CEM HAYAT

Rahim ağzı kanserini önleyen HPV aşılarının ücretsiz olması için “Aşı Bursu” dayanışmasını başlatan Eczacı Cem Kılınç, bu dayanışma sayesinde 200 genç kadının üç doz aşısını yaptıklarını söyledi. "Kanserin bir ilacı var. Bir tane aşıyla, bir kanseri tarihe karıştırabiliriz aslında" diyen Kılınç, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın hastanesinde HPV aşısının gerekli olduğunun yazdığını söyledi ve "Ama aynı bakan kendi koltuğunda otururken maalesef bu aşıların ücretsiz yapılmasını henüz sağlamamış durumda" dedi.

Dünya Eczacılar Günü'nde, HPV aşısıyla ilgili yaptığı farkındalık çalışmaları ve yangın döneminde zarar gören hayvanların tedavisi için ürettiği yanık kremleri nedeniyle, Türk Eczacıları Birliği tarafından "Değer Katan Eczacı Ödülü"ne layık görülen Cem Kılınç, HPV aşısının önemini ANKA Haber Ajansı'na anlattı.

Kılınç'ın açıklaması şöyle:

"100'ÜN ÜZERİNDE ÜLKEDE ULUSAL AŞI TAKVİMİNDE, MAALESEF BİZDE HENÜZ DEĞİL"

"HPV, büyük bir oranda cinsel yolla bulaşan bir virüs ve özellikle kadınlarda rahim ağzı kanserine sebep oluyor. Bu virüs, rahim ağzı kanserinin yüzde 100 tek sorumlusu. Onun dışında başka kanserlere de neden olabiliyor. Erkeklerde de sıkıntı yaratabiliyor. Bilinenin aksine erkekler sadece taşıyıcı değil. Erkeklerde de penis kanserine, gırtlak kanserine, anüs kanserine neden olabiliyor. Bu virüsün yayılımını engelleyen bir aşı var. O da ücretsiz bir şekilde 100’ün üzerinde ülkede ulusal aşı takviminde, çocuk yaşta uygulanıyor. Ama bizim ülkemizde maalesef ücretsiz aşı takviminde değil henüz bu aşı.

"KANSERİN BİR İLACI VAR. BİR TANE AŞIYLA, BİR KANSERİ TARİHE KARIŞTIRABİLİRİZ"

Bu aşı sadece kadınlara değil, erkeklere de yapılabiliyor. 9 yaşından itibaren erkek ve kız çocuklarına yapılmaya başlanıyor. Erkekler 26 yaşına kadar, kadınlar 45 yaşına kadar bu aşıyı olabilirler. Yıllardır medyada ‘Kanserin ilacı bulundu mu?’, ‘Kanserin ilacı bulunuyor’ gibi haberler duyuyoruz. Genelde de pek aslı astarı olmayan, ilgi uyandırsın diye yapılan haberler bunlar. Ama biz şunu söylüyoruz: Kanserin bir ilacı var. Bir tane aşıyla, bir kanseri tarihe karıştırabiliriz aslında. Bu virüsle mücadele eden bir aşı var. Kişi hiç o virüse temas etmeden bu aşıyı olduğunda yüksek oranda bu kanserden korunmuş oluyor. Gerçek olmayan haberler aramaya gerek yok, bunun gerçeği var. Bence bunun daha çok gündeme gelmesi lazım.

"MALİYET HESABINA BAKIP İNSANLARIN KANSER OLMALARINI BEKLEYEMEYİZ"

Bizim ülkemizde maalesef ulusal aşı takviminde değil. Bizim böyle bir talebimiz var ama, niye olmuyor diye araştırdık. Bizi üzen şeyler duyuyoruz, gerçek değildir diye umut ediyoruz. Bu aşı yapılırsa erken yaşta cinselliğe teşvik eder gibi gayet gerici bir önerme duyuyoruz. Onun dışında biz bunu gündeme getirdiğimizde, Meclis Sağlık Komisyonu Üyesi bir vekile ‘Bu aşıları karşılayacak mısınız?’ diye sorulduğunda, ‘Maliyet hesabına bir bakalım’ gibi bir sözle geçiştirdiğini okumuştuk. Sağlık, doğuştan kazanılmış bir haktır ve yetkililerin insafına bırakılıp, maliyet hesabına bakıp insanların kanser olmalarını bekleyemeyiz. Ki insanlar bu aşıyı olmadıklarında daha sonrasında kanser olduklarında o kanser ilaçlarına harcanan bütçe, aşıya harcanacak bütçenin kat kat fazlası. Devlet bütçesini düşünmek adına bile bu aşıların yapılması kıymetli olur. Rahim ağzı kanserinin kaydı tutulsa, gerçek rakamlarını biliyor olsak bunun ne kadar fayda sağlayacağını anlamış oluruz. Sadece rahim ağzı kanseri de değil, kanser öncüsü lezyon dediğimiz CIN 1, CIN 2, CIN 3 de kayıt altına alınmıyor. Bu kişiler daha sonra kanser hastası adaylar oluyorlar.

"AŞI BURSU DAYANIŞMASI BAŞLATTIK. ŞU ANA KADAR 200 GEÇ KADININI 3 DOZ AŞISINI YAPTIK"

Biz bir ‘Aşı Bursu’ dayanışması örüyoruz. O da tesadüfen bir nöbetimde başladı. 3 Haziran günü eczanemde nöbetçiydim. 3 Haziran da Nazım Hikmet’in ölüm yıl dönümüydü. Gece eczanemde Nazım şiirleri okurken bir şiirine denk geldim. ‘Biz insanız çok şükür, çok şükür ilacımıza umudumuzu katmasını biliriz. Hastalar, kardeşlerim iyileşeceksiniz’ gibi bir şiirdi. Çok etkilendim bundan. Ben de o gün bir sosyal medya hesabımdan, ‘Bundan sonraki bütün nöbetlerimi bir kadının HPV aşısı maliyetini karşılamak için tutacağım’ dedim. Ondan sonra çok talep geldi. Arkadaşlarıma ilettim, ‘Biz kanayan bir yaraya parmak bastık, bunu büyütelim’ dedim. Sonra bu Aşı Bursu’nu bulduk. Şu ana kadar da 200 genç kadının üç doz aşısını dayanışmayla karşıladık. Geçtiğimiz günlerde Hatay’da bir toplu aşılama yaptık. Şimdi başka eczacı odalarından da bize talepler geliyor. Biz en başında başlarken, ‘Biz bunu hayırsever olduğumuz için yapmıyoruz. Biz hem bir farkındalık yaratalım hem de devlete yapması gerekeni gösterelim’ dedik. Devletin, halkının sağlığını koruması gerekiyor. Eczacılar şu an üzerine düşen ne varsa yapıyor ama bunu yapması gereken devletin ta kendisidir.

"SAĞLIK BAKANI'NIN HASTANESİNDE 'HERKES AŞI OLSUN' YAZIYOR. AMA MAALESEF AŞI ÜCRETSİZ DEĞİL"

Aynı zamanda Sağlık Bakanı’mız da bir özel hastane sahibi. Acaba kendi hastanesinde HPV ile ilgili ne yazıyor diye bir bakmak istedim. ‘Herkes aşısını olsun’ gibi şeyler yazıyor ama aynı bakan kendi koltuğunda otururken maalesef bu aşıların ücretsiz yapılmasını henüz sağlamamış durumda. Umarım bunu kendisi de fark eder ve bu haklı talebe kurum olarak direnmezler. Şöyle örnekler var. İstanbul’da büyük bir ilçemizin ilçe sağlık müdürlüğünün aşı biriminde çalışan bir hanımefendi, bize çocukları için mail attı ve Aşı Bursu’na başvurdu.

"2013 YILINDA AŞI PARASININ İADESİ İÇİN SGK'YA BAŞVURAN BİR KADIN, PARASINI ALDI"

Araştırdığımızda baktık ki 2013 yılında bir emsal karar var. Aşısını kendi parasıyla olmuş bir kadın, parasının iadesi için SGK’ya başvuruyor. SGK parasını vermediğinde, onu iş mahkemesine dava etmiş ve daha sonra bu parasını almış. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin gönüllü avukatları bu işe el attılar. Şu an 10 arkadaşımız için paralarının iade edilmesi ve bu aşıların ücretsiz aşı takvimine alınması için bir hukuk mücadelesi başlattılar. Bunun dava süreci devam ediyor ve biz bu davayı kazanacağımızdan umutluyuz."

 

Kaynak: anka