Eczacılar, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi önünden "Artık dayanacak gücümüz kalmadı, bıçak kemiğe dayandı" diye seslendi. "Bu gidişle çok değil önümüzdeki aylardan itibaren eczanelerimiz birer birer kapanmak zorunda kalacaktır" diyen eczacılar, İlaç Fiyat Kararnamesi’nin yeniden düzenlenmesini istedi ve taleplerine ilişkin 6 maddeden oluşan bir reçete paylaştı.

İstanbul Eczacı Odası, "14 Mayıs Dünya Eczacılar Günü" öncesi, talep ve şikayetlerini ortaya koymak için İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nin karşısındaki Efeoğlu Eczanesi'nin önünde basın açıklaması yaptı.

İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu adına basın açıklamasını Oda Başkanı Pınar Özcan yaptı. Açıklamada, İlaç Fiyat Kararnamesi'nin eczaneleri iflasa sürüklediğine işaret edildi. 100 bine yakın çalışanıyla her gün 1,5 milyon civarında insana hizmet veren 27 bin eczanenin bugünkü ekonomik koşullarda yaşamasının mümkün olmadığı belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"TÜM MESLEKTAŞLARIMIZIN SESİNİ DUYURMAK İÇİN KARŞINIZDAYIZ: 14 Mayıs 2022 tarihine 2 gün kala maalesef dağ gibi sorunlarımızı haykırmak için, artık dayanacak gücümüz kalmadığı için bugün karşınızdayız. Mesleğe adımını attığı ilk andan itibaren insanı önceleyen, toplumla iç içe, halk sağlığı için savaşan tüm meslektaşlarımızın sesini duyurmak için karşınızdayız.

ECZACILARIMIZ İÇİN ARTIK BIÇAĞIN KEMİĞE DAYANDIĞI YER ÇOKTAN AŞILMIŞTIR: Pandeminin 793’üncü günü olan bugüne dek, can veren meslektaşlarımız ve çalışanlarımız için buradayız. Sağlık sisteminin hem maddi hem manevi yükünü her gün sırtında taşıyan eczacılarımız için artık bıçağın kemiğe dayandığı yer çoktan aşılmış durumdadır. İlaca ve tedaviye ulaşımda kilit noktada olan biz eczacıların yüksek fedakarlıklarıyla bugüne dek gelen ilaç hizmetinde yaşanan sorunlar, artık altından kalkamadığımız hale gelmiş durumdadır.

SAYIN BAKAN, EĞER BİZ ECZACILAR 'İLAÇ YOK' DİYORSAK YOKTUR: Euro kuru nedeniyle ülkemizde pek çok ilaçta, hala piyasada bulunamama sıkıntısı yaşanıyor. Maliyetlerinin karşılanmadığı gerekçesiyle, pek çok ilaç firması ürettikleri veya ithal ettikleri ilaçları ülkemize ya hiç getirmiyorlar ya da o ilaçları kullanmak zorunda olan hastaların ihtiyacını asla karşılamayan miktarlarda piyasaya veriyorlar. Biz bütün bunları söylerken bizi dinlemiyorsunuz, bu yüzden şubat ayında yaptığınız zamdan 2 ay sonra 508 kalem ilaca tekrar zam yapmak zorunda kaldınız. Sayın Bakan, eğer biz eczacılar 'İlaç yok' diyorsak yoktur. Yine pek çok ilaçta, üretici firmalar devlete yapmayı taahhüt ettikleri indirimi uygulamaktan vazgeçiyor, bu yük ekstra bir ödeme olarak yine hastanın sırtına yükleniyor. Ve bu ilaçların sayısı gün geçtikçe artıyor. Her geçen gün hastanın ilacını alabilmek için ödemek zorunda kaldığı rakam artıyor.

İLAÇ TASARRUF YAPABİLECEĞİNİZ BİR ALAN DEĞİLDİR: Bugün emekli de olsanız, ödeyeceğiniz bedel 100 liralık bir reçetenizde ek ödemelerle 40-50 liraları bulabiliyor. Hele ki devlete indirimi yapmayan bir firmanın ilacını kullanmak zorundaysanız vay halinize. Geçtiğimiz aylarda yapılan bir düzenleme ile bebeklerin diş jellerinden tutun pek çok ilaç geri ödemeden çıkarıldı. Yani artık bu ilaçlara paranız varsa ulaşabiliyorsunuz. Elbette devlet tasarruf yapmalı, ancak sağlık, ilaç tasarruf yapabileceğiniz bir alan değildir. Ve bugün gelinen nokta bunun apaçık bir örneğidir. Bir yandan internette, sosyal medyada ne idüğü belirsiz kişiler ilaçlar, vitaminler satıyor. Tam bir çöplüğe dönmüş bu alan, sahteciliğin, tüketiciyi aldatmanın, sağlığa kastetmenin merkezi haline gelmiş durumdadır.

HALK SAĞLIĞI VE İLACA ERİŞİM TEHDİT ALTINDA: İşte halk sağlığının ve ilaca erişimin tehdit altında olduğu günümüzde, eczacılarımız verdikleri özverili hizmetle, gerektiğinde devletin yükünü de sırtlamışlar, eczacılık yemininin hakkını sonuna dek vermişlerdir. Eczacılar, pandemide çıkmaza giren maske dağıtımını gönüllü olarak üstlenmiş, yine halk sağlığı için grip aşısının ücretsiz halka ulaştırılmasını sağlamış, pandemi süresince hastanelere gidemeyen yaşlı ve kronik hastaların ilaçlarını temin etmiş ve danışmanlık yapmıştır, yapmaktadır. Daha önce de olduğu gibi bugün de eczacı 7/24 görevini layıkıyla hatta fazlasıyla yerine getirmektedir. Ancak; Bugün gelinen noktada tam 13 yıldır enflasyon görmezden gelinerek hesaplanan eczacı karlılık baremleri, pek çok eczanemizi hızla iflasa sürüklemektedir. Dünyada hiç kimse, hiçbir kuruluş 2009 yılından beri iyileştirilmemiş bedellerle hizmet verebilme ve ayakta kalabilme gücüne sahip değildir.

BU GİDİŞLE ECZANELERİMİZ BİRER BİRER KAPANMAK ZORUNDA KALACAKTIR: Bugün eczacılarımızın yarısından fazlası eczanelerini ayakta tutabilmek için kredi-borç sarmalına hapsolmuştur. Bu duruma ek olarak elektrik, personel maaşları, kira gibi tüm giderlerde enflasyon nedeniyle yaşanan korkunç artışlar, vatandaşlarımızın ulaşabildiği en yakın ve güvenilir sağlık kuruluşu olan eczanelerimizi silindir gibi ezmektedir. Bu gidişle çok değil önümüzdeki aylardan itibaren eczanelerimiz birer birer kapanmak zorunda kalacaktır. Bugün vatandaşımızın elini uzattığında sağlığının, ilacının, dermanının güvencesi olan eczanelerimiz var olma mücadelesini yürütemeyecek noktadadır.  Bu sebeplerle 13 yıldır görmezden gelinen eczacı karlılık baremleri enflasyona uygun olarak güncellenmeli, sağlık ordusunun vazgeçilmez neferi olan eczacılarımız artık yok sayılmamalıdır. Sağlık bir tasarruf kalemi olmaktan çıkarılmadır.

İLAÇ FİYAT KARARNAMESİ YENİDEN DÜZENLENMELİDİR: Yıllardır ısrarla çözüm önerilerimizi dile getirmemize rağmen, gerekli düzenlemeler yapılmayarak bugün halkın ilaca erişiminde devasa sorunlar doğuran İlaç Fiyat Kararnamesi yeniden düzenlenmelidir. 100 bine yakın çalışanı ile her gün 1,5 milyon civarında vatandaşımıza hizmet veren 27 bin eczanemizin bugünkü ekonomik koşullarda yaşama şansı kalmamıştır.  Türkiye’nin dört bir yanında gece gündüz demeden canı pahasına görevini yapan meslektaşlarımızın haklarını teslim etmenin zamanı çoktan gelmiştir. Yarın değil bugün. Sonra değil şimdi."

BU DA ECZACILARIN REÇETESİ

Eczacıların taleplerine ilişkin 6 maddelik bir de reçete paylaşıldı. Reçetede, eczacıların sorunlarının çözümü için önerilen maddeler şöyle:

"- Halkın ilaca erişiminde devasa sorunlar yaratan İlaç Fiyat Kararnamesi yeniden düzenlenmelidir.

- Devlete iskonto yapmayan ilaç firmalarının neden olduğu vatandaş ve eczacı mağduriyeti sona erdirilmelidir.

- Halk sağlığını hiçe sayan, merdiven altı ürünlerin cirit attığı internet ortamındaki satışlar engellenmelidir.

- Euro kuru nedeniyle ortaya çıkan ilaç yoklarının önüne geçilmelidir.

-Kamu eczacılarının özlük hakları ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir.

-Plansız şekilde ardı ardına açılan eczacılık fakülteleri nedeniyle ortaya çıkan istihdam problemine son verilmelidir."

 

Kaynak: anka