Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde Kâbe figürlü resmin yere serilmesi üzerine açılan davada 3'e yıla kadar haklarında hapis cezası istenen 7 öğrencinin avukatları reddi hâkim talebinde bulundu. Hakimin kabul etmediği ret talebi, İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’nce incelenecek.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne Melih Bulu'nun atanması üzerine başlatılan protestolar çerçevesinde öğrenciler tarafından düzenlenen sergide Kâbe figürlü bir eserin yere konmasıyla ilgili açılan davada 7 öğrencinin, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan birer yıldan 3'er yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davaya 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam etti. Salonun küçük olması nedeniyle 27'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada 6 sanık ve avukatları hazır bulundu.

Tanık Güvenlik Müdürü Alparslan Çepni mahkemede verdiği ifadede “Olay 29’unda gerçekleşti. O gün bir sergi düzenleniyordu. Bir eser gazetede yayınlanmıştı. Biz de arkadaşları ikaz etmiştik. Bu tarz bir resim olursa arkadaşları uyaralım, böyle bir resim olursa müdahale edelim diye oradaydım. Bana saat 13.00 gibi böyle bir resim asıldı dendi. Güvenliklerin, arkadaşları ikaz ettiklerini ama kaldırılmadığını söylediler. 5 gibi resim kayboldu. Tutanak tuttuk. Resmin asıldığını bana Faruk Kardoğan haber verdi” dedi.

Sanık avukatları Levent Pişkin’in güvenliklerin eserlerin asılmasında yardım edip etmediği konusundaki sorusuna tanık Alparslan Çepni, “Hayır, asla” şeklinde cevap verdi.

“SORUMLULUĞUN KENDİLERİNDE OLDUĞUNU SÖYLEDİLER”

Mahkemede tanık olarak dinlenen güvenlik görevlisi Faruk Kardoğan ise “Güney kampüste görevdeydim. Talimat üzerine asılan afişleri kontrol ediyordum. Kontrolde Kabe fotoğrafının dört yanında LGBT+ bayrağı ve şahmeran figürü vardı. Kendilerini uyardık bu flamaların sorun olmadığını söylediler. Sena ve Hazar sorumluluğunun kendilerinde olduğunu söylediler. Bir süre sonra bir öğrenci mi, personel mi bilmiyorum resmi şikayet etti” dedi.

Hakim, tanıktan sanıklara bakmasını ve teşhis etmesini istedi. Sanık avukatları, usulsüz olduğunu iddia ederek tepki gösterdi. Sanık avukatı tanığa, “İslam dinine aykırı bulduğunuz meseleyi nasıl düşündünüz de böyle bir uyarıda bulunma gereği hissettiniz?” diye sordu. Tanık soruya, “Kabe fotoğrafının üzerinde LGBT flaması ve şahmeranın olması kabul edilebilir bir şey değil, bunu kabul etmiyorum. Rahatsızlık duydum ve uyardım. Herhangi bir müdahale yapılmadı” şeklinde cevap verdi.

REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ

Sanık öğrencilerin avukatlarından Levent Pişkin, hakimin, savunmaya ilişkin yüksek sesli ve bağıran tavırlar sergilediği, parmak salladığı ve tanığa sorulan soruları, tanığı yönlendirecek şekilde müdahale ettiği gerekçeleriyle reddi hakim talebinde bulundu.

Hâkim, reddi hakim talebini reddederek talebi incelenmek üzere İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Duruşma 17 Kasım’a ertelendi.

 

Kaynak: anka