Çorlu'daki tren kazasında oğlunu kaybeden anne Mısra Öz ile beraber 6 kişinin, “toplantı ve gösteri yürüyüşünde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma” suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması yapıldı. Davada, polislerden bazıları şikayetini geri çekti. Ailelerinin Ankara Adliyesi önünde açıklama yapmasına polis, “Sosyal medya üzerinden yapabilirsiniz, buna burada müsaade etmeyeceğiz” diyerek izin vermedi.

Çorlu tren kazasında oğlu Oğuz Arda’yı kaybeden anne Mısra Öz, anne ve babasını kaybeden İsmail Kartal, çocuğunu kaybeden Hüseyin Şahin, davanın avukatları Gökmen Yeşil, Mürsel Ünder, Selvi Yüzbaşıoğlu Saltan ve eyleme destek veren Burak Arı hakkında, Anayasa Mahkemesi önünde 12 Haziran 2019 tarihinde yaptıkları eylemde “toplantı ve gösteri yürüyüşünde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma” suçlamasıyla Ankara 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Davanın dördüncü duruşması bugün yapıldı.

Çorlu ailelerinin avukatı Murat Yılmaz, müvekkillerine polisin saldırdığını belirterek, “Emniyet müdür yardımcısının nasıl saldırgan davranışlar gösterdiği kamuoyuna yansıdı ve dosyada. Bu şahsın, adliye önünde avukatlara, milletvekillerine saldırıları bir araya gelince bu dosyaya sığınıyor. Bu şikayetçiler 12 Haziran’da yaralandılar diyelim. İfadeleri 4 Temmuz 2019’da alınıyor. Bunların suçları kamuoyunda ortaya çıkınca örtbas etmek için bu dosyayı oluşturdular” dedi.

Sanık Hüseyin Şen, adalet aramak için Anayasa Mahkemesi önüne gittiklerini dile getirerek, “Kendileri bize müdahale etti, kendileri bizi yaraladı. Beni arabaya tıkmaya çalıştılar. Ne yaptıysa amirleri yaptı” diye vurguladı. Hakim, anne ve babasını Çorlu’daki kazada kaybeden sanık İsmail Kartal’a, “Siz kazada kimi kaybettiniz” diye sordu. Kartal, şu yanıtı verdi:

“Ben kimseyi kaybetmedim. Ben param parça annemin bacağını bulmaya çalıştım. Ben babamı tanıyamadım. Sadece bir çift ayakkabısından tanıdım. Hem annemi hem babamı o demir yığınının içinden çıkardım.”

Kartal, Yüksek Mahkeme önüne neden gittiğini de şöyle anlattı:

“Sesimi duyurabilmek ve dilekçe vermek adına gittim. Bizim üzerimizde zarar verecek unsur yoktu. Yanımızda çocuklar ve yaşlılar vardı. Pankartımızla karşı kaldırıma geçip basına açıklama yapacaktık. Buna dair polislerle konuşmuş, ‘tamam’ demişlerdi. Biz karşıya, AYM’nin önüne geçmek istediğimizde orantısız bir kuvvetle karşılaştık.”

“PARAMPARÇA ALDIK”

Çorlu tren kazasında oğlu Oğuz Arda’yı kaybeden sanık Mısra Öz, Çorlu’daki kazaya ilişkin, “Benim oğlum babasıyla ilk kez trene binmişti. Biz onları paramparça aldık” dedi. Öz, Yüksek Mahkeme önünde yaşanan olaya ilişkin de şunları belirtti:

“Şikayetçi olan polisler aynı acıları çekmesin diye mücadele ediyorum ben. Sizler de anne, babasınız ya da anne baba adayısınız. Ben sesimi duyurmak için Ankara’ya geldim. Bizim amacımız AYM önünde bir basın açıklaması yapmaktı. Ben orada bu arkadaşların amiri olan Mukadder Kardiyen’e hitap ettim. Beni kolumdan tutup yola fırlattı. ‘Beni yola fırlatamazsın’ dediğimde bana 'Kameraların önünde şov yapma’ dedi. Tek torununu trenin altından parça parça almış bir dedeye saldırdılar. Biz sanık olmayı hak etmiyoruz. Ben, şikayetçi olan adına beni buraya çağıran adına, şikayetçi olana darp raporu verene dair utanç duruyorum.”

POLİSLER ŞİKAYETİNİ ÇEKTİ

Olaya ilişkin şikayetçi olan polislerden A.S., şikayetini geri çektiğini açıklayarak, “Benim kimden şikayetçi olduğumdan haberim şimdi oldu. Acı çeken insanları buraya getirecek değilim. Ben o gün kimden şikayetçi olduğumu söylemedim. Orada yetmiş kişi vardı. Şikayetçi olduğum kişiler buradaki kişiler olmadığı için onları bilmiyorum. Şikayetimi geri çekiyorum. Huzurda bulunanlardan şikayetçi değilim. Orada provokatörler vardı. Biz onlardan şikayetçi olmuştuk” diye konuştu.

Diğer polisler E.Y., B. K. ve E. A. da şikayetçi olmadıklarını söylediler. Dava 2 Şubat 2022 tarihine ertelendi.

AÇIKLAMAYA İZİN YOK

Duruşmanın ardından Ankara Adliyesi önünde açıklama yapmak isteyen Çorlu ailelerine polis izin vermedi. Bir polisin “Sosyal medya üzerinden yapabilirsiniz, buna burada müsaade etmeyeceğiz” dediği duyuldu. Polis aileleri ve avukatlarını adliye önünden uzaklaştırdı.

Kaynak: anka