CEM HAYAT

Alzheimer Derneği Ankara Şube Başkanı Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü'nde, "Herhangi bir enfeksiyon ya da herhangi bir travma hastalarda ani bir kötüleşmeye neden oluyor. Yani bir Alzheimer hastası pandemi sırasında hızla kötüleştiyse bir enfeksiyon olabilir, Covid olabilir, bu aklımıza gelebiliyor" dedi.

Alzheimer hastalığına farkındalık yaratmak için tüm dünyada ilan edilen 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü'nde, Alzheimer Derneği Ankara Şube Başkanı Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı.

Alzheimer hastalığını ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını söyleyen Esen Saka Topçuoğlu, "Kalp damar sağlığımızı iyi kontrol edersek, eğitim seviyemiz daha yukarıya çıkarsa; biraz daha egzersizlere, genel sağlığımıza dikkat edersek; zararlı alışkanlıklarımızdan kendimizi arındırırsak bu hastalığa karşı riskimizi azaltabiliyoruz gibi gözüküyor" dedi.

Esen Saka Topçuoğlu'nun açıklaması şöyle:

"EN ÖNEMLİ RİSK, YAŞ"

"Alzheimer hastalığı bir çeşit demans hastalığıdır. Kişinin günlük yaşam aktivitesini bozarak zihinsel fonksiyonlarının ilerleyici bozulmasına neden olan bir çeşit hastalık ve en önemli özelliği yeni öğrenme, yeni kaydetme ve yakın hafıza kusurunun olmasıdır. İleri yaşlarda daha çok gördüğümüz bir hastalık. 65 yaş üzerinde yüzde 10 gibi bir sıklıkla görüyoruz. Sıklığı 85 yaşında neredeyse yüzde 50’ye yaklaşıyor. Onun için yaş, en önemli risk. Her iki cinste görülmekle beraber kadınlarda biraz daha fazla görülüyor. Hastadan daha çok hasta yakını fark ediyor, en önemli özellik bu. En çok tekrarları fark ediyorlar. Konuşulanları, sanki hiç konuşulmamış gibi tekrar tekrar sormak, eşyalarını yanlış yerlere yerleştirmek, randevuları takip edememek ve günlük yaşamında yaptığı işleri eskisi gibi yapamamak gibi kendini gösteriyor.

"ERKEN TANI ÖNEMLİ"

Alzheimer hastalığını ortadan kaldırmak mümkün değil henüz. O açıdan geri dönüşü olmayan bir hastalık. Erken tanı önemli ama bu önem, hastalığı tamamen önleyip ortadan kaldırmayı sağlayacak bir pencere bize tanımlamıyor. Hastalığın ilerlemesini yavaşlatıcı yaşam tarzını, hastaya sunabilmemiz açısından önemli. Yine hastalıkta uyguladığımız bazı tedaviler var, bu tedaviler etkinliği gösterilmiş tedaviler. Onun için bu hastalıkta bu tedavileri uyguladığımızda hastanın hayat kalitesini sağlayabiliyoruz ve hastalığın ilerleme hızını yavaşlatabiliyoruz. Bir de yeni bazı tedaviler de gündemde. Türkiye’de henüz yok ama FDA tarafından onaylanan tedaviler de uygulanmaya başlandı. Bunlar çok erken vakalara verilebilecek tedaviler, onun için erken tanı önemli.

"SİGARA VE ALKOL ORTADAN KALDIRABİLECEĞİMİZ RİSK FAKTÖRLERİ"

Bazı risk faktörleri var ki bunları ortadan kaldırabiliriz. O zaman hastalığın oluşma riskini azaltabiliriz ya da daha yaşlılığa doğru öteleyebiliriz. Bunlardan biri sigara, diğeri de alkol. Nadiren kullanılan alkolleri önemli bir risk faktörü olarak düşünmüyoruz ama yoğun alkol kullanımı önemli bir risk faktörü olarak görüyoruz. Kardiyovasküler sağlığımıza karşı olan herhangi bir faktör Alzheimer hastalığı için de risk. Bunlardan biri sigara, bir diğeri alkol, yüksek tansiyon, diyabet, şişmanlık, sedanter (fiziksel aktivitenin olmadığı) hayat tarzı … Annemizde, babamızda bu hastalık varsa Alzheimer hastalığı kalıtımı yüzde 50 gibi bize geçiyor ama küçük bir oranı. Ailede var ise olma riskimizi artıyor, iki kişi varsa daha çok artırıyor. Bize karşı böyle artı bir risk oluşturuyor.

"İLERİ KÜLTÜREL DÜZEYİ OLAN, GELİRİ YÜKSEK OLAN ÜLKELERDE ALZHEİMER HASTASI OLMA RİSKİ AZALIYOR"

İleri kültürel düzeyi olan, sosyoekonomik düzeyi yüksek olan, geliri yüksek olan ülkelerde Alzheimer hastası olma ile ilgili risk azalıyor gibi gözüküyor. Kalp damar sağlığımızı iyi kontrol edersek, eğitim seviyemiz daha yukarıya çıkarsa; biraz daha egzersizlere, genel sağlığımıza dikkat edersek; zararlı alışkanlıklarımızdan kendimizi arındırırsak bu hastalığa karşı riskimizi azaltabiliyoruz gibi gözüküyor. Daha uzun süre okula gitmek, daha fazla okumak bunlar da riski azaltıyor. Hayatın içerisinde resim, müzik, yapboz yapmak, dans etmek gibi farklı hobilere sahip olmayı zihinsel egzersizler olarak değerlendiriyoruz, bunlar da koruyucu faktörler olarak karşımıza çıkıyor.

"YILLARDIR YAŞADIĞI KENDİ MEKANI İÇERİSİNDE BİR DESTEK SAĞLANABİLSİN"

Eğer doktorumuzun yaklaşımına ikna olduysak, biz artık hastalığı kabullenme sürecine gitmeliyiz. Takiplerimizi yaptırıp, ilaçlarımızı kullanmalıyız. Ama bunun yanında hastamızı ve hastalığımızı nasıl yöneteceğimizin planlarını yapmalıyız. Her yaş için en güzel fiziksel aktivite yürüyüş. Bunun dışında hasta, hayatında bir rutin oluştursun ve bu rutinin içinde biraz sosyal olabilsin, hobileriyle uğraşabilsin. Mümkün olduğu kadar günlük yaşamını kendi başına yapabileceği bir düzen olsun, bu düzen içerisinde de hasta yakını onu desteklesin. Bu da hastanın yaşadığı mekân içerisinde olsun istiyoruz. Yıllardır yaşadığı kendi mekânı içerisinde bir destek sağlanabilsin. Hastanın bir çocuk gibi, çocuklarının evine taşınmasını önermiyoruz.

"ALZHEİMER HASTASI PANDEMİ SIRASINDA HIZLA KÖTÜLEŞTİYSE COVİD OLABİLİR"

Bizim, Alzheimer gibi bütün nörovejetatif dediğimiz hastalıklarda yıllardır olan bir gözlemimiz var. Herhangi bir enfeksiyon ya da herhangi bir travma hastalarda ani bir kötüleşmeye neden oluyor. Covid-19’u geçiren hastalarımız, demans kliniklerinde hızlı bir kötüleşmeye gidebiliyorlar. Onun için o bize bir uyarı olabiliyor. Yani bir Alzheimer hastası pandemi sırasında hızla kötüleştiyse bir enfeksiyon olabilir, Covid olabilir, bu aklımıza gelebiliyor. Ya da ufak tefek unutkanlıkları vardır, Covid-19 geçirdiğinde birden kötüleşmesi, demans kliniğinin ortaya çıkması olabiliyor. Covid-19 kendini zihinsel fonksiyonlarda değişiklikle gösterebiliyor.

"DEMANS HASTALARIMIZ COVİD-19'DAN ÇOK ÇEKTİLER"

Bunun dışında bizim demans hastalarımız Covid-19’dan çok çektiler. Biz onları korumak amaçlı sosyalleşmesini engelledik, evin dışına çıkmasını engelledik, fiziksel egzersizlerini engelledik… Bizler de bunları yaşadık ama bu hastalarımız çok yaşadılar. Ve biz bu dönemde hastalarımızın hızla kötüleşme gösterebildiklerini de gördük. Çünkü biz, Alzheimer yavaş gitsin diye önerdiğimiz ne varsa bunların neredeyse yarısını, ‘Covid 19’da yapmayın’ dedik. Öyle demek durumunda kaldık. Hasta yakını, ‘Benden hastalık bulaşır mı?’ diye hastasına gidemedi, visitlerini daha az yaptı. Ama inşallah sona doğru gideceğiz."

 

Kaynak: anka