Haber: CEM HAYAT - Kamera: FATİH NAZIM EFE

Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Güle Çınar, 1 Aralık Dünya AIDS Günü'nde, HIV pozitif bireylerin tedavilerini düzenli kullandıkları takdirde Covid-19'u normal insanlardan farklı geçirmediğini gözlemlediklerini söyledi. Çınar, "Aşı yanıtlarının HIV pozitif bireylerde, özellikle hastalığı kontrol altında olanlarda gayet iyi olduğu ve aşıların Covid-19’a karşı ciddi bir koruma sağladığını gördük" dedi.

Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Güle Çınar, 1 Aralık Dünya AIDS Günü'nde ANKA Haber Ajansı'na konuştu. Çınar, HIV'in tokalaşmak, sarılmak, öpüşmek gibi yollarla bulaşmayacağını belirtti. "Özetle sosyal ortamlarda bulaş olmayacağını net bir şekilde söyleyebiliriz" diyen Çınar, şunları söyledi:

"HIV POZİTİF BİREYLERİN DAMGALANMA SORUNU AÇISINDAN SEÇİLMİŞ BİR GÜN"

"Özellikle tüm dünya çapında HIV ve AIDS ile ilgili farkındalığın artırılması amacıyla seçilen bir gün. Özellikle HIV pozitif bireylerin yaşadığı damgalanma sorununa karşı bir çözüm oluşturulabilmesi açısından bugün seçilmiş. Tabii ki farkındalığı artırmak, özellikle riskli davranışları olan kişilerin test yaptırmaları ve bir an önce tanı alıp tedavi edilmeleri açısından çok önemli. HIV bizlere kan yoluyla, cinsel yolla ve anneden bebeğe bulaş olabiliyor. Esas bulaş yolu, korunmasız cinsel ilişki. Bu yüzden her türlü cinsel ilişki sırasında kondom kullanımı çok önemli.

"NE KADAR ERKEN BAŞLANIRSA TEDAVİYLE KONTROL ALTINA ALINMA ŞANSI O KADAR YÜKSEK"

HIV pozitif birey demek, AIDS hastası anlamına gelmiyor. AIDS dediğimiz tablo, kazanılmış bağışıklık yetmezliği sendromu. Özellikle yıllarca tedavi almamış olan HIV pozitif bireylerde uzun vadede gelişen, fırsatçı enfeksiyonların ve kanserlerin eşlik ettiği bir tablo. Tabii bu aşamada da tedavi başlanabiliyor ancak HIV pozitifliği ne kadar erken başlanırsa tedaviyle kontrol altına alınma şansı o kadar yüksek. Ve hastaların normal bir birey gibi ömürlerini sürdürmeleri çok daha beklenen şekilde oluyor.

"RESMİ RAKAMLAR, TÜRKİYE'DE SON YILLARDA YÜZDE 400'LÜK ARTIŞ OLDUĞU YÖNÜNDE"

HIV vakalarındaki artışa dikkat çekmek daha önemli. İnsanlar test yaptırmaktan çekindiği için, damgalanmaktan korktukları için gerçek sayıları bilemiyoruz. Ama resmi rakamlardan bildiğimiz; Türkiye’de HIV pozitif birey sayısının giderek arttığı, son yıllarda yüzde 400’lük artış olduğu yönünde. Kontrol altına alınması, bulaş yollarıyla ilgili halkın bilgilendirilmesi, korunma yollarının anlatılması ve insanların bu korunma yöntemlerini uygulaması gerekmekte.

"HIV SOSYAL İLİŞKİLERLE BULAŞMAZ"

HIV, sosyal ilişkilerle bulaşmaz. Tokalaşmakla, sarılmakla, öpüşmekle, tükürükle bulaşmaz. Ortak tabak, bardak kullanımı gibi yollarla bulaş olmaz. Yine aynı tuvaletten, aynı havuzdan, aynı banyonun kullanımından, aynı saunanın kullanımından bulaş olmaz. Sivrisineklerle, arı ya da böcek ısırmalarıyla da bulaş olmaz. Özetle sosyal ortamlarda bulaş olmayacağını net bir şekilde söyleyebiliriz.

"HIV POZİTİFLER TEDAVİLERİNİ DÜZENLİ KULLANIYORLARSA COVİD-19'U NORMAL İNSANLARDAN FARKLI GEÇİRMİYORLAR"

HIV pozitif bireyler, eğer tedavilerini düzenli bir şekilde kullanıyorlarsa gerçek yaşam verisi olarak gözlemlediğimiz, normal insanlardan farklı bir şekilde Covid-19’u geçirmiyorlar. Ama tedaviyi düzenli kullanmıyorsa, HIV viral yükü yüksekse, eşlik eden bağışıklık sistemini etkileyecek ilaç kullanımı ya da başka bir hastalığı varsa bunlarda sağlıklı bir bireye göre daha ağır seyrettiğini gördük. Aşılarla birlikte bizim hastalarımızın da aşılanmasını önerdik. Aşı yanıtlarının HIV pozitif bireylerde, özellikle hastalığı kontrol altında olanlarda gayet iyi olduğu ve aşıların Covid-19’a karşı ciddi bir koruma sağladığını, hafif enfeksiyon şeklinde atlattıklarını ya da genellikle asemptomatik şekilde atlattıklarını gördük.

"HIV POZİTİF BİREYLER RAHATLIKLA COVİD-19 AŞILARINI OLABİLİRLER"

Şu an halihazırda kullanılan Covid-19 aşılarıyla HIV tedavisinde kullanılan ilaçlar arasında herhangi bir etkileşim söz konusu değil. Dolayısıyla HIV pozitif bireyler rahatlıkla ister inaktif virüs aşlarını ister mRNA aşılarını olabilirler. HIV pozitif bireylerde normalde beklenen yan etkilerden farklı bir yan etkiyle karşılaşmadık. Dolayısıyla bu aşıların hem yan etki açısından hem ilaç etkileşimi açısından hem de koruyuculuk açısından gayet güvenilir ve etkin olduklarını söyleyebiliriz.

"JAPONYA'DA HAYVANLARDA YAPILAN BİR AŞI ÇALIŞMASININ SONUCU, UMUTLANABİLECEĞİMİZİ GÖSTERDİ"

HIV, aynı Covid-19 gibi hakkında birçok çalışmanın yapıldığı ve yapılmakta olduğu bir virüs. Hem tedavi çalışmaları hem de aşı çalışmaları tüm dünyada yoğun bir şekilde devam etmekte. HIV virüsünün yapısından dolayı aslında aşı çalışmalarıyla ilgili çok da umudumuz yoktu. Ama tedavi çalışmalarıyla ilgili dünya üzerinde dört vakada negatifleştiğini gördüğümüz için oldukça fazla bir umuda sahibiz. Kasım ayı sonu itibariyle Japonya’da hayvanlarda yapılan bir aşı çalışmasının sonucu, bu aşı çalışmaları açısından da umutlanabileceğimizi gösterdi. Bu aşının uygulandığı maymunlarda, aslında HIV virüsüyle enfekte olabildikleri ama çok kısa süre içinde HIV negatif hale geldikleri görüldü. Bu çok büyük bir gelişme. Hem insan çalışmaları birkaç yıl içinde başlayacaktır hem de diğer çalışmalara yol göstermesi bakımından önemli bir gelişme.”

Kaynak: anka