İnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlemevi, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu Üyesi doktor Şeyhmus Gökalp hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan dava için uluslararası çağrı yayımladı. “Muhalefeti susturmak ve insan hakları faaliyetleri üzerindeki baskıyı arttırmak için terörle mücadele mevzuatını kötüye kullanılmasından kaçınılması” çağrısı yapıldı.

Dünya İşkenceyle Mücadele Örgütü (OMCT) ve Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ortaklığıyla oluşturulan İnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlemevi, hakkında "örgüt üyeliği" iddiasıyla dava açılan TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) gönüllüsü Şeyhmus Gökalp için uluslararası çağrı metin yayımladı. Çağrıda, Gökalp hakkında açılan dava, “yargı tacizi” olarak değerlendirildi ve şunlar aktarıldı:

“Gözlemevi; Türk Tabipler Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu üyesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) gönüllüsü, hekim Dr. Şeyhmus Gökalp’in devam eden yargı tacizine ilişkin bilgi edinmiştir.

Gözlemevi Dr. Şeyhmus Gökalp’in maruz kaldığı yargı tacizini kınamaktadır ve bu durumla birlikte, gerek TTB üyelerinin gerek Dr. Şeyhmus Gökalp'in barışçıl ve meşru insan hakları faaliyetleri nedeniyle ilk kez hedef alınmadıklarını hatırlatmaktadır. Bu uygulamalar, hukukun üstünlüğünün ortadan kalktığı ve yargının bağımsız olmadığı koşullar altında sivil topluma tehdit olarak kullanılmaktadır. Gözlemevi, Dr. Şeyhmus Gökalp'e ve Türkiye'deki tüm insan hakları savunucularına karşı yargı düzeyi de dahil olmak üzere her türlü tacize derhal ve koşulsuz olarak son verilmesi yönünde Türkiye yetkililerine çağrıda bulunmaktadır.”

DURUŞMA 19 KASIM’DA

Şeyhmus Gökalp, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 20 Ekim 2020 tarihinde gözaltına alınıp tutuklanmıştı. 80 günden uzun süren tutukluluğunun ardından Gökalp, Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10 Şubat 2021 tarihli ara kararla serbest bırakılmıştı.

Davanın 15 Ekim’de yapılan 2. duruşmasında, Gökalp’in “silahlı örgüt üyeliği” ve “terör örgütü üyeliği” suçlarından 7 ila 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Davanın 3. Duruşması 19 Kasım’da yapılacak.

 

Kaynak: anka