CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Türkiye’deki Rus askeri uzmanların geri gönderileceği açıklamasının ardından Rusya'nın seyahat yasağını uzatmasını, Rus yönetiminin "ABD ile pazarlıkta Rusya’yı koz olarak kullanmaması mesajı" olarak değerlendirdi. 14 Haziran'da yapılması beklenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Biden arasındaki görüşme ile ilgili de Toprak, "Biden yönetimi ile yakınlaşma umudunu bu randevuya bağlamış olan iktidar, içinde bulunduğu sıkışıklık tablosu içinde bazı tavizleri vermeye hazır görünüyor" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunu yayınladı. Toprak’ın raporu özetle şöyle:

“ERDOĞAN – BIDEN GÖRÜŞMESİ: Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Haziran randevusu öncesinde iktidardan, ödün mesajları verilmeye başlandı. Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’deki Rus askeri uzmanların geri gönderileceğini açıkladı. Rusya seyahat yasağını uzattı ve iktidara ABD ile pazarlıkta Rusya’yı koz olarak kullanmaması mesajı verildi. Anlaşıldığı kadarıyla ABD ile ilişkileri düzeltme, Biden yönetimi ile yakınlaşma umudunu bu randevuya bağlamış olan iktidar, içinde bulunduğu sıkışıklık tablosu içinde bazı tavizleri vermeye hazır görünüyor.

Çavuşoğlu’nun Atina ziyareti ardından S-400 konusunda yaptığı açıklamalar, tüm dünyada ‘Biden yönetimiyle yakınlaşma, yumuşama ve taviz pazarlığının sinyali’ olarak algılandı. Bu ifadeler 14 Haziran randevusu öncesinde, iktidarın; Biden’a, ‘Rusları Türkiye’den gönderdik’, S-400 sisteminin NATO üyesi olarak tamamıyla bizim kontrolümüzde olacağını taahhüt ediyoruz’ mesajı ile ABD’ye güvence anlamına geliyor. 

TÜKENİŞLERİNİ YAVAŞLATMA PLANI: Meclis’te anayasayı referanduma götürecek sayısal güce sahip olmayan iktidar ortakları, uzlaşı arayışı yerine bu yeni gündem ile kendileri için bir ‘siyasi nefes’ arayışıyla, tükenişlerini yavaşlatma planı yapıyor. Türkiye’nin koalisyonlarla idare edilemediğini öne süren Erdoğan, Türkiye’nin çok partili sistemde ‘huzur bulamadığını’ belirterek tek partili tek adam sistemi özlemini ve parti devleti planını itiraf etti.

TEK PARTİ DEVLETİNDE TEK MUKTEDİR OLMA ÖZLEMİNDE: Koalisyonlardan yakınırken kendi yaptıkları anayasa değişikliğiyle ‘dört benzemez’ koalisyonuna mecbur kalan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok partili parlamenter sistemden de şikâyetçi. Tek parti devletinde tek muktedir olma özleminde. Parlamenter sistemin mazi olduğunu söylüyor. O zaman yeni sivil anayasa diyerek ülkenin gerçek gündemini örtmeye çalışarak, milleti oyalamasınlar!    

SİYASET-MAFYA İŞ BİRLİĞİ ORGANİZASYONLARINI İŞARET EDİYOR: Bir organize suç örgütü liderinin öne sürdüğü milyarlarca dolarlık uyuşturucu, silah kaçakçılığı, kumarhane işletmeciliği, sanal bahis, arsa-arazi rantı, yurt dışı off-shore cennetlerinde tutulan kayıt dışı finansal varlıklar, kara paralar çok ciddi siyaset-mafya iş birliği organizasyonlarını işaret ediyor. Bu durumda iktidarın neden, ‘19 yılda 10 kez Varlık Barışı-Servet Affı’ yasası çıkartarak, kaynağı belirsiz yurt dışı servetleri sorgusuz, kayıtsız, vergisiz aklama güvencesi verdiği sorusunun yanıtlanması gerekiyor! Mafya elebaşının ortaya attığı iddialara karşı iktidar en azından süresi 30 Haziran’da dolacak son servet affıyla ülkeye ne kadar kayıt dışı servet getirilerek aklandığını, bu servetlerin sahiplerinin kimler olduğunu kamuoyuna açıklayarak, şeffaflığın gereğini yerine getirmelidir. Aksi halde kara paracılara, kayıt dışı varlıklara sürekli şekilde yasal kılıf hazırlayan bir iktidar olmanın gölgesini üzerinde taşıyacaktır.”

 

Kaynak: anka