Anayasa Mahkemesi, İletişim Başkanlığı'nın, kişisel verilerle ilgili “gerekli gördüğü tüm bilgileri” kamu kurum ve kuruluşlarından isteme hakkıyla ilgili kararnamenin iptali yönündeki başvuruyu reddetti. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, kişisel hakların kararname ile düzenlenemeyeceğini belirtti. Bilgin, düzenleme ile fişleme uygulamalarının 'hortlayacağı' uyarısında bulundu.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, AYM’nin bu kararıyla tüm Türkiye halkının ciddi tehlikelerle karşılaşabileceği uyarısında bulundu. Bilgin, kişisel verilerin keyfi biçimde İletişim Başkanlığı'nın eline geçmesiyle bir yandan fişleme uygulamasının hortlayacağı, diğer yandan tüm halkın en temel kişisel verilerinin korumasız kalabileceği uyarısında bulundu.

AYM 5'E KARŞI 10 OYLA İPTAL TALEBİNİ REDDETTİ 

Cumhuriyet Halk Partisi, 24 Temmuz 2018’de çıkarılan 14 No'lu İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 17. maddesinde düzenlenen İletişim Başkanlığı’na bütün kurumlardan istediği bilgileri alma yetkisinin iptalini istemişti. İptal isteminde yetkinin kapsamının çok geniş olduğu ve kanunla düzenlenmesi gereken bir alanda kararnameyle düzenleme yapıldığı belirtilmişti. Tüm kamu kurumlarının ve tüzel kişilerin İletişim Başkanlığı’nın “gerekli gördüğü bilgileri” başkanlığa vermek zorunda oldukları ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu, temel hak ve özgürlüklere ilişkin konuların Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle düzenlenemeyeceği gerekçesiyle AYM’nin bu hükmü iptal etmesi istenmişti. AYM 5’e karşı 10 oyla iptal talebini reddetti.

"HEM DEMOKRASİ KAVRAMINA HEM DE ANAYASA'YA AYKIRIDIR"

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, kuruluşundan bu yana bir devlet kurumundan ziyade iktidar partisinin propaganda organı gibi görev yapan İletişim Başkanlığı’na verilen bu yetkisinin ileride telafisi imkânsız hak gaspına yol açabileceği endişesinde olduğunu vurguladı. Bilgin, AYM Başkanı Zühtü Arslan ve muhalefet şerhi koyan diğer dört üyenin itirazlarına katıldığını vurgulayarak, “Kanunla düzenlenmesi gereken bir alanda, yani kişisel verilere ulaşma gibi kişi hak ve özgürlüğü ile ilgili bir alanda kararname ile düzenleme yapılması kanımızca hem demokrasi kavramına hem de yürürlükteki Anayasaya aykırı bir durumdur” dedi.

KARŞI OY YAZISINA DİKKAT ÇEKTİ

Kişisel verilerin korunmasıyla ilgili yasayı da hatırlatan Bilgin, “Kişisel verilere erişimin her halükârda yasayla, sınırlı ve belirli şekilde olması gerektiği açıkken, keyfi ve ölçüsüz uygulamalara bir yeni örnek ile karşı karşıyayız” dedi.

Bilgin ayrıca, AYM Başkanı Arslan’ın karşı oy yazısındaki, “Temel hak ve özgürlüklere yapılacak müdahale alanı genişledikçe, muhtemel keyfi ve ölçüsüz uygulamalara karşı bireylere güvence sağlayan kuralların daha açık ve belirli olması gerekir” ifadesini tümüyle paylaştığını da kaydetti.

Kaynak: anka