CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik, “Biz biliyoruz ki seçimlerin 14 Mayıs’a alınmasının en büyük sebebi, gençleri sandıktan uzak tutmak. Sadece seçimleri 18 Haziran’dan 14 Mayıs tarihine çekerek bile, bu tarihler arasında 18 yaşına girmiş yaklaşık 200 bin genç, oy kullanmaktan mahrum kalacak. 14 Mayıs’ta seçim yapmak demek, ailesinden uzakta kalan, başka bir şehirde üniversite okuyan gençlerin, ikametgah problemi nedeniyle oy kullanmada zorluk çekmesi anlamına geliyor” dedi. Killik, üniversite öğrencilerinin oy kullanabilmesi için ‘Demokrasi Bileti’ kampanyası başlatacaklarını duyurdu. Gençosman Killik, bugün CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılması halinde üniversite öğrencilerinin oy kullanamayacağını söyledi. Killik, şöyle konuştu: "Sayın halkımız, basın emekçileri, bizi özellikle dinleyen genç arkadaşlarımız; biliyorsunuz, 14 Mayıs tarihinde yapılacağı duyurulan seçimin kazananı da adeta bir bilinçaltı itirafıyla ilan edildi. ‘Yeter, söz milletindir’ denilmesi, 20 yıllık bir iktidarın tükenişinin ve seçimin asıl kazananının millet olacağının, Millet İttifakı olacağının bir itirafıdır. Sayın Cumhurbaşkanı tarafından da kabullenildiğini gösteriyor. Milletin, en çok da gençlerin sandıkta kendilerine ‘yeter’ diyeceğinin farkındalar. Şimdi yana döne ‘bunu nasıl engelleriz’ diye uğraşıyorlar. Biz biliyoruz ki seçimlerin 14 Mayıs’a alınmasının en büyük sebebi, gençleri sandıktan uzak tutmak. Sadece seçimleri 18 Haziran’dan 14 Mayıs tarihine çekerek bile, bu tarihler arasında 18 yaşına girmiş yaklaşık 200 bin gencin oy kullanmaktan mahrum kalacak. Bu tarihler arasında doğum günü olan yaklaşık 200 bin genci sandıktan uzak tutmuş olacaklar. 14 Mayıs’ta seçim yapmak demek, ailesinden uzakta kalan, başka bir şehirde üniversite okuyan gençlerin ikametgah problemi nedeniyle oy kullanmada zorluk çekmesi anlamına geliyor. Önümüzdeki seçimlerde yaklaşık 6 milyon genç seçmen ilk defa oy kullanacak. Bu demek oluyor ki her on seçmenden birin ilk kez oy kullanacaklar. Bununla birlikte genç seçmenler, toplam seçmenin yaklaşık yüzde 25’ini oluşturuyor. Bu demek oluyor ki her dört seçmenden bir genç olacak. Yani nüfusunun yüzde 52’si 35 yaşın altında olan memleketimizin geleceğini belirleyecek olanlar, biz gençleriz. “GENÇLERİN İSTEKLERİ, AK PARTİ’NİN KORKTUKLARIDIR” Bu seçimlerde bizler için ülkemizin ve bu topraklarda yaşayan milyonlarca insanın kaderi söz konusuyken ne yazık ki birileri için bu seçimler kendi gelecekleri, kendi menfaatleri anlamını taşıyor. İşte tam da bu yüzden AK Parti, gençlerin sandığa gitmesini istemiyor. Çünkü gençler liyakat istiyor; AK Parti mülakat istiyor, kendi çocuklarının atanmasını istiyor. Gençler iş istiyor, AK Parti Beşli Çete’ye daha fazla ihale vermek istiyor. Gençler, bu memlekette özgürce yaşamak, umutla geleceğe bakmak istiyor. AK Parti, gençleri bu ülkeden kaçırmak istiyor. Gençlerin istekleri, AK Parti’nin korktuklarıdır. Bu yüzden AK Parti istiyor ki gençler sandığa gitmesin. Onlar her ne kadar gençlerin sandığa gitmesini istemese de zorluklar çıkarsalar da bizler, yani CHP, bu ülkenin kaderini ve geleceğini en iyi biçimde şekillendireceğine inandığımız genç arkadaşlarımızın sandığa gitmesi için elimizden geleni yapacağız. Bir süredir, üniversite öğrencisi arkadaşlarımızın seçimlerde oy kullanabilmesinin önündeki zorlukları ve engelleri nasıl ortadan kaldırabileceğimize ilişkin ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Birçok üniversite öğrencisi, yurtta veya evde kalıyor. Seçim günü üniversite okudukları şehirde bulunacak genç arkadaşlarımızın ikametgâh adreslerini güncellemeleri bizim ilk arzumuz. Bunun için gerekli hazırlıkları tamamladık. ‘CHP olarak ne yapabiliriz?’ Düşündük ve onlara çeşitli yöntemlerle bu anlamda kolaylıklar sağlayacağız. Arkadaşlarımızın ikametgâhlarını nasıl güncelleyeceklerine dair masalar kuracağız. Türkiye’deki bütün üniversiteler önünde bunları bütün genç arkadaşlarımıza anlatacağız. Daha sonrasında sosyal medyada eş zamanlı kampanyalar, farkındalıklar için videolar yayınlayacağız. Peki CHP başka ne yapacak? Ülkemizde bulunan 209 üniversitenin 127’si, yani yüzde 61’i, CHP tarafından yönetilen belediyelerin sınırında yer almaktadır. Ülkemizde üniversite eğitimi alan 8,5 milyon öğrencinin yüzde 77’si, örgün öğretimde bulunan yaklaşık 3 milyon 300 bin üniversite öğrencisinin yaklaşık yüzde 56’sı, CHP’li belediyeler tarafından yönetilen şehirlerde yaşıyorlar. Zaten üzerine kayıtlı bir elektrik, su gibi fatura bulunan herkes, E-devlet üzerinden adres değişikliğini kolayca yapabilir. E- Devlet üzerinden adres değiştirme hakkına sahip olmayan genç arkadaşlarımızın, nüfus müdürlüğüne ve seçim kuruluna gitmesi gerekiyor. İşte burada biz devreye gireceğiz. CHP’li belediyeler bir seferberlik ilan edecekler kendi bulundukları şehirde. Üniversite okudukları şehirde oy kullanacak tüm arkadaşlarımızın, hangi partiye oy vereceği sorulmaksızın başvuru yapmalarını sağlayacağız. Herkesin ikametgâh taşıma işlemlerinde gerek yönlendirme gerekse araçla taşıma yaparak destek verilecek. “GENÇLER OY KULLANABİLSİN DİYE ‘DEMOKRASİ BİLETİ’Nİ HAYATA GEÇİRİYORUZ” Bununla birlikte, Ramazan Bayramı’nda üniversite öğrencisi arkadaşlarımızın memleketlerine gitmeleri için, aileleriyle hasret giderebilmelerine katkı sunabilmek için ‘Askıda Genç Bilet’ kampanyası düzenlemiş, vatandaşlarımızın bağışıyla, zekatıyla on binlerce öğrenciyi ailesine kavuşturmuştuk. Şimdi madem onlar, yani AK Parti iktidarı gençler oy kullanamasın istiyor, biz de bu sefer ‘Demokrasi Bileti’ni hayata geçiriyoruz. Nedir bu Demokrasi Bileti? Hangi partiye oy vereceğini önemsemiyoruz. İnsanlar, yani gençler gidip sandıkta oy kullansın istiyoruz. AK Parti iktidarı, özellikle de üniversitelerin final haftasında, yani gençlerin seyahat tarihlerinin zor olduğu, ailelerinin yanlarına dönmelerinin zor olduğu bir tarihte bu seçimleri yaparak gençleri sandıktan uzak tutmak istiyor. Biz, demokrasiyi savunuyoruz. Gençlerin oy kullanmasının, bu ülkenin geleceğine en güzel şekilde katkı sunacağına inanıyoruz. Biz istiyoruz ki bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının iradeleri o sandığa en güzel şekilde yansısın. Buradan da iktidar partisine bir çağrı yapıyoruz. Türkiye’de uzun süredir genel seçimler haziran ayında yapılıyor. 2018, 2015, 2011, 2007 yılları buna örnek. Ne oldu da bu sefer seçimleri mayıs ayında yapma gereği duydunuz? Ne değişti de seçimleri 14 Mayıs tarihine alma gereği duyuyorsunuz? ‘Gençlerin oy kullanmasıyla ilgili bir engelleme derdimiz yok’ diyorsanız, gelin bu 14 Mayıs sevdasından vazgeçin. Seçimleri ya çok daha erken bir tarihte, şu an ihtiyaç olduğu gibi erken seçim olarak yapın ya da bu tarihe dokunmayın, 18 Haziran’da gençler evlerine döndüklerinde rahatça oylarını kullanabilsinler. Bunu da yapmıyorsanız, gençlerin oy taşıma işlemlerinde kolaylık sağlamak için E-devlet üzerinden adres taşımalarını, yurtta kalan öğrenciler için de uygulayın. Yurtta kalan öğrenciler, yurtlarından aldıkları belgeyi doğrulama kodlarıyla birlikte sisteme yüklesinler, siz de bu adres taşıma işlemlerini kolaylaştırın. Çünkü öyle ya da böyle gençler o sandığa gidecek, siz de o koltuklardan gideceksiniz.”