Haber: BERKAY VAROL – Kamera: ÜNAL AYDIN

Kalabalık bir CHP milletvekili heyeti bölge halkının derdini dinlemek için Erzurum'a geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, “Dengeli kalkınmanın ana unsuru olan iller arası eşitsizlik giderilememiş. Bakın; üretimsizlik, yatırım eksikliği ve siyasi çekişmeler Erzurumlu gençlerimizin geleceğini kararttı” dedi.

CHP milletvekillerinden oluşan heyet, bölge halkının dertlerini dinlemek için Erzurum’a geldi. Bölgede yapılacak olan esnaf ziyaretleri öncesinde, heyet adına basın açıklamasını CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi yaptı. Erzurum’un tarihine ve bugünkü yaşam koşullarına ilişkin konuşan İlgezdi, şunları söyledi:

“ERZURUM YÜREKLİ KUVAY-I MİLLİYE’CİLERİN KALESİDİR”

“Cumhuriyet Halk Partili 37 milletvekilimiz, Parti meclisi, Yüksek Disiplin Kurulu üyelerimiz ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen Erzurumlu belediye meclis üyemizle birlikte; Nene Hatun’un, Fatma Seher’in torunlarının arasında, Dadaşlar kenti Erzurum’da olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Tarihimiz ve milletimiz için çok değerli olan Erzurum Kongresi’yle bağımsızlık andı içmiş atalarımızın topraklarındayız bugün. Biliyoruz ki Erzurum yürekli Kuvay-ı Milliye’cilerin kalesidir. Yoklukta, kıtlıkta dik durarak, işgale başkaldıran yiğitlerin kentidir. Erzurum, ‘Manda ve himayeyi’ kabul etmeyen Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün çelik iradesidir. Erzurum; Basra körfezine ulaşan Fırat’a; Hazar Denizine kavuşan Aras’a ve Allahuekber Dağlarına teslim ettiğimiz şehitlerimizin emanetidir. Bugün cennet vatanımızda, şanlı bayrağımız dalgalanıyorsa, bunu şehit ve gazilerimize borçluyuz. Hepsini rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Benim için Erzurum’un bir başka değeri ve anlamı daha var. Ben bir Dadaş kızıyım. Bu vesileyle atalarımın, dedelerimin toprağıyla hasret gidereceğim, hasbihal edeceğim. Aranızda olmaktan dolayı mutlu, gururlu ve heyecanlıyım.

“YORGUN, UNUTULMUŞ VE KADERİNE TERK EDİLMİŞ BİR KENT VAR KARŞIMIZDA”

Asrımızın en ünlü âşıklarından Erzurumlu Reyhani’yi anmak isterim. Erzurum’u anlatan bir şiirinde, ‘Bu dağın derdi çok, her günü çile’ demiş. Gerçekten de Erzurum’un sorunları çok. Uzaktan ışıl ışıl görünen ancak yakından baktığımızda yorgun, unutulmuş ve kaderine terk edilmiş bir kent var karşımızda. Biz de sorunları yerinde görmek, dertleri dinlemek için Aşkale’den Yakutiye’ye uzanan bu tertemiz coğrafyayı karış karış gezeceğiz. Yüreği güzel dadaşlarımızla hasret gidereceğiz. Kucaklaşacağız. Ziyaretimiz öncesinde genel duruma ilişkin bazı düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak isterim. Erzurum ülkeyi teslim alan yönetimsizlikten olumsuz etkilenen illerimizin başında geliyor. Kentin en büyük sorunu ‘istikrarlı işsizlik’ kalkınmaya yönelik özendirici tedbirler yeterli değil. Cazibe Merkezleri projesi var ama Erzurumlu yeterince faydalanamıyor. Dengeli kalkınmanın ana unsuru olan iller arası eşitsizlik giderilememiş. Evet, yeni yapılan fabrikalar var ancak yaraya merhem olur mu bilinmiyor. Hal böyle olunca sermaye de kaçıyor, beyin göçü de artıyor. Bakın; üretimsizlik, yatırım eksikliği ve siyasi çekişmeler Erzurumlu gençlerimizin geleceğini kararttı. Genç göçü çok yüksek. Bildiğiniz üzere Erzurum’un genç bir nüfusu var. Bu bakımdan Türkiye’de 11. sırada yer alıyor. Ancak Erzurum, genç nüfusun bu potansiyelini değerlendiremiyor. Bakın Erzurum’daki sanayi sektörünün istihdam içindeki payı yalnızca yüzde 11. Tablo bu olunca gençler çareyi gurbette arıyor. Dolayısıyla bizim önceliğimiz kent genelindeki genç işsizliğini bitirmeye yönelik projeler geliştirmek olacak. Temaslarımızı bu konu üzerinde yoğunlaştıracağız.

“VERİLER, İL NÜFUSUNUN YÜZDE 80’İNİN GEÇİM KAYNAĞI OLAN TARIM VE HAYVANCILIĞIN BİTTİĞİNİ GÖSTERİYOR”

Gelelim kentin temel geçim kaynakları olan tarım ve hayvancılığa. Veriler, İl nüfusunun yüzde 80’inin geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın bittiğini gösteriyor. Şeker Fabrikası Erzurum için can damarıydı. Özelleştirildi. Pancar üreticisi kaderine terk edildi. Bu yıl kuraklık çiftçimizi çok kötü vurdu. Buğdayın yüzde 95’i kurudu. Kuraklığın yaktığı arpayı, yulafı ot dahi edemeyen çiftçimiz ekmek yapacak buğdayı bulamaz hale geldi. Öyle ki, traktörünün lastiğini değiştiremez, pulluğuna kaynak yaptıramaz durumda çiftçimiz. Tarım arazilerinin en yoğun olduğu Horasan, Aziziye, Pasinler, Çat ve Hınıs’ta yüzü gülen çiftçimiz var mı, gidip göreceğiz. Öte taraftan Erzurum’da hayvancılıkla uğraşan kaldı mı? Hayvancılığa bağlı sanayileşme yok denecek kadar az. Kentin yüzölçümünün yüzde 63’ü çayır ve mera alanı ama vatandaşlarımız hayvan yemini komşu illerden alıyor. Bölgenin parlayan yıldızı arıcılık da kuraklık yüzünden zarar gördü. Erzurum’da çiçeğe arı konamadı. Bal verimi düştü. Arıcımız da balcımız da zor durumda. Dolayısıyla bitkisel ve hayvansal hibe desteklerinin bir an önce çıkartılması gerekiyor. Ankara’da bunun takipçisi olacağız. Aşkale, Ilıca, Köprüköy, Pasinler, Karaçoban, Narman, Şenkaya hayvancılık için ne diyor? Ne yapılmalı, onlarla da dertleşeceğiz. Acil taleplerinin sesi olacağız. Şunu biliyoruz; köylüyü yeniden milletin efendisi haline getirmek için bitkisel ve hayvansal üretimdeki desteklerin zamanında ödenmesi gerekiyor. Bireysel kredilerle, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi borçlarının uzun vadeli ötelenmesi gerekiyor. Mazot, ithal yem, doğalgaz, elektrik ve su fiyatlarından kaynaklanan yüksek girdileri düşürmek gerekiyor. Hiç kuşkunuz olmasın, biz çiftçimizin, besicimizin umudu olacağız.

“ERZURUM’U BACASIZ SANAYİNİN MERKEZİ HALİNE GETİRMEK İÇİN TURİZM TEŞVİKLERİNİN ARTIRILMASI ŞART”

Kıymetli dadaşlar, peki ya turizm ne durumda? Erzurum’u bacasız sanayinin merkezi haline getirmek için Turizm teşviklerinin artırılması şart! Kentin zengin kültürel kaynaklarını yatırımlarla değerlendirmek mümkünken, bugüne kadar Erzurum’u Erzurumlulara anlattılar. Biz Erzurum’u dünyaya anlatacağız. Bakın Palandöken dünyadaki 41 kayak merkezi arasında 18. sırada! Türkiye’nin Alpleri olarak nitelendirilen Erzurum bu sıralamayı hak etmiyor. Erzurum’u dünya klasmanında ilk 5 arasına nasıl sokarız, bunu da konunun paydaşlarıyla konuşacağız. Palandöken demişken, ‘bu coğrafyada 6 ay beyaz, 5 ay ayaz, 1 ay yazdır’ derler. Böyle olunca da doğalgaz cayır cayır yanar. Yanmasına yanar ama Erzurumlu da, ‘Ateşinde ıssınamadıh, dumanında boğulirih’ diyor. Doğalgaza vergi indirimi yapılırsa bu sorun ortadan kalkar. Meclis’te takipçisi olacağız.

“ERZURUM DOĞUNUN BAŞKENTİYDİ, GÖRÜNEN O Kİ SORUNLARIN DA BAŞKENTİ OLMUŞ”

Erzurum doğunun başkentiydi. Görünen o ki sorunların da başkenti olmuş. Ne yazık ki, Erzurum ekonomisinin bel kemiği olan ticaret bugün can çekişiyor. Salgın sırasında yeterli desteği alamayan esnafımız içinde bulunduğu sorunlarla baş başa bırakılmış durumda. Emeklimizin ve engellilerimizin de sorunları var. Bu kentin gönlü zengin, gözü tok insanları, bu tabloyu hak etmiyor’ diyerek sorunlarını tek tek not alacağız. Meclis’te Erzurum’un sesi olacağız. Bakın Erzurum bir Cumhuriyet kenti olarak aydınlanma hedefine uygun biçimde imar ve inşa edilmişti. Atatürk Üniversitesi’nin burada olması, TRT’nin bölge müdürlüğü seviyesinde temsil edilmesi tesadüf değildir. Ancak kentin fiziki ve sosyal alt yapısının yıllardır ihmal ediliyor. Kültürel ve sosyal gerileme Erzurum’un kaderi değildir, olamaz da!

“KENTE ÜVEY EVLAT MUAMELESİ YAPILIYOR”

Gelelim, kentin stratejik önemine. Erzurum dünyanın nadir transit ticaret şehirlerinden birisidir. Ne var ki, Sivas’a gelen yüksek hızlı treni, Erzurum için ‘hızlandırılmış trene’ dönüştürerek, kente üvey evlat muamelesi yapılıyor. Elbette dadaşların sesi olacağız. Değerli basın mensupları, kıymetli dadaşlar, Üreticimiz, emeklilerimiz, kadınlarımız, esnafımız, gençlerimiz el ele verip bu sorunlar yumağını birlikte çözeceğiz. Sorunları doğru tespit edip, çözüm önerilerini birlikte tartışacağız. Bu vesileyle şimdiden bizleri en iyi şekilde ağırlayacağına inandığımız Erzurum halkına teşekkür ediyoruz. Esnafımıza bereket, çiftçimize bolluk, halkımıza sağlık diliyoruz.”

 

Kaynak: anka