Ankara Barosu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini Ankara Adliyesi önünde protesto etti. Baro Başkanı Erinç Sağkan, kararın gerekçesini bilgi edinme kapsamında Cumhurbaşkanlığı’na sorduklarını ve “Cumhurbaşkanlığı kararlarının bir gerekçesi olması zorunlu değil” yanıtı aldıklarını açıkladı.

Ankara Barosu’na bağlı kadın avukatlar, ellerinde taşıdıkları kağıtlarla adliye bahçesinde “İstanbul Sözleşmesi Bizim” yazısı oluşturdular. Burada bir açıklama yapan Erinç Sağkan, sözleşmenin kadına karşı şiddetle mücadele amacı taşıdığını ve sözleşmeden çekilmenin, ‘kadın şiddetini körüklemenin açık ilanı’ olduğunu söyledi.

Sağkan, “Cumhurbaşkanlığı kararı ile uluslararası sözleşmeden çekilmenin anlamı, sadece sözleşmeden çekilmek değil aynı zamanda bu ülkenin hukuk devleti olup olmadığını, rejiminin ne olduğunu tartışmaya açan bir idari işlemdir” dedi.

Söz konusu kararın gerekçesini bilgi edinme kapsamında Cumhurbaşkanlığı’na sorduklarını aktararak Sağkan, “Cumhurbaşkanlığı kararlarının bir gerekçesi olmasının zorunlu olmadığı ifade edildi. İdarenin işlemlerinde kamu yararı bulunmasının zorunluluğu bir yana, gerekçeli olması zorunluluğu da anayasal bir gerçekken biz, bunun gerekçesinin dahi yurttaşlara açıklanmak zorunda olmadığının resmi yazı ile tarafımıza iletildiği bir süreci yaşamaktayız” diye konuştu.

Ankara Barosu’nun basın açıklamasını okuyan Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Mine Gargın ise şunları belirtti:

“Bu ülke üzerinde yaşayan hiçbir vatandaşa göstermelik sebebi dahi lütfedilmeden bir gecede feshedilen ve 1. maddesinde amacı, ‘kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti, aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak; kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak’ olduğu hüküm altına alınan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararında ısrar etmek, kadına dönük şiddetle mücadeleyi zayıflatmak ve potansiyelini cesaretlendirmek anlamındadır.

“HER ADIMDA YAŞAYACAK”

Herkes bilmelidir ki; ülkemiz için ortadan kaldırılmaya çalışılan İstanbul Sözleşmesi, sözü ve ruhuyla hepimizin içine çoktan işlemiştir. Attığımız her adımda, vereceğimiz her mücadelede yaşayacaktır. Bu ülkede kadınlar kimsesiz değildir ve kadın hareketi artık önlenemez, geriletilemez ve önemsizleştirilemez. Bizleri geriye atacak adımların vicdanlarda meşrulaşacağı eşik, çoktan aşılmıştır. Bu sebeple tüm yetkilileri İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararından geri adım atmaya davet ediyoruz.”

 

Kaynak: anka