CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, 21 köy enstitüsünü ziyaret programının 12’ncisini Sakarya Arifiye Köy Enstitüsü’ne yaptı. Kaya, “Bu yolculuğun son durağı Türkiye’de laik, bilimsel, kamusal ve karma eğitim anlayışının yeniden inşa edildiği; öğretmen yetiştirme politikasının Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi aydınlanmanın ışığı olacağı sürecini tamamlayana kadar devam edecek. Yani yolculuğumuz hiç bitmeyecek” dedi.

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, 21 köy entitüsünü ziyaret programının 12’ncisini Sakarya Arifiye Köy Enstitüsü’ne yaptı. Ziyarette Kaya’ya, CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, Prof. Dr. Meral Uysal, Doç. Dr. Ahmet Yıldız, eğitim kurumları ve eğitimcilerden oluşan heyet eşlik etti. Kaya, entitünün önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"YOLCULUĞUMUZ HİÇ BİTMEYECEK"

“Biz buraya Ankara Üniversitesi’nden hocalarımızla geldik. Türkiye’de, 21 köy enstitüsü kurulmuştu. Sakarya’nın Arifiye Köy Enstitüsü bizim 12’nci durağımız oldu. Köy Enstitüsü’nün hem müzelik eşyaları hem demirbaşları hem de kayıt defterlerini bulma şansımız olmadı. Bizim bu köy enstitüleri yolculuğumuz 21 köy enstitüsünü ziyaret edip binalar hangi durumdadır, ne yapılmış, araziler şu anda hangi durumdadır? Bunları tespit etmek üzere Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile bu yolculuk başladı. Bu yolculuğun son durağı Türkiye’de laik, bilimsel, kamusal ve karma eğitim anlayışının yeniden inşa edildiği; öğretmen yetiştirme politikasının Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi aydınlanmanın ışığı olacağı sürecini tamamlayana kadar devam edecek. Yani yolculuğumuz hiç bitmeyecek.

Kocaeli'nin Arifiye köyünde 1937 yılında Köy Eğitmenleri Kursu kuruldu. 17 Nisan 1940 yılında Köy Enstitüsü Kanunu çıktıktan sonra da Arifiye Köy Enstitüsü oldu. Arifiye Köy Enstitüsü’nün kurucu Müdürü Süleyman Edip Balkır’dır. Kocaeli, Bolu, Bilecik, Bursa ve İstanbul’un Anadolu yakasından (Beykoz, Üsküdar, Yalova vd.) öğrenci alınmıştır. Arifiye Köy Enstitüsü’nün ilk kayıt yaptıran öğrencisi bir kız öğrencidir. Geyve’den gelen Süheyla Emre. Düzakçaşehir Köyünde çiftçi olan babası Ahmet Bey, 12 yaşındaki 1928 doğumlu kızı Süheyla’yı kendi elleriyle okula teslim etmiştir. Gerede’den gelen helvacı çırağı Şakir Karataş da çıraklık ettiği dükkanda helva sardıkları eski bir gazetede Arifiye Köy Enstitüsü’ne köylerden öğrenci alındığını okuyup geldiğini söyler. İlk aşamada beş ilden 153 öğrencinin kaydı yapılır. Daha sonra bu sayı 200’e çıkar.

"ARİFİYE KÖY ENSTİTÜSÜ'NÜ İSMAİL HAKKI TONGUÇ TARAFINDAN KURULDU"

İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, köy enstitüleri kurulmadan önce Kastamonu Eğitmen Kursu’nda görev yapan dostu Süleyman Edip Balkır’a ‘Dişini biraz daha sık. Galiba Arifiye’de demiri atacaksın’ diyerek Balkır’ı Arifiye’ye inceleme yapması için gönderir. Süleyman Edip Balkır incelemelerini yaptıktan sonra İsmail Hakkı Tonguç’a gönderdiği mektupta, ‘Adapazarı sapağında kör bir istasyon. Şurasından, burasında zorla ayakta durabilen birkaç ev. Sivrisinek yatağındaki bu bataklıkta hayvan bile zor yaşar. Eğer oturulabilecek bir yer olsaydı zengin, kalabalık bir köy olurdu şimdi. Burası dize kadar çamurlu suyu ile sellere yataklık eden bir cehennem’ diye yazar. Ancak İsmail Hakkı Tonguç, bu umutsuz mektuba karşılık, ‘Yahu Edip, sen de mi yıkıldın ve daha ne çabuk. Daha işin içine girmeden bu ne yalınkatlık!’ diyerek çaresizliği kabullenmez.

Süleyman Edip Balkır, okulun bekçisi Süleyman ile el ele verir. İstasyondan birkaç görevli, bir onbaşı, bir er, topal Celal ve Arifiye muhtarı Arnavut Şakir de onlara katılır. Yokluk, kıtlık, tahtakuruları, susuzluk içinde ellerinden geleni ilk hazırlıkları yaparlar. Süleyman Edip Balkır, bir yandan öğretmen ve idareci kadrosunu ayarlamaya uğraşırken, diğer yandan da teknik eksiklikleri gidermeye çalışır. Süleyman Edip Balkır çalışmalarını, 'Kadro eksikliğini çabucak tamamlayarak kayıtlarımızı 30 Ağustos 1940 tarihinde kapattık. Aldığımız öğrencilerle ellişer mevcutlu dört sınıf kurduk, her sınıf dörder gruba ayrıldı. Hazırlanan plana göre öğleden önce iki sınıf kültür dersleri yapıyor, iki sınıf da tarım çalışmalarına gidiyordu. Yine belli sıraya göre nöbete yollananlar dışında kalanlar da zanaat çalışmalarına gidiyorlardı. Bu zanaatlar duvarcılık, dülgerlik, demircilik bölümlerine ayrılmıştı. Yalnız kız öğrencilerin ev idaresi derslerinin yoluna konulması işi, başlangıçta kolay olmadı' diye anlatır. İlk yıl, 19 kız kız öğrenci biçki-dikiş ve ev idaresi derslerini, Süleyman Edip Balkır’ın evinde, eşi Nimet Balkır’dan alırlar.

"İSMET İNÜNÜ DE ARİFİYE KÖY ENSTİTÜSÜ'NÜ ZİYARET ETMİŞ" 

İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, ‘Cumhuriyetin doğal bekçileri’ olarak gördüğü, köy enstitülerine büyük değer veriyordu. İsmet İnönü 1942 yılında, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile Arifiye Köy Enstitüsü’nü ziyaret ettiklerinde, okulun orkestra ve korosu bir konser verir. Orkestra Beethoven’den eserler çalar, halk türküleri söyler.

"AŞIK VEYSEL ARİFİYE’DE MÜZİK DERSİ VERİR"

Aşık Veysel 1941 yılında öğrencilere saz dersleri vermek için Arifiye Köy Enstitüsü'nde öğretmenlik yapıyor."

 

Kaynak: anka