Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, cumhurbaşkanına hakaret suçundan tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş’ın sözlerine ilişkin, “Gazeteci hanımefendinin ifadelerini asla tasvip etmiyoruz, doğru bulmuyoruz. Çok yakışıksız, çok çirkin ifadeler kullanmışlar, işi çok ileri götürmüşler. Bu ifadeler sadece sayın Cumhurbaşkanı’na değil, başka siyasetçi devlet adamına da asla söylenmemesi gereken ifadelerdir” dedi.

Fatih Erbakan, Anadolu Buluşmaları kapsamında gittiği Gümüşhane’de basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Erbakan, şunları söyledi:

"TÜRK SİYASETİNDE ÇIĞIR AÇIYORUZ"

“Biz Yeniden Refah Partisi olarak, iktidarın da muhalefetin de yanlışına yanlış, doğrusuna doğru diyerek Türk siyasetinde çığır açıyoruz. ‘Tek çare, geçmişte olduğu gibi bugün de Milli Görüş’ diyoruz, ‘Yeniden Refah Partisi’ diyoruz. Bundan böyle Milli Görüş’ün vakti gelmiştir.

"TASVİP ETMİYORUZ"

Gazeteci hanımefendinin ifadelerini asla tasvip etmiyoruz, doğru bulmuyoruz. Çok yakışıksız, çok çirkin ifadeler kullanmışlar, işi çok ileri götürmüşler. Bu ifadeler, sadece sayın Cumhurbaşkanı’na değil, başka siyasetçi devlet adamına da asla söylenmemesi gereken ifadelerdir.

"KALKINAN TORPİLLİLER, İMTİYAZLI MİLYARLERDİR"

Merkez Bankası’nın döviz rezervinin eksi 60 milyar dolarda olduğu, vatandaşın bankalara olan borcunun 2002 yılında 6,6 milyar liradan 2020 sonunda 943 milyara geldiği, yani vatandaşın bankalara olan borcunun 150 mislinden fazla arttığı, özel sektörün borcunun yine AK Parti döneminde 88 milyardan 4 trilyona çıktığı, çiftçinin köylünün banka ve kooperatiflere olan borcu da 2,5 milyardan 160 milyara çıktığı, yani 80 kat arttığı bir durumda kalkınmadan bahsedebilir miyiz? Kalkınan halkımız, ülkemiz değil; kalkınan torpilliler, imtiyazlılar dolar milyarderleridir.

"TAŞIMA DOLARLA EKONOMİ YÖNETİLMEZ"

İktidar swaplarla, kredilerle günü kurtarma peşinde. Son olarak Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası’yla 64 milyar liralık bir swap anlaşması yapıldı. Bugüne kadar Çin, Katar, Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan swap anlaşmalarının büyüklüğü yaklaşık 30 milyar doları bulmuş. Taşıma suyla değirmen dönmez, taşıma dolarla da ekonomi yönetilmez. Bir kere swap anlaşması demek, devlet olarak borç alabilme kredibilitenizin ne de ülke olarak bastığınız milli paranızın konvertibilitesi kalmış demek. Ne döviz alabiliyorsun ne de ‘Türk lirası karşılığında döviz ver’ dediğinde sana döviz veriyor. Ancak eşe dosta gidip rica minnet Katar riyali alıp da dövize çevirip vadesi gelen dış borcunu ödüyorsun.

"ADALETİN OLMADIĞI YERDE EKONOMİ OLMAZ, YATIRIM OLMAZ"

Bir kere adaletin olmadığı bir yerde huzur olmaz, barış olmaz, kardeşlik olmaz, ekonomi olmaz, yatırım olmaz, üretim olmaz. Bakınız, FETÖ borsasında parası olanlar kendisini kurtardı. Partimizin avukatının bizzat yaşadığı bir olayı: Bir duvar sıvacısı, bunların derneklerine kurban verdiğinden dolayı FETÖ’den cezaevinde. Elebaşları, ağababaları Avrupa’da veya Türkiye’de dışardalar. Neden? Ya AK Partili olduğu için ya da parası olduğu için.

"ÜLKENİN YÜZDE 80'İ YOKSULLUK SINIRI ALTINDA YAŞIYOR"

Halk ekmek kuyrukları kilometreleri buluyor, İstanbul’da halk ekmek talebi bir ayda yüzde 60 artmış. Refahın en çok olması gereken ilimiz İstanbul’da durum bu. Askıda ekmek uygulaması bütün fırınlara yayılmış, ayçiçeği yağı zincirle bağlanmış, bebek mamalarına alarm takılmış. Halkın yüzde 45'ini kapsayan asgari ücretliler açlık sınırı altında. Asgari ücrete yüzde 50 zam yaptılar ama üç günde eridi gitti. Emekli maaşları açlık sınırının altında. Halkın yüzde 80’i yoksulluk sınırı altında yaşamak zorunda. İşte size yoksulluğun en açık şekilde ispatı."

Kaynak: anka