TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda sunum yapan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Dijital verilerin, geçmişte de gördük, çok vahim hukuki anlamında örneklerini de görüyoruz. Dijital verilerin üretilmesi, insanların lekelenmesi, insanların haksız yere ceza almasına yönelik geçmişte FETÖ’nün önayak olduğu delil üretme, kumpas davalarıyla bu delillerin dijital alanlarda nasıl oluşturulduğu da hepimizin zihinlerinde yer edinmiştir. Usulsüz dinlemeler ve ortaya konan, üretilmiş sahte delillerle nasıl yargılamaların hukuk alanına, hukuksuzlukların girildiğini hepimiz gördük, şahit olduk” dedi.

 TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplandı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yapılan çalışmalara ilişkin sunum yaptı.

“ADALET SİSTEMİNİN ÇAĞA AYAK UYDURMASI ZORUNLULUKTUR”

Bakan Gül, "Her alanda olduğu gibi bu alanın da yine düzenlenmesi gereken yeni alanlar olduğu açıkça ortadır. Cumhurbaşkanımız liderliğinde AK Parti hükümetlerinde, e-Devlet gibi çok önemli kurumlar ülkemize kazandırılmıştır. Bunun daha çok ileriye taşınması adına elbette atılacak adımlar yine vardır. Bu konuda hukuk altyapısı ve adalet sisteminin de gelişen ve değişen çağa ayak uydurması bir zorunluluktur" dedi.

"SAHTE DELİLLERLE HUKUK ALANINA GİRİLDİĞİNİ GÖRDÜK”

Bakan Gül, dijital mecralarda hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi için birçok mevzuat çalışmaları yapıldığını söyleyerek, “Bu alanların hepsinin bir hak ve ödev çerçevesinde, özgürlük, güvenlik çerçevesinde de ele alınması bir gerekliliktir. Toplumsal alanda nasıl kişilik haklarına saygı gerekiyorsa dijital alanlarda da kişilik haklarına, kişi mahremine, özel hayatın gizliliğine ilişkin her türlü yaklaşımın burada da ortaya çıkması lazım. Sokakta da dijital mecralarda da İftira, hakaret, kişilik haklarına saldırıda bulunamazsınız. Dijital verilerin, geçmişte de gördük, çok vahim hukuki anlamında örneklerini de görüyoruz. Dijital verilerin üretilmesi, insanların lekelenmesi, insanların haksız yere ceza almasına yönelik geçmişte FETÖ’nün önayak olduğu delil üretme, kumpas davalarıyla bu delillerin dijital alanlarda nasıl oluşturulduğu da hepimizin zihinlerinde yer edinmiştir. Usulsüz dinlemeler ve ortaya konan, üretilmiş sahte delillerle nasıl yargılamaların hukuk alanına, hukuksuzlukların girildiğini hepimiz gördük, şahit olduk. Dolayısıyla dijital mecralar bir hukuk güvenliğinin de bir özgürlüğün de ana konusudur. Bütün bu alanların hukukun üstünlüğü bağlamında ele alınması gereken önemli mecralar olduğu hepimizce malumdur” diye konuştu.

“DAVALARI YÜZDE 30 ORANDA TEBLİGAT SORUNU UZATIYOR”

Bakan Gül, "Davaları uzatan süreçlere baktığımızda yaklaşık yüzde 30 oranında tebligat sorununun olduğu karşımıza çıkıyor. E-Tebligatla bu anlamda önemli bir sorunu da aşmaya çalıştığımızı ifade etmek isterim. Dijital yapay zeka uygulamalarıyla yargı ve adalet hizmetlerinin ölçülebilir olması da çok önemlidir. Dava açılmış, bir yıl geçmiş hala duruşma günü verilmemişse bunu sistemden Hakimler Savcılar Kurulu’nun görebileceği bir çalışma üzerinde yoğunlaştık ve önümüzdeki yakın tarihte bunu faaliyete geçireceğiz. Yani vatandaş adına kamu hizmetlerinin, adalet hizmetlerinin doğru, etkin, zamanında uygulanması bakımından çok önemli şekilde dijital mecralardan yararlanıyoruz" dedi.

"MİLLETİMİZ DAHA İYİSİNE İHTİYAÇ DUYUYOR”

Bakan Gül, “Eksiklerin farkındayız; özellikle, bu anlamda 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişiminden sonra FETÖ’cü hâkim, savcıların, yani neredeyse yarıya yakınının, ihracı ve sonrasında mesleğe yeni gelen arkadaşlarımızın hâkim, savcı olarak göreve başlaması, birtakım salgına rağmen çok önemli adımlar oldu. Ama daha iyisinin yapılması gerekir mi? Elbette, daha iyisine milletimiz ihtiyaç duyuyor ve buna yönelik reform hedeflerimizin amacı da bu. Daha güvenli, daha erişilebilir bir adalet sistemine doğru kararlı bir şekilde bu başarılarımızı sürdürmeyi artırarak devam edeceğiz ve milletimizin bu anlamda adalete olan inancını daha da artırıcı çalışmaları hep birlikte yapacağız” ifadelerini kullandı.

 

Kaynak: anka