CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, sosyal medya düzenlemesi isteyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a “30 Ağustos’ta içinde Atatürk olmayan bir duanın altında Diyanet İşleri Başkanı’nın imzası vardır. Siz de söyleyince kızılıyor. Bunların Allah’ın tahsildarlığına soyunmak gibi bir yaklaşımları da var ama bu memlekette ‘Allah'tan kork’ denecek son kişi Diyanet İşleri Başkanı’dır. Son zamanlardaki uygulamalarına baktığında ona sadece, neticede hepimizin çok saygı duyduğu ve duyması gerektiği Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başındadır. Ona sadece şunu derim. Allah’tan kork. Sen Diyanet İşleri Başkanı’sın. Senin rehberin Erdoğan değil, senin rehberin Kuran. Böyle bak hayata, konuşurken de böyle konuş” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Engin Altay’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

UTANMADAN YASAL SÜREÇ BAŞLATTIN: Veliler para ödüyor. Eğitim bedava değil. Kırtasiyesinden giyimine servisine 40 ayrı kalem için veliler para ödüyor. Sadece başlangıç için okul öncesi bir öğrencinin ilk maliyeti bin 675 lira. Asgari ücret ortada. Asgari ücretle geçinen bir ailenin iki çocuğu varsa adamın bir maaşı sırf başlangıç giderlerine yetmeyecek. Kredi Yurtlar Kurumu’na borcunu ödeyemeyen öğrenci sayısı 5 milyona dayandı. Pandemi de var üstelik. Bir sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilendirilmemiş, ilişkilendirildiyse de çok düşük ücretler, karnını zor doyuruyor, kuru ekmeğe muhtaç. Sen de utanmadan yasal takip başlattın, bu ayıp sana yeter o gençler var ya o gençler, bunun hesabını senden sorar.  

PROMOSYONLA VATANDAŞLIK DAĞITAN DUYDUNUZ MU: Afganistan’dan gelen kadınların çocukların çığlığını duymamak olmaz. O konuda çözüm lazım, ama bu isteyenin elini kolunu sallayarak Türkiye’ye gelmesini gerektirmez Erdoğan, bu konuda ne yapacağını çık, topluma açıkla... Promosyonla vatandaşlık dağıtan duydunuz mu? Kanla kazanılan vatan toprağı para ile satılır hale getirildi. Bugüne kadar bu yolla kaç kişiye vatandaşlık verdiğinizi aziz milletimize açıklamakla mükellefsin. Erdoğan, bu vatan parayla kurulmadı. Bu vatanın her metrekaresinde şehit kanı vardır.  

GİDECEK YÜZÜN MÜ YOK: Ağustos’ta Bağdat’ta konferans yapıldı. Fransa Cumhurbaşkanı, Irak Başbakanı, Mısır Devlet Başkanı, Ürdün Kralı, Katar Emiri orada. Üst düzey temsil var bizim beyefendi buraya gitmedi. Bunun yerine Balkanlar’a gitmeyi tercih etti. Sen neden Dışişleri Bakanı’nı yolladın buraya, gidecek yüzün mü yok? Bu adamlarla konuşacak işin mi yok? Neden gitmedin yahu? Burnumuzun dibinde, Bağdat’ta yapılan iş birliği ve ortaklık konferansına neden gitmedin?

GELİŞMELERİ AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNDEN ÖĞRENİYORUZ: Afgan göçmen meselesi dahil dış politikada Türkiye’yi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ilgilendiren gelişmeleri Amerika Birleşik Devletleri’nden öğreniyoruz. Bu olabilir mi? Bizim memleketimizi direkt ilgilendiren bir konu var ve biz bunu ABD Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından öğreniyoruz. Bu garip bir durum, vahim bir durum, kabul edilebilir değil. Meclis’ten gizli dış politika yürütülemez Erdoğan, milletten gizli taahhütte bulunamazsın. Meclis’ten gizli taahhütte bulunamazsın. Şahsım Putin şahsım Merkel politikası olamaz.

SENİN OLMAYABİLİR, AMA BİZİM TALİBAN İNANCIYLA TERS YANIMIZ VAR: Fikir babası Sayın Kılıçdaroğlu. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı. Olmazsa olmaz bir şey. Kemal Kılıçdaroğlu bu fikri ortaya atmış olabilir, ama al sen uygula. Biz zaten gelince onaylayacağız. Bir an önce sınır namustur şuuruyla hareket et. Başka ne yapacağız, vatandaşımızdan esirgeneni sığınmacıya vs vermeyeceğiz. Buna son vereceğiz, Afganistan’a kişisel ideolojik inanç gözlüğü ile bakmayacağız. Senin olmayabilir ama bizim Taliban inancıyla ters yanımız var. Afganistan’a ideolojik bakamazsın, cumhuriyetin kuruluş felsefesinden bakacağız.

ABD İLE NE GÖRÜŞÜYORSUN: Biden ile baş başa yaptığın pazarlığı iptal et ne yaptıysan. Senin kabinen de bilmiyor avanen de bilmiyor. Afganlarla ilgili İran dururken Avrupa dururken ABD ile ne görüşüyorsun kardeşim? Görüşeceksen önce İran'la görüş, AB ülkeleriyle görüş. ‘Hayır Biden'le görüşeceğim. Amerika'nın oradaki döküntülerin üç beş dolara toplayacağım’... Yeni sığınmacı getirecek hiçbir anlaşmaya müsaade etmeyeceğiz. Kamuoyu da etmez toplum da etmez. Artık toplumun hassasiyetlerini biraz dikkate al.

SOSYAL MEDYAYA KAFAYI TAKMIŞ GÖZÜKÜYORLAR: Sosyal medyaya kafayı takmış gözüküyorlar. Daha ne gelecek bilmiyorum. Peşin konuşmak istemem. Güvensiz haberin tespiti, hangi haberin yalan ya da manipülasyon amaçlı olduğuna ilişkin haberi bir kurum belirleyecek. Çok büyük cezalar geliyor. Bu kurul kimlerden oluşacak, ormandaki yangını gösterdiği için ceza mı kesecek? Hitler bunu yapmadı, yapamadı. O zaman internet yoktu, ama basın yoluyla en azından yapmadı Hiç kimse yapmadı. Ben ‘diktatör’ dediğim zaman kızıyorlar. Milleti rahat bırak ya millet konuşsun seni eleştirsin, istiyorsun, özgür basın olmasın itiraz eden gençler olmasın. Elinden geleni ardına koyma...  Bu tür yasalar bir siyasi partinin mutfağında hazırlanmaz, muhalefetle oturulur konuşulur özgürlükleri kısıtlamadan bunları yapabilirler. Hiçbir güvenlik kaygısı, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına dayanak olamaz. Özgürlükleri kısıtlarsan gömlek yırtılır çuval patlar Erdoğan.

SEN DİYANET İŞLERİ BAŞKANI’SIN ALLAH’TAN KORK: Diyanet İşleri Başkanı çok konuşuyor. Biz dinimize ve diyanetimize saygılı bir milletiz. Diyanet İşleri Başkanı’nın oturduğu koltuğu gerektiği niteliklere sahip şekilde, o davranışlar içinde kalması, milletimizin beklentisidir. 30 Ağustos’ta içinde Atatürk olmayan bir duanın altında Diyanet İşleri Başkanı’nın imzası vardır. Siz de söyleyince kızılıyor. Bunların Allah’ın tahsildarlığına soyunmak gibi bir yaklaşımları da var, ama bu memlekette ‘Allah'tan kork’ denecek son kişi Diyanet İşleri Başkanı’dır. Son zamanlardaki uygulamalarına baktığında ona sadece, neticede hepimizin çok saygı duyduğu ve duyması gerektiği Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başındadır. Ona sadece şunu derim. Allah’tan kork. Sen Diyanet İşleri Başkanı’sın. Senin rehberin Erdoğan değil, senin rehberin Kuran. Böyle bak hayata, konuşurken de böyle konuş.

DAMATTAN MASAL DİNLEDİK: Hedefi tutan bir OVP yok. Damat gelince OVP’yi YEP yaptı. Yeni Ekonomik Program. Damattan YEP döneminde bol bol masal dinledik. 16 OVP yapılmış, üstüne 23 tane ekonomik paket açıklanmış, sonuçta milletin hali ortada. Hedefler büyük. OVP’de 2023 hedefleri şöyle. OVP ‘Erdoğan’a sen yalancısın’ diyor. Milli gelir 925 milyar dolar. Erdoğan sana sesleniyorum, hani 2023’te 2 trilyon olacaktı?

MERKEZ BANKASI’NIN BORCU 172 MİLYAR DOLAR, REZERV EKSİ 54 MİLYAR DOLAR: İMF’ye borç verecektik, borç aldık. Çok şükür, İMF’den borç aldık. Beyefendi demiş ki. ‘118 milyar dolar rezerv var’, brüt dememiş, olsa olsa brüt olur da. Erdoğan, peki Merkez Bankası’nın net borcu ne kadar? Cumhurbaşkanı millete yanlış bilgi vermiştir. Merkez Bankası’nın 118 milyar net rezervi yoktur, 172 milyar dolar borcu vardır, 54 milyar dolar eksi bakiyededir.

Engin Altay, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı’nın “Kemal Bey (Kılıçdaroğlu) son dönem sürekli tekil konuşuyor” sözlerinin sorulması üzerine şöyle konuştu:

“İYİ Parti’den gelen eleştiri, samimi yaklaşım Cihan Bey’inki. İYİ Parti ve CHP ayrı partidir ama güçlü ve sarsılmaz bir ittifak var. Genel Başkan’ımız her konuda dört parti adına konuşamaz. Genel Başkan’ımız CHP adına gençlere, çiftçilere, öğretmenlerimize çeşitli vaatlerle bulunacak. Zira Sayın Akşener de toplumun farklı katmanlarına vaatlerde bulunmaktadır. Ortak dili yakalama noktasında her iki partinin ikinci üçüncü düzeyde sürekli bir istişare içindedir. Sayın Paçacı, orda tekil dil kullandığını söylerken, Sayın Akşener de bir siyasi partinin genel başkanı sıfatıyla tekil dil kullanacaktır. Millet İttifakı güçlü ve sarsılmaz iradeyle birbirinden kopmayacak iradeye sahiptir. Millet İttifakı’nın amacı bellidir, parlamenter sisteme dönüştür, bu konuda CHP ve İYİ Parti’nin partinin tam bir mutabakatı vardır.”

 

Kaynak: anka