Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, ‘21 Şubat Dünya Anadili Günü'nde, “Eğitim hakkı, diğer hakların da güçlü bir biçimde yaşam bulması sağlandığında gerçek anlamını kazanmaktadır. Bir taraftan anadilde eğitim hakkına yasak getirip diğer taraftan eğitim hakkının karşılandığını iddia etmek, sadece gerçekleri çarpıtmak anlamına gelmektedir. Eğitim Sen olarak, farklı anadil ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasağın ve fiili engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.

Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, ‘21 Şubat Dünya Anadili Günü’ nedeniyle bugün sendikanın genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Nejla Kurul, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

TÜRKİYE’DE 18 DİL YOK OLMUŞ VEYA YOK OLMA TEHLİKESİ ALTINDADIR: “21 Şubat Dünya Anadili Günü, ilk kez 2000 yılında, dünya çapında çok dilli yaşamı ve kültürel çeşitliliği desteklemek amacıyla kutlanmaya başlanmıştır. UNESCO verilerine göre; dünyada yaklaşık, 5 bini yerli dil olmak üzere 7 binden fazla dil konuşulmaktadır. Bu dillerin yüzde 40'ı yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. UNESCO’ya göre, bir dili konuşacak çocuk kalmamışsa o dil ölü olarak kabul edilmektedir. UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası’na göre Türkiye’de 18 dil yok olmuş veya yok olma tehlikesi altındadır.

ANA DİLDE EĞİTİM ÇOCUKLARIN BECERİLERİNDE OLUMLU ETKİ YARATMAKTADIR: Dünyanın birçok ülkesinde üretilen çift dilli eğitim programlarında, iki dilin birbirini besleyebildiği, zenginleştirici özelliği yarattığı gözlemlenebilmektedir. Anadilde eğitim çocuğun ikinci dili öğrenmesini kolaylaştırmakta, ikinci dili öğrenmek de anadili geliştirmektedir. Ana dilde eğitim alan çocukların okuma, yazma, düşünme ve ifade becerilerinde olumlu gelişmeler kaydettiği bilinmektedir. Anadilde eğitim alamamak, bir yandan akademik eğitim ve başarıyı çocuğun yaşına ve gelişim dönemine uygun düzeyde yakalamasını güçleştirirken duygusal ve sosyal süreçlerinde olumsuzluk yaşatmaktadır.

EĞİTİM HAKKININ TEMEL KOŞULLARINDAN BİRİ FARKLI DİL VE KÜLTÜRLERİN ÖZGÜRCE GELİŞMESİNİ SAĞLAMAKTIR: Eğitim bilimi açısından bakılacak olursa; bir bireyin anadilini okul yaşamına katmamak, çocukların okul çağına kadar yaşadıklarını, yaptıklarını, dilsel faaliyetini yok saymak demektir. Her şeyden önce anadil eğitiminin engellenmesi ve çocukların çok yeni olan bir dilde eğitime zorlanması, çocukları çok geride bıraktıkları bir yerden yeniden başlamaya mahkum etmek anlamına gelmektedir. Eğitim hakkının yaşama geçirilmesinin en temel koşullarından biri kamu tarafından yürütülmesi ise en az onun kadar önemli olan bir diğer koşulu, içeriğinin demokratik ve bilimsel olması, farklı dil ve kültürlerin özgürce gelişmesini sağlamayı hedeflemesidir. Eğitim hakkı, diğer hakların da güçlü bir biçimde yaşam bulması sağlandığında gerçek anlamını kazanmaktadır. Bir taraftan anadilde eğitim hakkına yasak getirip diğer taraftan eğitim hakkının karşılandığını iddia etmek, sadece gerçekleri çarpıtmak anlamına gelmektedir. Eğitim Sen olarak, farklı anadil ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasağın ve fiili engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.”

Kaynak: anka