MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Piyasalardan olumlu veriler gelirken ne oldu da dolar bir anda 13,7 liraya yükseldi? Hangi dağda kurt öldü de haberimiz olmadı. Milli çıkarlarımıza sahip çıkmanın bedelini suni döviz artışıyla ödetmeye çalışıyorlar” dedi. MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül ise "Yatırımların ve istihdamın artması için, arz cephesinden bir rahatlama sağlanması için faizlerin düşürülmesini önemsemekteyiz” diye konuştu. 

Erkan Akçay, TBMM Genel Kurulu’nda 2022 yılı bütçesi ve 2022 kesin hesabına ilişkin konuştu. Akçay, bütçeye ilişkin “‘Dik baş, tok karın’ parolasıyla Türk milletinin beklentilerine ışık tutmalıdır” dedi.

Akçay bütün sosyal kesimlerin beklentilerini ele alacaklarını ifade ederek, “Cumhur İttifakı, Türkiye ve Türk milleti paydasında kurulan siyasi erdem ittifakıdır. 5,5 yılını başarıyla geride bıraktı. 3,5 yılını tamamlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle darbe ve vesayet tozlu raflara kaldırılmıştır. Denge ve denetim mekanizmaları kurulmuştur” diye konuştu.

Yürütmenin yüzde 50+1 ile temsil edilmesinin milli iradenin yüksek şekilde teşkil edilmesini sağlandığını aktaran Akçay, TBMM’nin daha güçlü ve fonksiyonel olduğunu savunarak, “Birilerinin iddia ettiği gibi ne tek adam rejimi vardır ne de etkisiz bir Meclis. Vatandaşlarımızın verdiği oyların yüzde 99’u Meclis’te temsil edilmektedir” dedi.

Akçay, Meclis’in yürütmeye karşı denetim gücüyle donatıldığını ve cumhurbaşkanının Meclis’e karşı sorumlu olduğunu kaydederek, “tek adam rejimi” eleştirilerine karşı çıktı. Akçay, Türkiye’nin öncelikli meselesinin terör olduğunu belirterek, “Dünyada hiçbir ülke Türkiye kadar terörün hedefi olmamıştır. Sınırlarımız içindeki terör odakları yok edilerek, terörle anılan il ve ilçeler huzur haline gelmiştir” diye konuştu.

Akçay, “Kravatlı teröristlerin kimler olduğunu biliyoruz” diyerek, PKK ve FETÖ’ye karşı mücadelenin engellenmeye çalışıldığını ifade ederek, Türkiye’nin ‘ara-bul-yok et’ parolasıyla terörün kökünü kazıdığını savundu. 

"TEK DERDİ TÜRKİYE'Yİ ZOR DURUMA DÜŞÜRMEK"

Akçay, şunları söyledi:

"Washington, Brüksel ve Kandil merkezli siyaset yürütenler açık bir ihanet içindedirler. ‘Türkiye’de can ve mal güvenliği yok, yatırım yapılamaz’ diyerek küresel simsarlara taşeronluk yapanlar, Türkiye’ye parmak sallamaya tevessül eden büyükelçiler ile ağız birliği içindedirler. Bu işbirlikçiler, yabancı elçilerle yaptıkları toplantılarda, yazdıkları mektuplarda yatırımcılara gözdağı vermeye kalkışmış, Türkiye’yi kötülemişlerdir. ‘İktidar yıkılsın da nasıl yakılırsa yıkılsın’ anlayışıyla hareket eden bu zihniyet, öğretmeni, bürokratı, kurumları, esnafı, işçiyi, çiftçiyi, yargı mensuplarını tehdit ederek kaos oluşturma hevesine düşmüştür.  Bunların tek derdi, Türkiye’yi uluslararası arenada sıkıntıya düşürmek, kaos çıkartmaktır.”

TRUMP'UN SÖZÜNÜ ANIMSATTI

“Küresel para simsarları, kur silahıyla, dış ticaret tehditleriyle, yüksek faiz dayatmasıyla, kasıtlı not indirimleriyle Türkiye’yi defalarca hedef almış ve almaya devam etmektedir” diyen Akçay, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın “Türkiye ekonomisini mahvedeceğiz” sözünü anımsatarak “Açık tehditler savurdu, iki bakanımıza yönelik ambargo uyguladı. Küresel para tetikçileri ve yerli işbirlikçileri ekonomik saldırılara organize bir şekilde devam etmektedir” dedi. 

Türkiye'nin arz ve maliyet yönlü yüksek enflasyonla karşı karşıya olduğunu söyleyen Akçay, Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybına ilişkin şunları açıkladı:

“Dolar başta olmak üzere döviz kuru beklenmedik şekilde artmıştır. Bu nedenle gıda fiyatları başta olmak üzere fahiş fiyat artışları gözlenmektedir. Vatandaşlarımızın yaşadığı ekonomik sıkıntıları biliyoruz, artan döviz kurlarından kaynaklı şikayetlerin farkındayız. Yüksek enflasyon, sadece Türkiye’de değil dünya genelinde önemli bir sorun olmaya devam etmektedir.

“TEDBİRLER İLE BAŞARILACAK”

Enflasyon ile mücadele, arz yönlü yaklaşımı da içeren ekonomik tedbirler ile başarılacaktır. Bu doğrultuda, para ve maliye politikaları uyum içinde sürdürülmeli ve enflasyon tek haneye indirilmeli ve indirileceğine de inanıyoruz. Hükümet doğru bir ekonomi politikası uygulamaktadır. Mevcut ekonomi politikaları üzerinden polemik yaratmak, ‘bittik, tükendik, mahvolduk’ demek felaket tellallığıdır. Devletimiz, bu zorlu süreçte bütün imkânlarıyla vatandaşımızın yanındadır. Sanayi yatırımları ve ihracat rekorlar kırarak artmaktadır. Ekonomik büyümedeki artış, ihracat performansındaki rekor yükseliş, sanayi üretimindeki tırmanış, ülkemizin salgından kaynaklı türbülanstan güçlenerek çıktığını göstermektedir.

“DIŞ FİNANSMAN İHTİYACINI AZALTMAYA KATKI SUNDU”

Türkiye, düşük faiz, yüksek yatırım, üretim, istihdam ve ihracat yoluyla büyümeye devam edecektir. Cari dengede yaşanan iyileşme, ülkemizin dış finansman ihtiyacındaki azalmaya ve yapısal cari açığın kapatılmasına önemli katkılar sunmuştur. Cari işlemler dengesinin orta ve uzun vadede kalıcı olarak iyileştirilmesi gerekmektedir.”

YÜKSEK FAİZİ ELEŞTİRDİ

Yüksek faizleri de eleştiren Akçay, bunun işsizlik ve yoksulluğa neden olduğunu kaydederek, şunları belirtti:

“Yüksek faiz, uzun vadede üretim sistemine büyük hasarlar vererek ekonomik atılımların önünü kesmektedir. Bu durum, işsizlik, yoksulluk ve hayat pahalılığına neden olmaktadır. Makroekonomik göstergelerdeki gelişmeler gurur ve umut vericidir, ancak bunlara ilaveten enflasyonun kaynağı doğru tespit edilerek ve Türkiye faiz yükünden kurtulmalıdır.

“İTHALATTA BAĞIMLILIK AZALTILMALI”

Yüksek faizden kademeli şekilde vazgeçilerek yatırım, üretim ve istihdamın artırılması ve ithalatta bağımlılığın azaltılması temel politikamız olmalıdır. Yüksek oranlı ve istikrarlı büyümenin sağlanmasında finansmanın sürdürebilir ve sağlam kaynaklardan temin edilmesi elzemdir. Sadece dolar kuru ve faiz üzerinden değerlendirmeler yaparak ekonominin battığını iddia etmek yalandır, kara propagandadır. Bazı odaklar, döviz kurundaki ekonomik gerçeklerle bağdaşmayan suni dalgalanmaları istismar etmektedirler. Adeta zil takıp oynamaktadırlar.  Zil takıp oynayanlar, dış güçlerin yerli işbirlikçileridir.

“HANGİ DAĞDA KURT ÖLDÜ”

Bu odaklar, kur, faiz, fiyatlar, genel düzeyindeki dengesizlikler üzerinden manipülasyon üreterek vatandaşlarımızı karamsarlığa, umutsuzluğa ve sokakların kör karanlığına çekmeye çalışmaktadır. Ekonomideki ihracat, istihdam ve üretim verileri gayet iyi iken, piyasalardan olumlu veriler gelirken ne oldu da dolar bir anda 13,7 liraya yükseldi? Hangi dağda kurt öldü de haberimiz olmadı. Milli çıkarlarımıza sahip çıkmanın bedelini suni döviz artışıyla ödetmeye çalışıyorlar. Terörle mücadelemizin rövanşını kur üzerinden almaya çalışıyorlar. Faiz lobilerinin döviz operasyonları, sinsice faiz kulisi yapan IMF’ci odakların kaos yaratma hayali boşunadır. Doların yükselmesi tamamen psikolojik algı operasyonları neticesinde olmuştur. Kriz ortamı yoktur. Sanayi ve tarımda üretim devam etmekte, ticaret işlemektedir. Hiçbir fabrika işçi çıkarmamıştır. Aksine, istihdam artamaya devam etmektedir."

“ÇALIŞANLARIMIZ ENFLASYONA EZDİRİLMEMELİ”

Akçay'dan sonra MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül konuştu. Bülbül, 2022 yılı bütçesinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin dördüncü bütçesi olduğunu ve MHP grubu olarak bütçeyi desteklediklerini belirterek, bütçedeki verilere değindi. Bülbül, dünyadaki girdi maliyetlerinin artması nedeniyle Türkiye’nin de etkilendiğini ve enflasyonun arttığını kaydederek, “Fiyat istikrarının temin edilmesi ve çalışanlarımızın enflasyona ezdirilmemesi amacıyla ek ticari ve mali tedbirlerin alınması, yeni destek paketlerinin açıklanması dahil her türlü adımın atılması gerektiği kanaatindeyiz. Asgari ücret görüşmelerinin başlamasıyla sayın Cumhurbaşkanı’mızın ‘İşçilerimizi fiyat artışlarına karşı koruyacağız ve bugüne kadarki artışların fevkinde bir artış sağlayacağız’ şeklindeki yapmış olduğu açıklamaları desteklemekteyiz” diye konuştu.

“YATIRIMCILARIMIZ ÜLKESİNE GÜVENMELİ”

Bülbül, yüksek faizin üretim ve istihdamın dostu olmadığını kaydederek, “Yatırımların ve istihdamın artması için arz cephesinden bir rahatlama sağlanması için faizlerin düşürülmesini önemsemekteyiz. Ekonomimizin faiz ve kur sarmalına hizmet eden lobilere fırsat vermeden üreterek büyüme noktasında yatırımcılarımız ülkesine güvenmelidir” dedi.

Bülbül de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’ye istikrar getirdiğini savunarak, yeni sistemin kurum ve kurallarıyla yerleşik hale gelmesi gerektiğini söyledi. Bülbül, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu’nda, TBMM İç Tüzüğü’nde, milletvekilliği dokunulmazlığı ve meslek kuruluşlarıyla ilgili düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti.

Bülbül, yeni bir Anayasa hazırlanması gerektiğini belirterek, “Yeni ve sivil bir anayasanın elzem olduğun kanaatindeyiz. Her şeyden evvel çağımızın devlet düzeni, insan hakları, demokrasi kazanımlarına müzahir şekilde yeni bir anayasa oluşturmanın 21 yüzyıl lider ülke Türkiye idealine büyük hizmet olacağı kanaatindeyiz” dedi.

Kaynak: anka