Covid-19 nedeniyle yüz yüze eğitime verilen 1,5 yıllık aranın ardından öğrenciler okula döndü, ancak kırtasiyeciler yine umduğunu bulamadı. Adana’da 23 yıldır kırtasiyecilik yapan Ömer Akkaya “Pandemi öncesindeki gibi bir heyecan kimsede yok. Okul açıldı ama hala belirsizlikler var. İnsanlar tekrar kapanacak mı, tekrardan kapanmaya gidilir diye hiçbir şey almıyor” dedi.

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, pandemi nedeniyle ara verilen yüz yüze eğitime yeniden başlanmasının ardından Adana’da kitap-kırtasiye satışı yapan esnafın sorunlarını dinledi.

“ÇOK ZORLU BİR SÜREÇTEN GEÇTİK”

Burhanettin Bulut’un “Bu sene nasıl? Bu sene yüz yüze eğitime başlanılacak deniliyor. Bu sene kitap ya da yardımcı kitap satışları ne durumda” sorusu üzerine kırtasiyeci Ömer Akkaya şöyle konuştu:

“Çok zorlu bir süreçten geçtik. 18 ay gibi ara ara kapatmaların olduğu bir dönemden geçtik. Sektör olarak zaten bizim ismimiz lanse bile edilmedi. Kimse bizim farkımızda olmadı ama bizim yanımızda olmadı. Hiçbir şekilde kira yardımı olmadı, personel çıkışı yapamadık. Maaşları ödedik. Kimse bizim farkımızda bile olmadı. Zaten sektör olarak da görülmüyor. Oysaki biz eğitim sisteminin bir parçasıyız. Bu yardımcı kaynak kitabı satışı olmak zorunda. Öğrenci 12 yıl okuyor ama 12 yılın sonunda zorlu bir maraton var, sınav var. Bu sınav sisteminin sadece okullarda verilen kitapla olmayacağının herkes farkında. Her alanda biz hizmet veriyoruz. Kitap, kırtasiye, roman her anlamda.”

CHP milletvekili Bulut ile kırtasiyeci Akkaya arasında şu diyalog yaşandı:

“PANDEMİ ÖNCESİNDEKİ GİBİ BİR HEYECAN KİMSE DE YOK”

Bulut: Peki yüz yüze eğitim başladı. Pandemi öncesi dönem gibi bir satış grafiği var mı? Nedir şu an da durum?

Akkaya: Tabi ki öyle bir satış gerçekleşmedi. Pandemi öncesindeki gibi bir heyecan kimsede yok. Okul açıldı ama hala belirsizlikler var. İnsanlar tekrar kapanacak mı, tekrardan kapanmaya gidilir mi diye hiçbir şey almıyor.

“BÜYÜK SORUNLARIMIZDAN BİRİ DE MARKETLER”

Akkaya: Bizim en büyük sorunlarımızdan biri de marketler. Marketlerde kırtasiye ürünleri satılıyor. Zaten kırtasiyeyi bitirmeye çalışıyorlar. Her köşe başında nerden bakarsanız x firmaların marketleri var. Onlarda da satılıyor.

Bulut: Tüm malzemeler yardımcı kitap haricinde her şey satılıyor.

Akkaya: Tabii ki. Bizim zaten bu yıl kırtasiye satışımız çok gerçekleşmedi marketlerden dolayı. Yardımcı kaynak kitabı da marketlere koyarlarsa zaten biz kapatır gideriz.

“EKONOMİK OLARAK HEPİMİZ ÇÖKÜNTÜ İÇİNDEYİZ”

Bulut: Kırtasiyecilerin durumu ne? Ödemelerini yapabiliyorlar mı? Gelecekten umutlular mı? Sizden ürünleri alabiliyorlar mı?

Akkaya: Durumlar, ekonomik olarak herkes bir çöküş içinde. Bu zorlu süreci atlatamayanlar var. Allah yardımcıları olsun. Çekleri yazılan esnaf arkadaşlarımız oldu. Zorlu bir süreci atlatamayanlar da oldu. Bu süreci kıt kanaat atlatanlar da oldu. Yapacak başka işleri tabii ki yok. Kitap kırtasiye bizim işimiz. Ekonomik olarak hepimiz bir çöküntü içindeyiz.

“3 HARFLİ MARKETLER BAŞLI BAŞINA BİR SORUN”

Bulut: Kırtasiyeci hem pandemi ile uğraşıyor hem kira ile uğraşıyor hem marketlerle uğraşıyor.

Akkaya: Zaten marketler başlı başına 3 harfli marketlerimiz var bizim. Onlar başlı başına bir sorun. Kırtasiyeciler olarak bizi ekonomik olarak soran hiç kimse olmadı. Biz ne haldeyiz.

“HİÇBİR ŞEKİLDE YARDIM ALMADIM”

Bulut: Hiçbir yardım da yapılmadı.

Akkaya: Hayır, hiçbir şekilde ben kendi adıma almadım. Kimsenin de aldığına inanmıyorum. Çünkü çok esnaf arkadaşımız battı bu süreçte. Allah yar ve yardımcıları olsun. Şu an da rahat değiliz.

Bulut: Gelecek ile de hiçbir umutları yok yani.

Akkaya: Hiçbir şekilde. Benim 23 yıllık vergi levham var ama ben gelecek ile ilgili endişeliyim. 2-3 ay sonra benim ne olacağım belli değil. Bir tek ben değil bu sektördeki herkes.

“HER GÜN ZAM GELEN BİR ŞEYE ÜRETİCİ NE YAPSIN”

Bulut: Yardımcı kitapların kırtasiyelerde korkunç fiyat artışları var. Bunun sebebi siz misiniz? Vatandaş bunları almakta çok zorlanıyor.

Akkaya: Evet maalesef ortada çok fahiş fiyatlar var. Ama tabii ki sebebi biz değiliz, yayınevleri de değil. Sebebi üreticiler de değil. Bu ülkede ham maddenin fiyatı hiçbir gün yerinde durmuyor. Kağıt fiyatları hiçbir gün yerinde durmuyor. Her gün zam gelen bir şeye üretici ne yapsın? Zam yapmak zorunda kalacak. Bunların içinden çıkabilmesi için belli bir maliyeti var bunların. Tamam, kitap çok fahiş fiyat ama yapılabilecek bir şey de yok. Çünkü ham madde olarak her şey 3-5 katına çıktı.

“KAĞIT DAHA ÖNCESİNDE 600 DOLARKEN ŞU ANDA 1200”

Bulut: Eski kârınız da yok sizin.

Akkaya: Artık insanlar prestij için de bunu yapıyor. Belki de işi bırakıp yapamayacak olan insanlar da var ama mecburen yapmak zorunda kalıyor. Tabi bunu vatandaşa anlatamıyorsun. Vatandaş diyor ki 100 lira kitap mı olur. Ama maalesef oluyor. Bizimle ve yayınevi ile hiçbir alakası yok. Bizim zaten kağıt imalatımız yok. Hepsi ithal olarak geliyor. Kağıt daha öncesinde 600 dolarken şu an da 1200”

 

Kaynak: anka