CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın Enes Kara’nın intiharı ile ilgili açıklamalarına tepki gösterdi. Altay, “Kaldığı yer yurt değildi, 3-4 öğrenci bir araya gelmişler, öğrenci evi gibi kullanmışlar’ diyor. İktidar partisinin grup başkanvekili, vali ve kaymakamlara talimat veriyor. ‘Kaçak yurtlara göz yumun’ diyor” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin ile birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Engin Altay’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“ULUSLARARASI İNSAN HAKLARI İNCELEME ÖRGÜTÜ ‘ERDOĞAN 10 YIL GERİYE GÖTÜRDÜ’ DİYOR: Bugün, Uluslararası İnsan Hakları İnceleme Örgütü bir rapor yayınlandı. Üzücü. Türkiye için, hepimiz için iç karartıcı, yüz kızartıcı bir rapor. Bu örgütün Tayyip Bey’e özel bir husumeti olduğunu düşünmüyorum. Dünyanın 189 ülkesini takip ettiği gibi Türkiye’yi de takip ediyor. Türkiye raporunda, şu ifade can sıkıcı. ‘Erdoğan hükümetinin Türkiye’nin insan hakları sicilini onlarca yıl geriye götürüldüğü’ bu raporda kayda geçmiş. Bize ‘dünyaya şikayet ediyorsunuz’ diyor. Şikayete gerek yok, dünya küçüldü. Örgüt, ‘Türkiye onlarca yıl geriye gitti’ diyor. 20 yıllık hükümetleri döneminde Türkiye’yi İnsan hakları noktasında çok çok çok geriye götürdüler.

9 BİN DOKTOR SON İKİ YILDA İSTİFA ETMİŞ: Türkiye Omicron varyantıyla birlikte ‘istifa varyantı’ yaşıyor. TBB’nin bazı yöneticileri Meclis’te. Tabiplerimizin sesine herkesin kulak vermesi lazım. 1 Aralık 2021’de hekimler ve diş hekimleri için bir iyileştirme yaptılar. Cuma gün sabah neşeyle geldik, dediler ki ‘biz vazgeçtik. Sonra ‘geri aldık.’ Ali Şeker dün geldi. ‘Başkanım öğretmenlerin 3600’ü bir başka kışa kaldı, sağlık çalışanlarının hakları da gelecek bahara kalmasın.’ 9 bin doktor son iki yılda istifa etmiş. Koskoca Zonguldak’ta bir tane onkolog var. Meclis’in bütün milletvekillerini sağlık çalışanlarına karşı görevini yerine getirmesi gerekir. Sağlık çalışanlarına olan borcumuzu alkışla ödeyemeyiz. Hak ettiklerini vermeliyiz.

AK PARTİ’NİN RIZASI VAR: Türkiye, yurtlarda yaşanan trajedilere ağlayamaya, üzülmeye devam ediyor. Vicdanlar kanıyor. Dün gerçekten çok üzücü bir olayla karşı karşıya kaldık. AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Enes Kara trajedisi üzerinden şu lafı edebildi: ‘Kaldığı yer yurt değildi, 3-4 öğrenci bir araya gelmişler, öğrenci evi gibi kullanmışlar.’ Bunun tam karşılığı şudur: Beyefendi iktidar partisinin grup başkanvekili vali ve kaymakamlara talimat veriyor. ‘Kaçak yurtlara göz yumun’ diyor. Bunun anlamı budur. Işık evlerinin yerini alan bir yapı örülmeye çalışılıyor. Işık evlerinin eseri 15 Temmuz hain kalkışmasıdır. 15 Temmuz kalkışmasında dahli olanların neredeyse tamamı, büyük çoğunluğu ışık evlerinde yetiştirilmiştir. Şimdi ışık evlerinin yerine bilmem ne evleri, AK Parti başka bir yapı mı inşa ediyor? Devlet himayesinde yeni bir ışık evlerine Türkiye seyirci kalmamalıdır. Buna hiç seyirci kalmaması gereken öncelikle AK Parti’dir. Türkiye’de birçok şey var. Özel yurt var, vakıf yurdu var, tarikat – cemaat yurdu var, kaçak yurdu var. Bunlarda taciz, tecavüz, cinayet intihar var. Ne yok? Devlet yok. Bu manzarayı sürdürülebilir kılma noktasında AK Parti’nin rızası var. AK Parti bu manzaranın sürdürülebilirliğini teşvik ediyor. Cahit Özkan’ın dün yaptığı açıklama bunun açık bir delilidir. Kamu vicdanını kanatırsanız, huzur içinde olamazsınız. Siyasetin görevi kamu vicdanını rahatlatmaktır. Özellikle, bilinçli şekilde ve ısrarla. Fakat AK Parti’nin anlıyoruz ki u kaçak yasadışı denetimsiz yurtlar AK Parti için bir kazanım. Bizim için felaket. Bunu kabul etmiyoruz. Ey valiler ey kaymakamlar; bu kaçak yurtlara göz yumarsanız bunun vebali sizindir. Devletin Anayasa’da çizilmiş görevleri var. Devletin sahibi millettir. ‘Biz devleti kendi ideolojimize göre sevk ve idare ederiz’ diyemezsiniz. Derseniz ülkenin tadı çıkar. Trajediye karşı üç maymun oynamasının bir sonu olmalı.

İBB’DE GÖREVLİ MÜFETTİŞLERE ‘DELİL BULUN’ DEMİYOR, ‘DELİL ÜRETİN’ DİYOR: Konuşmasını çok istiyoruz. Fakat konuşmasını istediğimiz konulardan bahsetmiyor. Kimden bahsediyorum. Süleyman Soylu. Keşke Süleyman Soylu, mafyadan 10 bin dolar alan siyasetçinin adını açıklasa. Keşke Süleyman Soylu, Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili ilişkisini açıklasa. Ayıp ve kusurları örtmek için iki yol buldular. Birincisi muhalefete kara çalmak. Biz gülüp geçiyoruz. Toplum hepimizi tanıyor, biliyor, görüyor. Bir de AK Partili olmayanları kriminalize etme yolu var. Boğaziçi’ndeki pırıl pırıl çocukları terörist ilan ettiler. İstanbul’un acısı geçmemiş. İBB’de 557 terörist varmış. Terörist varsa neden kulağından tutup savcının önüne koymuyorsun. Şimdi devam ediyor. İBB’de Soylu tarafından görevlendirilen 8 müfettiş var. Onlara ‘delil bulun’ demiyor ‘delil üretin’ diyor. Sayın İmamoğlu’na kara çalarak ‘delil üretin’ diyor. Ergenekon, Balyoz’da olduğu gibi ‘insanların hayatlarını karartın’ diyor. Bir İçişleri Bakanı hayal kurup belge varmış gibi iftira atabilir mi?

TÜRKİYE KELEPİR OLMUŞ: Türkiye yağmalanıyor. BAE’de tam olarak ‘Türkiye’den alım yapmak için mükemmel bir zaman.’ Türkiye kelepir olmuş, kelepir. Vakıf Bank’ın borsa değeri 2 buçuk milyar lira. Bugün kaç lira? 1.1 milyar lira.”

Altay, basın toplantısının ardından sorulara yanıt verdi.

CHP’nin kurultayının ertelenip ertelenmediği ile ilgili soruya Engin Altay; şu anda alınmış bir karar olmadığını, konunun Parti Meclisi’nde görüşüleceğini söyledi.

AKP’li milletvekillerinin akaryakıt üzerinden bir maliyet hesabı yaptığı haberine Altay, “Milletvekillerinin çoğunluğunun namusuyla geçindiğini biliyorum. Elbette milletvekillerinin de enflasyondan etkilenmemesi mümkün değil. Ama iki durum. Erdoğan milletvekilini de bezdirmiş. Milletvekili bahane edip sokağa gitmiyor çünkü hali yok, yüzleri yok, sokağa inemezler” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bunların göğsündeki şeref madalyası dağa kaçırdığı yavrular ama Edirne’deki en büyük hesabı, İmralı’dakine verecek. Kendi içlerinde ayrı bir hesaplaşmaları var” sözlerine yorumunun sorulması üzerine Altay, “Yorumu, yüz mimiklerimle yaptım. Anlaşılan çözüm sürecinden sonra beyefendi İmralı ile yeniden temasa geçmiş. Soralım, nereden biliyorsun? Kim bu rahatsızlığı dile getirdi Erdoğan? O koltuğu kaybetmemek için her şeyi göze almış bir Erdoğan var” dedi.

ŞAHİN: KÖİ PROJLERİ İÇİN ÖDEYECEĞİMİZ MİKTAR, 42 MİLYAR 482 MİLYON LİRA

CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin ise şunları söyledi:

“Devletimiz maalesef yağmalanmakta. Son 20 yılın en ağır koşullarını yaşıyoruz. 2022 yılında hazine garantili kamu özel iş birliği (KÖİ) projeleri için ödeyeceğimiz miktar 42 milyar 482 milyon lira. Orta Vadeli Program’da döviz kuru döviz kuru 9 lira 27 kuruştu. Döviz bazında 4 milyar 582 milyon lira yapıyor. Beş bakanlığın bütçesine eşit. 2022 yılında hazine garantili kamu özel iş birliği projeleri için dolarla ödeyeceğimiz miktar 5 bakanlığın bütçesine eşit: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı.”

Kaynak: anka