün bunları düşünerek bir karar vereceğiz.”

STOKÇULUĞA DAHA AĞIR CEZA SİNYALİ: (Fahiş fiyatlar ile ilgili soru üzerine) Özellikle benim en çok rahatsız olduğum konu, stokçuluk. Stokçuluk, biliyorsunuz; Diyanet İşleri Başkanımın yanında bunu konuşmak bana düşmez ama, dinimizde de haramdır. Stokçuluk yapanlar var. Son zamanlarda, otomotiv sektöründe bile stokçuluk var. Birçok kapalı otoparklara, sıfır otomobiller depolanmak suretiyle, onun da stokçuluğunu yapıyorlar. Hele hele gıdada stokçuluk yenilir yutulur bir şey değil. Şu andaki cezai müeyyide çok düşük. Şimdi, Mehmet Bey’e de (Ticaret Bakanı Mehmet Muş) söyledim. Hemen hazırlıklarınızı yapın, müeyyideyi onları rahatsız edici noktaya çıkaralım. Sonra yapabiliyorsa yapsın stokçuluğu. Bu işin başka çıkar yanı yok. Hele hele gıdada stokçuluk yenilir yutulur bir şey değil. Şu andaki cezai müeyyide çok düşük. Şimdi, söyledim hemen hazırlıklarınızı yapın, müeyyideyi onları rahatsız edici noktaya çıkaralım. Sonra yapabiliyorsa yapsın stokçuluğu. Bu işin başka çıkar yanı yok. Bedelini ağır ödeyecekler. Sen mi stokçuluk yapıyorsun, bunun bedelini ağır ödeyeceksin. Vatandaşımıza, hele hele gıdada, bu tür zulmü yapanlara, biz ‘buyur yoluna devam et’ diyemeyiz. Ne gerekiyorsa, Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere, gerekli adımları atacağız. Bu işin üzerine üzerine gideceğiz."

Kaynak: anka