İzmir'de partisinin Narlıdere ilçe kongresine katılan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hükümeti ekonomi politikaları üzerinden eleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde, “Bu kardeşinize yetkiyi verin, faizle enflasyonla nasıl mücadele edilir görün" sözlerini hatırlatan Babacan, "Milletimiz o dönem kendisine son bir şans verdi. Artık maçın sonu belli. Bu dönem kapanıyor. Kendisi de farkında, uzatma dakikaları oynanıyor" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir'de partisinin Narlıdere ilçe kongresine katıldı. Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi'ndeki kongreye Narlıdere Belediye Başkanı CHP'li Ali Engin, DEVA Partisi Genel Merkez yöneticileri, partililer ve yurttaşlar katıldı.

"BİR DÖNEM KAPANIYOR"

Narlıdere İlçe Başkanı Esin Şahin ile İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen'in konuşmalarından sonra kürsüye çıkan Ali Babacan, hükümeti eleştirdi. 2017'de Anayasa değişikliği ile beraber Türkiye'de kuvvetler ayrılığı ilkesinin büyük yara aldığını söyleyen Babacan şöyle konuştu:

"24 Haziran seçimlerinin 3. yıl dönümündeyiz. 2017'de devlet yönetimi tek bir kişinin imzasına bağlı hale getirildi. Bütün yetki tek elde toplandı. Her türlü keyfilik sıradan hale geldi. O gün bugündür Türkiye belini doğrultamadı. Bu sistemin mucidi Erdoğan, 'Bu sistemle istikrar, ekonomik büyüme ve huzur gelecek' diyordu. Huzur gelmiş mi gelmemiş mi görüyoruz. Sayın Erdoğan, 'Şu kardeşinize yetkiyi verin, faizle enflasyonla nasıl mücadele edilir görün' diyordu. Milletimiz kendisine son bir şans verdi. Artık maçın sonu belli. Bu dönem kapanıyor. Kendisi de farkında, uzatma dakikaları oynanıyor. Takımın teknik direktörü aynı zamanda hakem ve düdük onda. Yenildikçe maçı uzatıyor, uzatıyor da uzatıyor. Olmayacak, yapamayacaklar. Ülkeyi yönetenlerin sorunları çözebilecek bir zihniyet olmadığını gayet iyi anladık. Hukuk ayaklar altında. İnsan hakları, özgürlükler baskı altında. Yasakçı zihniyet dirilmiş durumda."

"ERDOĞAN SEBEP, YÜKSEK FAİZ VE ENFLASYON SONUÇ"

Merkez Bankası'nın politika faizinin yüzde 19 olduğuna dikkat çeken Babacan, şunları söyledi:

"Bütün piyasa bu faizin üzerinde oluşuyor. Vatandaşa ve esnafa yansıyan faiz yüzde 30'a kadar geliyor. Avrupa'nın en yüksek faizi. Dünyada ise 7. sırada. Faizler yüzde 8-9 iken tertemiz bürokratları mitinglerde yuhalatan sayın Erdoğan bugün yüzde 19 faizi sadece izliyor. Eğer teziniz doğruyla faiz sebep, enflasyon sonuçsa hemen Merkez Bankası'na söyleyin, indirsin faizi. Enflasyon da kur da düşsün. Yıllardır bu tezi dayattı. İnatla sisteme dayattığınız için yoksulluk arttıysa, milletten özür dileyin. Her türlü hatayı yap, problem çıkınca kenara çekil. Böyle ülke yönetmek yok. Tek yetkiyi çok istiyordu. Tek yetki sahibi aynı zamanda tek sorumluluk sahibidir. Bugün enflasyon, faiz ve kur yüksekse sorumluluğu tek bir kişide, yani Sayın Erdoğan'dadır. Ben buradan söylüyorum. Erdoğan sebep, yüksek faiz ve enflasyon sonuçtur. Taraflı Cumhurbaşkanı ve akraba bakanı el ele verdiler 130 milyar dolar Merkez Bankası rezervini çarçur ettiler."

"GENÇLER GELECEKTEN UMUDU KESMİŞ"

Gençlerin gelecek için kaygılı olduğunu söyleyen Ali Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de ‘ev gençleri’ diye bir toplum oluştu. İş aramaktan vazgeçen bir kesim ortaya çıktı. Lise öğrencileri bile üniversite sonrası iş bulamayacağım diye kaygılanıyor. Gençler bu ülkenin yarınlarından umudunu kesmiş. Yazık değil mi? Siyasi rant peşinde koşarken, etrafınızdaki kişiler zenginleşirken, ülkenin gençlerinin bu hali yazık değil mi? Yoksulluk intiharları var artık. Böyle bir şey yoktu Türkiye'de. Ekonomik zorluklar nedeniyle canına kıyan sanatçılarımız var. Çaresizlikten canına kıyıyorlar, yazıktır. Pandemiden önce ülkenin tüm kaynaklarını tüketip borcu da ikiye katladıkları için esnafa, çiftçiye, ihtiyaç sahiplerine destekte bulunamadılar. Kendi vatandaşına en düşük desteği veren ülke Türkiye oldu. Biriktirdiğimiz o ak akçeleri daha kara gün gelmeden tükettikleri için ülke bu hale düştü. Merkez Bankası, 4 ülkeyle swap anlaşması yaptık diyor. Çok üzüldüm. Bizimle mukayese edilmeyecek ülkelerle dolar anlaşması yapmışlar. Swap ne demek, para takası. Brüt döviz rezervi diyelim ki 90 milyar. 150 milyar dolar borç var. Net eksi 60. Rezervi 100'e yükselttik diyecekler ama swap anlaşması sadece brüt rezervine destek verir, net rezervini değiştirmez. Yine eski 60 milyarda kalacak. Hala şahlanmaktan bahsediyorlar. Şahlanan 3-5 kişi var. Ama gençlerimiz aç. Bakıyoruz bin 500 liraya geçinen insanlar varken, diğer taraftan 3-5 yerden, hatta on yerden maaş alanlar var. Millet huzursuz ve aç. Ama bunlar çifter çifter maaş almak ve dağıtmakla meşgul. Huzur hakkı diye gördükleri milletin vicdanını yaralıyor."

Kaynak: anka