Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, AP’de 54 oyla kabul edilen Türkiye Raporu’na ilişkin, “Bu rapor, son aylarda AB ve Türkiye arasındaki temasta görülen nispi iyileşme ile Kavala davasındaki son kararın gösterdiği gibi, temel haklar ve hukukun üstünlüğünde kötüye giden korkunç durum arasındaki karşıtlığı gösteriyor. Türkiye’nin kritik jeopolitik meselelerdeki konumu, ülkedeki otoriter eğilimi daha da derinleştirmek için bir gerekçe olamaz” dedi.

Türkiye Raporu, AP’de bugün 54 lehte, 7 aleyhte ve 13 çekimser oyla kabul edildi. AP Türkiye Raportörü Amor, raporu şöyle değerlendirdi:

“Bu rapor, son aylarda AB ve Türkiye arasındaki temasta görülen nispi iyileşme ile Kavala davasındaki son kararın gösterdiği gibi, temel haklar ve hukukun üstünlüğünde kötüye giden korkunç durum arasındaki karşıtlığı gösteriyor. Türkiye’nin kritik jeopolitik meselelerdeki konumu, ülkedeki otoriter eğilimi daha da derinleştirmek için bir gerekçe olamaz.”

AP Dış İlişkiler Komitesi’nin Türkiye Raporu’yla ilgili basın bülteninde ise şunlar kaydedildi:

“AP üyeleri, perşembe günü 54 lehte, 7 aleyhte ve 13 çekimser oy ile kabul edilen rapor, Türkiye’nin AB’ye katılım hedefiyle ilgili tekrarlanan açıklamalarına rağmen, ülkenin üyelik sürecine ilişkin taahhütlerinden son iki yıldır sürekli geri döndüğü hususunda uyarıyor.

“RAPORDA, TÜRKİYE’DE DEVAM EDEN İNSAN HAKLARINDAKİ GERİLEMEYE İŞARET EDİLDİ”

Rapora göre; son zamanlarda, genel olarak AB-Türkiye ilişkilerinde küçük bir iyileşme oldu. AP üyeleri, özellikle son zamanlardaki üst düzeyli diyalogları memnuniyetle karşılıyor ve askıya alınan üst düzey siyasi diyaloğun yanında diğer sektörel diyalog önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulunuyor. AP üyeleri, bu gelişmiş iş birliğinin, komşu AB üyesi ülkelerle zorlu ilişkilerden dolayı düzenli çatışmalarla bir arada var olduğunu vurguladılar.

Raporda, Türkiye’de devam eden insan haklarındaki gerilemeye işaret edildi. AP üyeleri, Türk hükümetinin sivil topluma, insan hakları savunucularına, hukukçulara ve gazetecilere yönelik yasal ve idari baskıdan da üzüntü duymaktadırlar. Komisyon’a, gerekli mali araçlar ile Türkiye’deki demokrasi yanlısı çabalar için yeterli fon sağlaması için çağrıda bulunuyorlar.

“RAPOR, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK MÜLTECİ NÜFUSUNA EV SAHİPLİĞİ YAPMASINI ÖVGÜYLE KARŞILIYOR”

Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında arabuluculuk yapma isteğini memnuniyetle karşılayan AP üyeleri, mevcut çetrefilli dönemlerde dış politika ve güvenlik politikasında iyi bir AB-Türkiye iş birliğinin hayati önemini vurguluyor ve Türkiye’nin NATO ve AB ile uyumlu olmasını memnuniyetle karşılıyor.

Rapor, Türkiye’nin dünyadaki en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmasını övüyor ve Türkiye'deki mülteciler ve ev sahibi topluluklar için AB finansmanının devam etmesini memnuniyetle karşılıyor.

AP üyeleri, Komisyon’un karşılıklı yarar sağlayan Gümrük Birliği anlaşmasını güncellemek için müzakereleri başlatma önerisini desteklemekle beraber, Parlamento’nun Gümrük Birliği’nin modernizasyonuyla ilgili son anlaşmayı ancak insan hakları ve temel özgürlükler, uluslararası hukuka saygı ve iyi komşuluk konularında demokratik koşullar söz konusu olduğunda destekleyeceği konusunda uyarıyor.

“HÜKÜMET, AİHM’NİN BAĞLAYICI KARARLARINA AÇIKÇA MEYDAN OKUYARAK, ÜYELİK SÜRECİNİ BAŞLATMA İSTEKLERİNİ KASITLI OLARAK YOK ETTİ”

Parlamento üyeleri, bu aşamada, Türkiye ile 2018’den beri bilfiil olarak sekteye uğrayan üyelik müzakerelerinin resmi olarak askıya alınmasına ilişkin Parlamento’nun tutumunun değişmeyeceğini savunuyor.

AP üyeleri, mevut Türk hükümetinin, AİHM’nin Osman Kavala ve diğerlerinin davasıyla ilgili uyulması gereken kararlarına açık bir şekilde meydan okuyarak, AB üyelik sürecini yeniden başlatma isteklerini kasıtlı olarak yok ettiğini söylüyorlar.”

Kaynak: anka