SERRA TAYLAN

Elazığ'ın en eski yerleşim yerlerinden Kesrik, güncel adıyla Kızılay Mahallesi’nde 70 dönüm, kentsel dönüşüm rezerv alanı ilan edildi. Mahalle sakini Abdullah Ataş, “Sadece diyorlar ki ‘Çıkın evlerinizi boşaltın, yıkacağız.’ Tamam gelin yıkın da bir tane karşımıza muhatap gelsin” derken, bir başka mahalleli Mehmet Kaplan ise “Üç tane müteahhit, üç tane yandaş yolunu bulacak diye, burada bizim iki göz evimize mi göz diktiniz?” dedi. Mahallede yıkılmış bazı evlerde define için kazılar yapıldığı görülürken, mahalleli toprak altında “hazine olduğu için” dönüşüm projesi yapıldığını düşünüyor.

Elazığ Kızılay Mahallesi’ndeki alan, 24 Ocak 2020 tarihinde kentsel dönüşüm rezerv alanı olarak ilan edildi. Ancak, vatandaş, alınan kararı kısa bir süre önce öğrendi. Bölgenin tamamı için yani hasarsız ve oturulabilir raporu olan yapılar istisna tutulmadan alınan bu karar, yurttaşların tepkisine yol açtı.

HARPUT İLE TÜNEL BAĞLANTISI OLDUĞUNA İNANILIYOR

Harput ile yeraltından tünel bağlantısı olduğu da iddia edilen mahallede yapılan kazılarda, tarihi Süryani Kadim Kilisesi'nin gün yüzüne çıktığını söyleyen bir mahalle sakini kilisedeki yazılı taşların kaybolduğunu, izinsiz kazılar yapıldığını söyledi. Mahallede yıkılmış bazı evlerde define için kazılar yapıldığı da görülüyor.

Mahalle sakinleri evlerinin hasarsız olmasına rağmen, kendilerine bilgi verilmeden kentsel dönüşüm kapsamına alınmasına tepki gösterdi. Vatandaşlar, mahallede eskiden Ermeni nüfusun yaşadığını, onlara ait gömüler olduğunu bu nedenle evlerinin alelacele kentsel dönüşüme alındığını ileri sürdü.

“SADECE ‘ÇIKIN, YIKACAĞIZ’ DİYORLAR”

Mahalle sakini Abdullah Ataş, haklarını aramak için avukatları aracılığıyla dava açtıklarını belirtti. Mahallede hasar gören binaların yıkıldığını, depremzedelere de evi sağlam olanlara da aynı evlerin verileceğini ama borçlandırırken evleri sağlam olanların haksızlığa uğrayacağını dile getirdi. Ataş, şunları söyledi:

“O insanlara (depremzedelere) diyorlar ki ‘Siz 50 bin lira borçlanacaksınız.’ Örnek veriyorum; siz 200 bin lira borçlanacaksınız. Peki, ‘Neden?’ diyoruz, ‘Onlar deprem mağduru’ diyorlar. Bizi de siz mağdur ediyorsunuz. Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz. Tamam kentsel dönüşüm yapılsın, ama şu an hiçbir muhatap yok karşımızda. Ne olacak ne bitecek, bize ne vereceksiniz? Biz ne vereceğiz ne alacağız? Sadece diyorlar ki ‘Çıkın evlerinizi boşaltın, yıkacağız.’ Tamam gelin yıkın da bir tane karşımıza muhatap gelsin.”

“PROJENİN ÇİZİLDİĞİ YERDE HAZİNE VAR”

Ataş, projenin mahallede varlığı bilinen define için hazırlandığını ileri sürerek, şunları söyledi:

“Zaten mahallede 3-4 defa projenin yeri değiştirildi. Başta dediler ki ‘Yıkılan evlerin yerine yapılacak’ ondan sonra başka bir şekil dediler. Şu an getirmişler, öyle bir proje çizmişler ki zikzak bir şekilde bir proje çizmişler. Yani biz çocukluğumuzdan beri bu mahallede büyüdük. Bu mahallenin çocuğuyuz, hepimiz de bunu çok iyi biliyoruz. Şu an projenin çizildiği yerde yani ben kendimi bu yaştayım mesela şu an projenin çizildiği alanda, 10 yerde delilli ispatlı hazine var. Hazine var, diyebilirim yani. Şimdi biz neyin peşinde olduklarını çok iyi biliyoruz. Zaten yerin üstündekini yediniz bitirdiniz yani şimdi yerin dibi mi kaldı? Üç tane müteahhit, üç tane yandaş yolunu bulacak diye, burada bizim iki göz evimize mi göz diktiniz?”

“15 GÜN ASKI SÜRESİ HABERİMİZ OLMADAN GEÇMİŞ”

Mahallede doğup büyüdüğünü belirten Mehmet Kaplan ise şunları söyledi:

“Bizim mahallemizi kentsel dönüşüm rezerv alanı ilan etmişler. 15 gün askı süresi, bizim haberimiz olmadan geçmiş. Bizim evlerimiz depremden dolayı herhangi bir hasar görmemiş. Sağlam olan 72 evimizi de bu rezerv alanına dahil etmişler. Onca boş yer olmasına rağmen bu rezerv alanına aldıkları yerde define, gömü olduğunu bu mahalleli, hepsi biliyor. Özellikle bu tepe mahallesini alma amaçları da zaten budur. 

Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz, en azından bizim evlerimiz sağlam. Bir muhatap gelsin desin ki ‘Sizin evin değeri budur, ya ‘Size başa baş dairenizi veriyoruz’ yahut da ‘Sizin hakkınız budur.’ Yani Cumhurbaşkanımız ne diyor; ‘Yeşillik, komşuluk.’ Yarın TOKİ’yi buraya getirdiğinde, yeşil alanları yok edip, getirip binaları yıkmakla mı komşuluğu, yeşil alanı koruyor. ‘Milleti mağdur etmeyeceksiniz’ dedi ama burada Elazığ’da ne bir yetkili ne bir şey. Vatandaşı, herkesi mağdur ediyor.”

“ANSIZIN EVLERİN BOŞALTILMASI İSTENDİ”

DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Mehmet Kangal da kentsel dönüşüm süreciyle ilgili olarak dün mahalle sakinleriyle bir araya geldi ve şunları söyledi:

“Buradaki vatandaşlarımız çok kaygılı, çok endişeli. Kendilerine dayatılan bir yıkım kararı var. Önceden hiçbir şekilde haber verilmemiş, önceden planlama yapılmamış. Kendilerini hiçbir şekilde bildirim yapılmamış. Daha birkaç gün öncesinden ellerine tutuşturulan bir tebligatla ansızın bir hafta içerisinde evlerinin boşaltılması talebiyle bu insanlar büyük bir şok içerisindeler. Tabi ki buradaki insanlarımız, bizler kentsel dönüşüme hiçbir şekilde karşı değiliz. Ancak bu işin plansız bir şekilde ansızın evlerinizden çıkın şeklinde bu insanların önüne getirilmesi bu insanların şu an çaresiz bir durumda burada beklemelerine neden olmuştur. Tabii ki farklı kaygıları da var. Burada çeşitli rant projeleri mi dönecek, ne planlıyorlar? Bunlarla ilgili bütün vatandaşlarımız endişe içerisinde. İstekleri şudur; ‘Yetkililer bizlerle görüşsünler, bir mahalleli olarak, buraların sahibi olarak bizlerle irtibata geçsinler. Bizim istek ve taleplerimizi göz önüne alsınlar.’ Bu insanların seslerine kulak vermemiz gerekiyor.” 

 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

* Mahalledeki Kazı Görüntüleri

* Abdullah Ataş

* Mehmet Kaplan

* DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Mehmet Kangal

 

Kaynak: anka