Haber: TAMER ARDA ERŞİN – Kamera: ÜNAL AYDIN 

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun cari açığa bakarak, faiz kararını belirleme stratejisini; “Cari açığa bakan, cari açıkla enflasyonu düşürmeye çalışan dünyada Merkez Bankası Başkanı yok. Bizde ilk. Cari açık hükümetlerin görevi. Merkez Bankası Başkanının tek bir hedefi var. Hükümetin ona verdiği hedef, enflasyonu tutturmak” diye eleştirdi.

Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyeti ekonominin nabzını tutmak için Afyonkarahisar’a geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak ve CHP’li milletvekillerinin yer aldığı heyetin ilk adresi Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası oldu. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser, CHP heyetini karşıladı.

Burada yapılan toplantıda konuşan CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, CHP’nin Türkiye’nin dört bir tarafında yarın seçim olacak gibi çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, “Her kesimin sıkıntılarını ve çözüm önerilerini dinliyoruz. Bizim çözüm önerilerimizi iletiyoruz. Partimizin iktidarına adım adım ilerliyoruz” dedi.

CHP heyeti daha sonra iş insanlarının sorununu basına kapalı toplantıda dinledi. İş insanlarının konuşmalarının ardından CHP Sözcüsü Öztrak, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmede bulundu. Öztrak, “Türkiye Yönetilmiyor, Savuruluyor” başlıklı sunumunda, Türkiye’nin yönetim sıkıntısı yaşadığını ve buhran içinde olduğunu söyledi. Öztrak, bu durumun üç nedenden kaynaklandığını belirterek şunları söyledi:

“Büyüme modeli tıkandı. Türkiye kendine benzeyen ekonomilerden ayrışmaya başladı. Devlette bir yönetim krizi yaşanıyor. Demokratik standartlarımızda gerileme yaşanıyor. Hukuk devletinde yıpranma görünüyor. Ülkedeki bütün karar alıcıları, mikro, makro, iş adamları, esnaflar hepsini etkiliyor. Mallarının ne kadar güvencede olduğu konusunda tereddütleri var. Bir de 2020 yılında küresel salgın geldi. Salgın ekonomi ve yönetim krizini daha da ağırlaştırdı.”

Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Para tıpkı bayrak gibi, milli marş gibi ülkenin itibarını simgeler” sözünü hatırlatarak, “Bugün baktığımız zaman Türk lirası savrulup gidiyor. İş insanlarından şunu duyuyorum, ‘Fiyat vermekte zorlanıyorum” dedi.

“ÜLKEDE DÖVİZ KRİZİ DÖNER MALİ KRİZE NEDEN OLABİLİR. O MALİ KRİZ DE SANAYİCİYİ VURABİLİR”

Öztrak, Türkiye’de kur krizi yaşanabileceğini belirterek, “Ülkede döviz krizi döner mali krize neden olabilir. O mali kriz de sanayiciyi vurabilir, üretim durabilir” diye vurguladı. Öztrak, Türk lirasının sahipsiz olduğunu kaydederek, “Ekonomi yönetiminde ciddi hatalar yapılıyor. Birinci hata Merkez Bankası’nın. Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı yok. Merkez Bankası ekonomi hedefini seçilmişlerle birlikte belirliyor” diye konuştu.

Öztrak, Türk lirasının sadece dolar karşısında değil Bulgar ve Pakistan paraları karşısında da değer kaybettiğini belirterek, “Demek ki sorun bizde. Kendi ligimizde ve dünya fiyatlarına baktığımız zaman Türk lirası benzer ekonomi paralarına karşı reel olarak da değer kaybediyor. Ne oluyor sonuçta, bir kur, enflasyon, faiz sarmalına giriyor” değerlendirmesinde bulundu.

FAİZ, DÖVİZ, ENFLASYON, DÖVİZ TALEBİ ARTIŞI KISIR DÖNGÜSÜ

Öztrak, düşük faizi kendilerinin de tercih ettiğini ve yatırımcının finansman maliyetinin düşmesi gerektiğini ifade ederek, “Ama tamamen farklı bir şey yapılıyor. Ne yapılıyor, faiz baskıyla indiriliyor. Faiz düştüğü zaman vatandaş ben tasarrufumu nasıl koruyacağım diyor ve döviz artmaya başlıyor. Döviz artınca enflasyon artıyor. Enflasyon artınca bu sefer döviz talebi, vatandaş kendi tasarrufunun değerini koruyabilmek için döviz talebi daha da artıyor. Yine enflasyon artıyor. Bir de bunun üstüne bir daha faizi düşürürseniz, bu süreç kısır döngüye giriyor” diye konuştu.

“DÜNYADA BAŞKA YOK”

Öztrak, 12 aylık enflasyonda üretici fiyatlarının yüzde 42 arttığını belirterek, perakendecilerin vatandaşa sattığı malların fiyatının da yüzde 19,9 arttığını söyledi. Durumu “Devalüasyon” diye nitelendiren Öztrak, Türkiye’nin bu nedenle borcunun arttığını kaydederek, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun önce enflasyon, sonra çekirdek enflasyon ve en son da cari açığa bakıp faiz kararını alacağına ilişkin açıklamasını hatırattı. Öztrak, şunları söyledi:

“Çekirdek enflasyon da istediği gibi gitmeye başlayınca bu sefer de dedi ki ‘Ben cari açığa bakacağım’. Cari açığa bakan, cari açıkla enflasyonu düşürmeye çalışan dünyada Merkez Bankası Başkanı yok. Bizde ilk. Cari açık hükümetlerin görevi. Merkez Bankası Başkanının tek bir hedefi var. Hükümetin ona verdiği hedef, enflasyonu tutturmak. Tutturamayınca, elindeki araçları kullanamayınca, ‘Ben cari açığa bakarım’. Ne oldu 70 günde? Dış borcumuz meydana gelen devalüasyon nedeniyle 836 milyar Türk lirası ağırlaştı.”

“BORÇLA EKONOMİYİ ŞİŞİRME MODELİ”

Türkiye’nin borcunun gayri safi yurt içi hasılaya oranı. 2002 yılının çok çok üstünde. 2003 yılında yüzde 96’ken, şu anda yüzde 153. Kimin borcu, sizlerin borcu, devletin borcu, bankaların borcu, ailelerin borcu… Milli gelirin altındayken, milli gelirin 1,5 kattı oldu. Türkiye’nin büyüme modeli, borçla ekonomiyi şişirme modeli.”

Öztrak, 128 milyar doların da Merkez Bankası kasasından gittiğini anımsatarak, “Açık piyasa ekonomisinde açık bir şekilde satılmadığını görüyoruz. Ne yapılmış, alınmış Hazine mevduatı denmiş, kamu bankalarına götürülmüş. Kamu bankalarından satılmış” diye 128 milyar doların nasıl satıldığını anlattı.

“O KOVA SU TUTMAZ”

“Kamu bankalarından bu dövizi kim aldı, kaçtan aldı?” diye soran Öztrak, insanların aklındaki bu soruyla ekonomiye güvenin azaldığını kaydederek, “Kuru uzun süre bir yerde tutmak için dövizi satmak demek, çılgınlık demek. Dibi delik kovaya suyu boşaltmak demek. O kova su tutmaz ki. Nitekim tutmadı da” diye vurguladı.

“YARIN BENZİN 52 KURUŞ, MOTORİN 42 KURUŞ ZAMLANACAKMIŞ”

Öztrak, yeni gelecek zamları da açıklayarak, “Biraz önce arkadaşlarım verdiler. Yarın benzin 52 kuruş, motorin 42 kuruş zamlanacakmış. Her şey böyle. Niye, çünkü Merkez Bankası’nın Türk lirasını rezervleriyle savunma gücü yok. Bunu herkes biliyor. İki Merkez Bankası’nın elindeki faiz aracını kullanma gücü de yok, çünkü Saray tarafından müdahale ediliyor” dedi.

“3 YENİ FORMÜLÜ: YENİ KURALLAR, YENİ KURUMLAR, YENİ KADROLAR”

Öztrak, Türkiye’yi küresel yarışta süper lige çıkaracaklarını kaydederek, yapılacakları şöyle sıraladı:

“Güven veren bir yönetime ihtiyacımız var. Türkiye’nin gücünü küresel arenada arttırmak için ise yapısal bir değişime ihtiyaç var. Bunun için dört sütun üzerine inşa edilmiş stratejiyi üç yeni ile uygulamayı düşünüyoruz. Nedir bu üç yeni? Yeni kurallar, yeni kurumlar, yeni kadrolar. Hukuk devleti ve demokrasiyi yeniden sağlayacağız. Yeni kural, güçlendirilmiş parlamenter sistem, tarafsız cumhurbaşkanlığı, kuvvetler ayrılığı, bağımsız yargı, seçim yasasını değiştirmek milletin vekilini milletin seçmesini sağlamak. Yeni kurum ekonomik ve sosyal konsey, ulusal vergi konseyi, kesin hesap komisyonunu muhalefetin başkanlığında kurmak, orta doğu barış ve iş birliği teşkilatını kurmak… Üreterek milleti zenginleştirecek, bir büyüme stratejisi. Yine burada da yeni kural buhranın üreten sektörler üzerinde yarattığı tahribatı giderecek dönüşüm programı…”

Öztrak, güçlü bir sosyal devleti oluşturacaklarını belirterek, “Zenginliği hakça paylaşmadığımız zaman birilerinin elinde servet toplanıyor. Birilerinin elinde hiçbir şey kalmıyor, oyun bitiyor. Aynen misket oyunu gibi. Biri ütüyor misketleri, bütün misketler bittiğinde oyun bitiyor” dedi.

 

Kaynak: anka