Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) Avrupa Birliği'ne seslenerek, "Siz sözünüzü tuttunuz mu? Avrupa Birliği mali noktada, idari noktada Kuzey Kıbrıs'a desteklerini verecekti, verdi mi? Hayır. Bunların hayatı yalan üzerine kurulu. Geçen gün beni arıyorlar, söyledikleri şu; ‘Duydum ki ayın 20’sinde Kuzey Kıbrıs’ta konuşma yapacakmışsın.’ Eee, ‘Herhalde orada rahatsızlık verici bir konuşma olmaz.’ Bunun iznini herhalde sizden alacak değiliz" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC’nin Başkenti Lefkoşa’da Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’nde açıklamalar yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın törende yaptığı açıklamalardan öne çıkan başlıkları şöyle: 

BARIŞ HAREKATI'NIN YIL DÖNÜMÜNDE ARANIZDA BULUNMAKTAN GURUR DUYUYORUM: Kıbrıs Türk halkının barış ve özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekatı’nın 47’nci yıl dönümünde aranızda bulunmaktan büyük bir gurur ve memnuniyet duyuyorum. Bizi muhabbetle bağrına basan Kıbrıs Türk halkına, adada yaşayan vatandaşlarıma ahde vefaları için teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Kurban Bayramı’nızı tebrik ediyor, bayramın ülkelerimize ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesini rabbimden niyaz ediyorum. Hep birlikte çifte bayram yaşamanın mutluluğu içindeyiz. 20 Temmuz, zulme son verilen Kıbrıs Türk halkının istiklalini kazandığı ve adaya barışın geldiği kurtuluş günüdür. Barış Harekatı, anavatan ve garantör Türkiye’nin Kıbrıs Türk’ünün her zaman yanında olduğunun sembolüdür. Hiç tereddüt etmeden bu mücadelede canlarını ortaya koyan aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anıyorum.

37'NCİ TÜRKİYE HÜKÜMETİ'NİN VATANPERVER ÜYELERİNİ DE YAD EDİYORUM: Barış Harekatı’na karar veren dönemin siyasetçilerini, 37’nci Türkiye Hükümeti’nin vatanperver üyelerini de (Başbakan Bülent Ecevit - CHP, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan - MSP), şükranla yad ediyorum.

RUM TARAFI, SAMİMİYETSİZ VE ŞIMARIK YAKLAŞIMINI SÜRDÜRMEKTE ISRARCI: Rumlar, Kıbrıs Türkü'nü azınlık olarak görme, eşitlik temelinde çözümü reddetme gafletinden bir türlü uyanamadılar. 2004 yılında Annan Planı’na ‘hayır’ diyen, 2017’de Crans Montana’da masadan kalkan, iktidarı ve adanın zenginliklerini sadece kendine hak gören Kıbrıs Rum tarafı çözüm yolunu tıkamaya devam ediyor. Geriye doğru baktığımızda 58 yıldır süren bu zihniyetin değişmediğini Cenevre’de düzenlenen gayrı resmi 5 Artı Birleşmiş Milletler Toplantısı’nda bir kez daha gördük. Rum tarafı gerçeklerden kopuk, maksimalist, samimiyetsiz ve şımarık yaklaşımını sürdürmekte ısrarcıdır. Bu yaklaşımlarını değiştirmek, kendilerini sorgulamak, hakkaniyetle çözüm yolunda çaba harcamak gibi bir niyetleri de yoktur. Geçmişte hangi niyetleri taşıyorlarsa bugün de meseleye aynı zaviyeden yaklaşıyorlar.

GEÇEN GÜN BENİ ARIYORLAR, SÖYLEDİKLERİ ŞU; "HERHALDE ORADA RAHATSIZLIK VERİCİ BİR KONUŞMA OLMAZ": Buradan Avrupa Birliği’ne sesleniyorum, siz sözünüzü tuttunuz mu? Avrupa Birliği mali noktada, idari noktada Kuzey Kıbrıs'a desteklerini verecekti, verdi mi hayır. Bunların hayatı yalan üzerine kurulu. Geçen günü beni arıyorlar, söyledikleri şu; ‘Duydum ki ayın 20’sinde Kuzey Kıbrıs’ta konuşma yapacakmışsın.’ Eee, ‘Herhalde orada rahatsızlık verici bir konuşma olmaz.’ Bunun iznini herhalde sizden alacak değiliz. Bugün ne kadar Türk düşmanı varsa, Miçotakis (Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis)  ile beraber, Amerika’da belki video konferansta, ne kadar Türk düşmanı varsa, bir araya gelmek suretiyle bize cevap teşkil edecek bir konuşmayı da onlar yapacaklar. Varsın yapsınlar, biz mesajımızı veriyoruz. Biz haklıyız. Haklı olduğumuz için de hakkımızı sonuna kadar savunacağız. Bunlarda demokratlık yok. Bunların hak ve özgürlük söylemleri sadece işlerine yaradığı yere kadar geçerlidir.

MARAŞ'TA HAYAT YENİDEN BAŞLAYACAK: Cumhurbaşkanı Tatar’ın az önce bizlerle paylaştığı kararla Maraş’ta hayat yeniden başlayacaktır. Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen bu çalışmalar ışığında, artık Maraş’ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Açılımın, öncelikle kapalı Maraş’ın yüzde üç buçuğuna tekabül eden pilot bölgede başlayacak olması, Kıbrıs Türk makamlarının bu konuya ne kadar hassas yaklaştığını ortaya koyuyor. Yıllardır atıl durumda kalan bu bölge, çözümsüzlüğün değil, Kıbrıs Adası’nın huzurlu ve müreffeh geleceğinin sembolü olacaktır. Atılan bu adımlarla, Maraş’ta yeni mağduriyetler oluşturulmayacak, bilakis mevcut mağduriyetler giderilecektir. Bizim kimsenin toprağında, hakkında, mülkünde gözümüz yoktur. Kimse de, bizim ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hakkına el uzatamaz.

ATATÜRK ANITI'NA ÇELENK BIRAKILDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı töreni öncesinde de Lefkoşa Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı. Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı’nın okunması ve bayrakların göndere çekilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, anıt özel defterini imzaladı.

"AZİZ ATATÜRK..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deftere şunları yazdı:

"Aziz Atatürk, bugün hem Kıbrıs Türk halkıyla güç ve gönül birliği içinde gerçekleştirdiğimiz Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47. yıl dönümünü kutlamak hem de mübarek Kurban Bayramımızı idrak etmek üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeyiz. Ada’yla ilgili kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşen bu ziyaret Anavatan Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin huzuruna, refahına ve istikbaline verdiğimiz önemin bir nişanesidir. Türk milleti nasıl 47 sene önce katliam tehdidiyle karşı karşıya bırakılan Kıbrıs Türk halkının imdadına koşmuşsa bugün de yarın da elindeki tüm imkânlarla Kıbrıslı kardeşlerinin yanında olmayı sürdürecektir. Kıbrıs Türkü’nün hak, adalet ve özgürlük davasını uluslararası planda da zafere taşıyana kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz. Ruhun şad olsun."

"YÜCE ATATÜRK..."

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da anıt özel defterini imzaladı. Cumhurbaşkanı Tatar, şunları kaydetti:

"Yüce Atatürk; ilke, düşünce ve mücadelenizden güç ve ilham alan Kıbrıs Türk halkı, Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle yürüttüğü direnişini zaferle sonuçlandırmış, bu direnişi 20 Temmuz Barış Harekâtı ile taçlandırmıştır. Huzurunda bir kez daha söz veriyoruz; devletimizden, bağımsızlığımızdan ve egemenliğimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kıbrıs Türk halkının yeniden doğuşu olan 20 Temmuz Barış Harekâtı’nın 47. yıl dönümünde sizden güç olarak mücadelemize devam ederken, ilkelerinizden ve gösterdiğiniz aydınlık yoldan ayrılmayacağız. Sizi rahmet, saygı ve özlemle anıyoruz.”

 

Kaynak: anka