AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında, “Doğal gazı maliyetinin dörtte birine, elektriği maliyetinin yarısına hanelere ulaştırıyoruz. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek için gereken çabayı gösteriyoruz. Asgari ücret için de benzer bir anlayışla tespit ederek dar gelirlilerin üzerindeki yükü olabildiğince hafifleteceğiz” dedi. Partisine yönelik de mesaj veren Erdoğan, “Bu mücadelede beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar kusura bakmasın; bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Amerika’ya, Batı’ya, İsrail’e bakın. Bütün bunlarda faiz aşağılara çekilmişken bizim arkadaşlarımıza ne oluyor da faizi savunur hale geliyor? Enflasyonun buralarda ne hale geldiğini görüyorsunuz. Peki bizim arkadaşlarımıza ne oluyor” dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, bugün partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

MİLLETİM BU TÜR BAYANA GEREKLİ DERSİ VERECEKTİR: “Hukuki süreç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, şehit yakınlarına hakaret edenlerin milletvekilliği sakıt olmuştur. Bu küfürbaz, terbiyesiz, yüzsüz, erdemsiz kişilere hak ettiği dersin, gittikleri her platformda ve sandıkta mutlaka verileceğine inanıyorum. Hele hele genel başkanı bir ‘bayan’ olanın küfrü asla yenilir yutulur değil. Bir bayanın ağzından ‘yavşak, yavşaklar’ diye bir ifade çıkar mı ya? Ne yazık ki bu çatı, bu çatının altı bunu da gördü. Ben diyorum ki milletim, işte bu tür bir bayana gereken dersi, gereken cevabı inşallah 2023’ün haziranında verecektir. Zira bu çatının altı, bu tür kadınlara asla müsaade etmez. Karşınıza geçip bölücü örgüt propagandası yapana mahcup bir edayla mukabele ediyorsunuz, buna karşılık şehit yakının hiçbir hakaret içermeyen isyanına bacısına söverek -hani bacıydı kendisi de- ve kendisini tekmeleyerek cevap veriyorsunuz. Bu iki tavrın yeri de adı da bellidir. Şehitlerinin emanetlerine ve gazilerine saygı göstermeyenden, ülkesinin milli güvenlik çıkarlarına öncelik vermeyenden bu millete hayır gelmez.

BAŞARIRLARSA TÜRKİYE SONU BELİRSİZ KAOSA SÜRÜKLENECEKTİR: Ülkenin ikinci büyük partisinin de kısır siyasi hesaplarla ve geçmişte verdiği oyları inkar pahasına bölücü örgütün çizgisine dümen kırması, hepimizi üzmüş ve öfkelendirmiştir. Aynı yalanları sürekli tekrarlamalarına alıştık. Kendileri ile hukuk önünde hesaplaşıyor, attıkları iftiraların bedelini ödetiyorduk ama bu defa doğrudan ülkemizin güvenliği, milletimizin huzuru, insanlarımızın geleceği hedef almıştır. CHP’nin tezkere oylaması ve sonrakindeki tutumu, doğrudan Türkiye’yi hedef almaktadır. Daha vahimi, bu tutum değişikliğini CHP’nin kendi iradesiyle değil, sınırımız dışında verilen talimatlarla gerçekleşmiş olmasıdır. CHP’nin sırtını kimler sıvazlıyor, kimler teşekkür ediyorsa ipini de onlar tutuyor demektir. Son tezkere oylamasıyla ve yatırımcılar başta olmak üzere pek çok kesime yönelik tehdit diliyle CHP, artık fiilen de pozisyon değiştirmeye başlamıştır. Önceleri ülkemizi yabancılara şikayetle, yalan yanlış ifadelerde milletimizin gündemini fuzuli yere işgalle başlayan süreç, bir süredir milletimizin çıkarlarına somut darbeler vurma safhasına geçmiştir. Ülkenin ve milletin yaşadığı felaketlerden kendilerine iktidar çıkarma hevesiyle çıktıkları yolun bunları, ülkeyi felakete sürükleyerek iktidarı değiştirme stratejisine kadar getirdiği anlaşılıyor. Bir yanlarına güya milliyetçi, memleket sever partiyi, diğer yanlarına bölücü örgüt güdümündeki partiyi alan, yanlarına da kırık dökük kim varsa takan CHP’yi yönlendirenler, kendileri için görünüşte karlı ama ülkemiz için de o kadar zararlı bir oyun oynuyor. Eğer başarılırsa Türkiye, son 19 yıldaki kazanımlarını kaybetmekle kalmayacak, sonu belirsiz bir kaosa sürüklenecektir.

CHP’NİN ÖNCÜLÜGÜNDE HAYATA GEÇİRİLEN BU PROJE, EKONOMİMİZİ ÇÖKERTME PROJESİDİR: ‘Tayyip Erdoğan’dan kurtulmalıyız’ beyanlarını pek çok mecrada dolaşıma sokanların derdi, milletimizin huzuru ve refahı olabilir mi? Muhalefeti destekleyerek ‘Türkiye’de yönetimi değiştirmeliyiz’ diyenlerin derdi, ülkemizin demokrasisini insanlarımızın hak ve özgürlüklerini geliştirmek olabilir mi? Buna inanan varsa ya ülkesinden ve dünyasından bihaberdir ya hırsı ve kini gözünü kör etmiştir ya da aynı projenin parçasıdır. CHP’nin öncülüğünde hayata geçirilmeye çalışılan bu proje, eski Türkiye’yi hortlatma, demokrasimizi yıkma, ekonomimizi çökertme, insanlarımızı esir alma projesidir. Hiç merak etmeyin, başaramayacaklar. Çünkü Türkiye, eski Türkiye değil. Gençleri, kadınları ve her kesimden insanıyla milletimiz, olup biten her şeyin farkındadır. Bu sıklet, bu yükü kaldırır; kaldırmakla kalmaz, yere çalıp paramparça eder. Nasıl bunca yıldır önümüze kurulan tuzakları birer birer bozduysak bu senaryoyu da yırtıp atacağız. Milletimiz, 2023 Haziran ayındaki seçimlerde sandığa gittiğinde bir bizim eserlerimize bakacak bir de bu karanlık güçlere bakacak. Böyle bir tablo karşısında herkesin yöneleceği yer, AK Parti ve Cumhur İttifakı'dır. CHP Genel Başkanı kendisine verilen görevi bir türlü başaramadığını görünce milletimizin değerlerinin istismarına yöneldi.

GİT BAŞÖRTÜLÜ BACILARIMDAN HELALLİK İSTE: Bazı hususlar var ki dikkatli olmak lazım. Daha dün Irak ve Suriye tezkerelerine ‘evet’ diyenleri ihanetle suçlarken bugün PKK’yı bitirmekten söz ediyor. Bir yandan ülkenin tüm sorunlarını çözmekten bahsediyor, diğer yandan yatırımları engellemeye, insanları iş yapamaz, kamu görevlerini hizmet yapamaz hale getirmeye çalışıyor. Son günlerde bir de ‘helalleşelim’ demeye başladı. Bizim inancımızda helalleşme vardır ve çok önemlidir. Peki Kılıçdaroğlu helalleşmeyi nasıl anlıyor, nasıl tanımlıyor, önce ona bir bakalım.”

Erdoğan, konuşması sırasında partililere bir video izletti. Videoda, önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısına, ardından da daha önce katıldığı bir televizyon programında söylediği “Helalleşme insanların duygularını sömürme amacıyla beyhude bir çabadır” sözlerine yer verildi. Erdoğan, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dün helalleşme kavramına böyle bakan bir zatın, bugün birden aydınlanma yaşayıp 180 derece bir dönüşle helalleşme peşine düşmesi ne kadar ilginç değil mi? Ey Bay Kemal, sen önce benim bu başörtülü bacılarımdan, kızlarımdan git helallik dile. Utanmadan, sıkılmadan hala kalkıyorsun diyorsun ki ‘Onların hukuku biz koruduk’. Kim korudu. Hayatın yalan. Biz bu işin gerisindeki niyeti görmesek, Kılıçdaroğlu’nun eline tutuşturulan senaryodaki rolünü oynamaktan öte işlevi olmadığını bilmesek, diyeceğiz ki ‘olabilir, insan değişebilir’.  Bay Kemal, ben seninle ilgili kazandığım davaları geri çektim mi? Çektim be. Ama sen bunların hiçbirinin kadrini kıymetini bilmedin, anlamadın. Sende anlayacak yüz de yok. Buradaki sorun şu ki maalesef ortada bir değişim de yok, değişen kimse de yok. CHP aynı CHP. Kılıçdaroğlu aynı Kılıçdaroğlu. Zihniyet aynı zihniyet. Sadece bunlara verilen rol değişti. Dün tüm güçleri ve samimiyetleri vesayetlerin bekçiliğine, darbecilerin şakşakçılığına, düşmanlığına soyunmuşlardı, bugün zoraki de olsa daha başka şeyler söylüyor. Daha başka görünüme bürünmeye çalışıyor. Tabii yerseniz. Her tarafı lime lime dökülen bu bukalemun siyasetini milletimizin takdirine bırakıyoruz.

NEYSE Kİ KÜRÜSEL SALGIN, BİZE TUZAK KURANLARI BETER DURUMA DÜŞÜRMÜŞTÜR: Türkiye’ye siyasi, sosyal, askeri alanda diz çöktürmeyi başaramayanların tek umudunun ekonomi kaldığını gördük. Neyse ki küresel salgın krizinin tetiklediği gelişmeler, bize bu tuzakları kuranları daha beter duruma düşürmüştür. Siz bakmayın herkesin kuyruğu dik tutmaya çalıştığına. Gelişmiş ülkeler, 2. Dünya Savaşı sonrasının en büyük ekonomik buhranının içindedir. Biz, bu vahim küresel tablo içinde, geçtiğimiz 19 yılda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapı sayesinde hamdolsun iyi bir yerde duruyoruz.

DOĞAL GAZI MALİYETİNİN DÖRTTE BİRİNE, ELEKTİRİĞİ MALİYETİNİN YARISINA HANELERE ULAŞTIRIYORUZ: Şayet 2022’yi ve 2023’ü herhangi bir kırılmaya meydan vermeden, hedeflerimiz doğrultusunda ilerleyerek geride bırakabilirsek önümüzde hakikaten çok parlak gelecek bizi bekliyor. Aynı şekilde küresel düzeydeki fahiş artışlar sebebiyle birim maliyetleri döviz bazında 3-4 kat artan doğal gaz, elektrik, akaryakıt gibi ürünlerin fiyatlarını kontrol altında tutuyoruz. Doğal gazı maliyetinin dörtte birine, elektriği maliyetinin yarısına hanelere ulaştırıyoruz. Bay Kemal, bunu niye konuşmuyorsunuz?  Herkes gibi bizim de dövizle aldığımız petrolden üretilen akaryakıtı Avrupa’nın en ucuz fiyatlarıyla vatandaşlarımıza biz sunuyoruz. Bunu niye söylemiyorsunuz?

ENFLASYONA EZDİRMEMEK İÇİN GEREKLİ ÇABAYI GÖSTERİYORUZ: Kamu işçilerine ve memurlarına verdiğimiz yüksek oranlı zamlarla çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek için gereken çabayı gösteriyoruz. İnşallah asgari ücret için de benzer bir anlayışla tespit ederek dar gelirlilerin üzerindeki yükü olabildiğince hafifleteceğiz.

FAİZ BELASINI BU MİLLETİN SIRTINDAN KALDIRACAĞIZ: Önümüzdeki yıldan itibaren ferahlamaya başlayacağız. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunu farklı yerlere çevirme gayretine girenlere diyorum ki boşuna uğraşmayın. Biz faiz belasını bu milletin sırtından kaldıracağız. Anlayan anlar, anlamayan anlamaz. Biz, faize kesinlikle milletimizi ezdirmeyeceğiz. Bunu kabulleneceğiz. Bunun başka çıkışı olamaz.

BU GÖREVDE OLDUĞUM SÜDRECE FAİZ VE ENFLASYONLA MÜCADELEMİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİM: Salgın döneminde tüm ülkeler kepenkleri indirirken bizim yatırımlarımıza kesintisiz devam etmemiz, açılıştan açılışa, temel atmadan temel atmaya koşmamız bunun en somut örneğidir. Hala kalkıp da bu yolda, bu mücadelede beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar kusura bakmasın; bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Zira şunu bilmemiz lazım; bu konu sıradan bir konu değildir. Şu anda dünyaya bakalım ya. Amerika’ya, Batı’ya, İsrail’e bakın. Bütün bunlarda faiz aşağılara çekilmişken bizim arkadaşlarımıza ne oluyor da faizi savunur hale geliyor? Enflasyonun buralarda ne hale geldiğini görüyorsunuz. Peki bizim arkadaşlarımıza ne oluyor? Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim.

BUNLAR NASIL İŞ ADAMI: Biz, iş adamlarına diyoruz ki ‘Sen düşük faizle kredi istiyordun. Al, niye almıyorsun’. Bu iş adamlarını da anlamıyorum. TÜSİAD'ı vesairesi yüksek faizden bahsediyor. Siz nasıl insansınız? Sen iş adamıysan, yatırımdan yanaysan işte size kredi. Alın krediyi ve yatırımı yapın. Ben sizden yatırım, istihdam, üretim, ihracat istiyorum. O zaman kaçıyorlar. Bunlar nasıl iş adamı? Sonra bize sallıyorlar. İstediğiniz kadar sallayın, tutmaz. Sıkıştığınız zaman kapıyı çalacaksınız, işi yola koyduğunuz zaman iktidara sallayacaksınız. Yok öyle.”

Kaynak: anka