CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Günümüzde Çocuk Ceza İnfaz Kurumları” raporu hazırladı. Görevi gereği Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), insan hakları kurulları, ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurulları, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun hapishane ziyaretleri yaptığı ancak çocuk hükümlülerin bu kurullara ulaşamadığı belirtilerek, “TİHEK’in 2017-2020 yıllarını kapsayan toplam 79 cezaevi ziyaretlerinden yalnızca ikisi çocuk cezaevlerine yöneliktir” denildi.   

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, hazırladığı "Günümüzde Çocuk Ceza İnfaz Kurumları" raporunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MYK’ya sundu. Raporda, şu tespitlere yer verildi:

“TİHEK’İN 2017-2020 YILLARINI KAPSAYAN TOPLAM 79 CEZAEVİ ZİYARETLERİNDEN YALNIZCA İKİSİ ÇOCUK CEZAEVLERİNE YÖNELİKTİR”

“Türkiye’de; Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), ulusal önleme mekanizması görevi gereği il/ilçe insan hakları kurulları, ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurulları, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu hapishane ziyaretleri yapmaktadır. Çocuk tutuklu/hükümlülerin bu kurullara erişimi konusunda genel bir bilgisizlik mevcuttur. Hem cezaevinde bulunan çocuklar hem de ailelerinin bu kurullara olan bilgisizliği söz konusu cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin tespiti ve incelemelerin yapılmasını kısıtlamaktadır. Yukarıda ismi geçen kurullardan herhangi birinin çocuk cezaevlerine ve çocuk tutuklu/hükümlülerine yönelik sistemli bir inceleme yapmadığı ve bu doğrultuda bir rapor hazırlamadığı görülmektedir. TİHEK’in 2017-2020 yıllarını kapsayan toplam 79 cezaevi ziyaretlerinden yalnızca ikisi çocuk cezaevlerine yöneliktir.

“ANNELERİYLE TUTULAN ÇOCUKLARIN SAYISI MART 2021 İTİBARİYLE 345 OLARAK AÇIKLAMIŞTIR”

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, anneleriyle tutulan çocukların sayısını pandemi dönemi öncesinde Kasım 2018 itibariyle 743, pandemiden sonra Mart 2021 itibariyle 345 olarak açıklamıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 15-34 yaş arası ceza infaz kurumuna giren kişi sayısı, toplam kişi sayısının yüzde 49’unu oluşturmaktadır. Bu oran Türkiye’de gençlere yönelik ceza adalet politikası çalışılmasının önemini göstermekte iken; Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kanunu Tasarısı, Adalet Bakanlığı’nın 2015-2019 stratejik planında yer almasına rağmen 2019-2023 stratejik planından çıkarılmıştır.”

“HAK İHLALLERİ AÇISINDAN ÇOCUK CEZAEVLERİ BİR BİLİNMEZLİK KUYUSUNA DÖNÜŞTÜ”

Ceza infaz usullerinin kimi zaman çocukların yetişkinler gibi infaz edilmesine neden olduğunu belirten Karaca, raporda çocuk cezaevlerinde şu sorunları tespit etti:

-Onarıcı yönü olmayan çocuk ceza infaz kurumları çocukların psikososyal durum ve ihtiyaçlarını karşılayamıyor.

-Çocuk cezaevlerinin tutulma şartları ve infaz usulleri, çocuğun çocuk olmaktan gelen haklarına erişememesine neden oluyor.

-İzleme görevi olan kurumların görevlerini yerine getirmemeleri, çocuk cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini izlemek amaçlı çalışan STK’lara bu doğrultuda izin verilmemesi, cezaevinde bulunan çocuk ve ailelerinin bu kurullara yönelik başvurularda yeterli bilgi sahibi olmaması sonucunda, hak ihlalleri açısından çocuk cezaevleri bir bilinmezlik kuyusuna dönüştü.

-Ceza infaz usulleri kimi zaman çocukların yetişkinler gibi infaza uğramalarına neden olmaktadır.

-Ceza infaz kurumlarındaki tutulma şartları çoğu zaman örgün eğitimde olması gereken çocukların eğitim hakkına erişememelerine; sağlık problemi yaşayan çocukların sağlığa erişimleri konusunda ihlallere yol açıyor.

-Çocukların cezaevlerinde aldıkları disiplin cezaları, sağlık problemleri vb. çocukların ailelerini de ilgilendiren konularda ailelerin bilgilendirilmesi gerekiyor. 

-Türkiye’de çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumları; Ankara Diyarbakır, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri ve Mersin illerinde; Çocuk Eğitimevleri ise Ankara, İstanbul, İzmir ve Elazığ illerinde bulunduğu için pek çok çocuk ailesinden, okulundan, avukatlarından uzakta tutuluyor.

-Çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumlarının tutulma şartları, eğitimevlerinden ağırdır. Çocukların burada dış dünyayla iletişimleri, eğitim-öğrenim hakkından faydalanmaları, boş zaman aktiviteleri ve kültürel faaliyetlere erişimleri son derece sınırlıdır. Yetişkin hapishanelerinin çocuk koğuşlarında kalan çocuklar ise haklara erişim açısından daha zorlayıcı şartlar altındadır.

-Türkiye’de özgürlüğünden yoksun bırakılan çocuklar; Aile Bakanlığı çatısı altındaki ÇODEM’lerde değil, Adalet Bakanlığı çatısı altındaki çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumları ile çocuk eğitim evlerinde tutulmaktadır.

-Çocuk hapishanelerinin kapasite ve lokasyonlarına göre çocuklar, geçici ya da sürekli olarak yetişkin hapishanelerinin çocuk koğuşunda da kalabilmektedir. Özellikle kız çocukları için yetişkin hapishanesinde tutulmak bir istisna değil, asıl uygulama haline gelmiştir.

-Kural olarak bir çocuğun hakkındaki hapis cezası kesinleştiğinde doğrudan eğitimevine gönderilir. Eğitimevleri yetişkinlerin tutulduğu açık ceza infaz kurumlarının çocuk infaz sistemindeki muadilidir. Uzun süren ya da 18 yaşa yakın başlayan yargılamalar dolayısıyla hakkındaki hüküm 18’inci yaş gününde kesinleşmeyen çocuklar, eğitimevine ya da muadili olan açık hapishaneye doğrudan gönderilme hakkını kaybetmektedir.”

“KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ̇ TEDBİRLER, SUÇU ÖNLEME HEDEFİYLE DE REVİZE EDİLMELİ̇ VE UYGULANMALIDIR”

Raporda, CHP’nin çocuklara yönelik adalet sisteminin iyileştirme politikalarına ilişkin şu ifadeler yer aldı:

“İzleme kurulları, herhangi bir ihbara gerek olmaksızın periyodik olarak izleme ve kontrol ziyaretlerinde bulunmalıdır. Ancak bu izleme çalışmaları sırasında çocuklara yönelik bir misilleme yapılmamasına ilişkin önlemler alınmalıdır. Koruyucu ve destekleyici̇ tedbirler, suçu önleme hedefiyle de revize edilmeli̇ ve uygulanmalıdır.

-Çocukken suç işlediği iddiasıyla hapsedilen kişiler için süreli hapis cezalarında asgari koşullu salıverilme süresi gözden geçirilmeli, infaz sisteminde dış dünyayla uyumu güçlendirecek denetimli serbestlik modelleri benimsenmelidir.

-Çocuk tutuklu/hükümlülerin avukatlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, çocuk hakları alanında çalışan hukukçularla dinlemeye tabi olmadan ücretsiz ve sınırsız iletişim kurabileceği kanallar oluşturulmalıdır.

-Çocukların hastane sevkleri, kullandıkları ilaçlar, doktor raporları, aldıkları disiplin cezaları, talep dilekçeleri vb. vasileri, aileleri ve avukatlarının ulaşabileceği bir sistemde tutularak çocuğun maruz bırakıldığı durumlar hakkında yakınlarının düzenli bilgi edinmesi sağlanmalıdır.

-Çocuk Adalet Sistemi alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin hapishanelerde hak temelli izleme faaliyetleri yapması için sivil toplumu da kapsayıcı bir politika benimsenmelidir.

-Çocuk ceza infaz kurumlarında adli destek büroları kurularak çocukların yargılama dosyaları dışında ihtiyaç duyduğu danışmanlıklar da verilmelidir.

-Adalet Bakanlığı’nın 2015-2019 yıllarını kapsayan stratejik planındaki hedeflerinden biri, çocuk mahkemelerinin yaygınlaştırılması olarak hedeflenmişken 5 yıllık planın sonunda 4 çocuk ağır ceza mahkemesi, 12 çocuk mahkemesi eklendiği görülüyor. Adalet Bakanlığı 2021 yılı faaliyet raporuna göre Türkiye genelinde 22 çocuk ağır ceza mahkemesi, 112 çocuk mahkemesi bulunuyor. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü anneleriyle tutulan çocukların sayısını pandemi dönemi öncesinde Kasım 2018 itibariyle 743, pandemiden sonra Mart 2021 itibariyle 345 olarak açıkladı.”

 

 

 

Kaynak: anka