YUSUF KILIÇ Gaziantep’in Suriye sınırındaki Karkamış ilçesi, her geçen gün kan kaybediyor. Suriye’deki iç savaşın etkisi ile işsizliğin artması, iş yerlerinin kapanması ve nüfusun da azalması karşısında esnaf tepkili. Bir fırıncı, “AK Parti buraya geldiğinden beri çok şükür biz ekmeği kaybettik. burası bir ölü şehir oldu, kervan geçmez oldu, kuş uçmaz oldu. Bu nasıl bir ilçedir? Ben 35 yıllık esnaflık hayatımda böyle bir şey görmedim. Aldığımı satamıyorum, sattığımı alamıyorum” dedi. Gaziantep’in Suriye sınırındaki Karkamış ilçesinde esnaf; ilçede nüfusun azalmasından, satış yapamamaktan, devletin hizmet vermemesinden şikayet etti. ANKA Haber Ajansı, Karkamış esnafının nabzını tuttu. Bakkal İbrahim Samsa şunları söyledi: "Esnafın durumu şu an çok kötü, bugün aldığımız bir şeyi yarın gidip aynı paraya alamıyoruz. Sütün kolisi 3 gün 60 liraydı, bugün 68 lira. Günde güne zam geliyor. Ne yapacağımızı şaşırdık, satış da yok. Gelen sebzelerin hepsi çürüyor. Satış yok, çarşıyı gördünüz bomboş. Sebebi, her şey ateş pahası, kimse evine bir şey alamıyor. Zaten her türlü destek yardım fonundan veriliyor herkese. Biz ne satacağız, hiçbir şey yok. Devlet hiçbir şekilde el atmıyor memleketimize, memleket oldu bitti böyle. Kimse kaderini değiştiremiyor. Kale yanımızda, Fırat yanımızda, Birecik’in piknik alanı 500 metre yerdi, bizde dünya kadar yer var gelişim yok, el atma yok, hiçbir faaliyet yok. Belediye Başkanı çalışma başlattı Fırat’ın kenarını düzeltti yapıyordu, el attılar siyasi tarafından durduruldu. Şimdi piknik alanı diye bir şey yok. Her tarafı pislik götürüyor orada. Kimse el atmıyor, burası ‘Çevre Bakanlığı’nın arazisi’ diyor kimseyi koymuyorlar. Ama pislik götürüyor. Fırat’a bakın otlar çıkmış, hiç tadı tuzu yok. Kimse demiyor, 5 dakika gidip şurada Fırat nehrinin dibinde vaktimizi geçirelim. Çünkü pislik, kim ailesini pisliğin içine götürür oturtur. Yok, hiçbir gelişim yok. Gümrük var, gümrük denen hiçbir faaliyet yok. Suriyeliler gidip gidip geliyor. Adı Suriye’de savaş var. Bütün devlet yardımları da onlara akıyor." “BURASI BİR ÖLÜ ŞEHİR OLDU” Fırıncı Güven Küçükaslan ise şöyle konuştu: "İşler çok durgun. Sebebi büyük başkanımız diyor ya şuraya bir afiş asmışlar, ‘Şampiyon şehrin şampiyon başkanı.’ AK Parti buraya geldiğinden beri çok şükür biz ekmeği kaybettik. Ne yapmış acaba bize? ‘Büyük şampiyon’ diye afişler asmış ne yapmış bize bir izah edebilir mi sayın Fatma Şahin hanım? Buradan sesleniyorum ona, burası bir ölü şehir oldu, kervan geçmez oldu, kuş uçmaz oldu. Bu nasıl bir ilçedir? Ben 35 yıllık esnaflık hayatımda böyle bir şey görmedim. Aldığımı satamıyorum, sattığımı alamıyorum. Buradan yetkililere sesleniyorum: Ya bizim ilçeliğimizi geri alın köy olarak kalalım bari vergiden kurtulalım, bazı şeylerden kurtulalım. Ya da yardım etsinler şehrimizi yeniden canlandırsınlar. Sayın Fatma Şahin’e, Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; savaştan önce biz bayağı diriydik, iriydik, kendi çapımızda bazı şeylere sahiptik. Ama savaştan (Suriye’deki iç savaş) sonra şu Cerablus denen Suriye’nin bir ilçesi var, ben bundan 10 yıl önce oraya gittiğimde Cerablus Karkamış’ın bir mahallesi kadar bile değildi. Şu an Cerablus’un nüfusuna bakarsan 1 milyon olmuş diyorlar. Bizim Karkamış’a bakarsan her gün kan kaybediyor. Oraya hizmet var da bize niye yok? Oraya Üniversite kuruluyor da Karkamış’a neden kurulmuyor? Oraya işyeri kuruluyor da Karkamış’a neden kurulmuyor? Fabrikalar oraya kuruluyor da bizim buraya neden kurulmuyor? Kaç kilometre var? Bunun izahını bize yapsınlar. Biz Türk vatandaşı olmaktan gurur duyuyoruz. Ama keşke diyoruz ki biz de Suriyeli olsaydık. Bu hizmetleri bizde alsaydık. Esnaf burada kan ağlıyor. Ben 30 tane lahmacun yapacağım, Allah’tan mekan bizim, çocuklarımızla çalışıyoruz, çünkü işçiye para veremiyorum. Verecek gücüm kalmadı. Pandemi dediler, bilmem ne dediler, şöyle dediler, böyle dediler. Kazancımızda zaten vergiye gidiyor." “BU İLÇE KADERİNE TERK EDİLMEMELİ” İlçede kasaplık yapan aynı zamanda CHP İlçe Başkanlığı görevini yürüten Mehmet Polat, şunları söyledi: "Bundan 15 yıl öncesinde insanlarımız, gençlerimiz geçimlerini Karkamış gümrük kapısında bavul ticareti ile karşılardı. Maalesef son yıllarda ilçemiz işsizlikle, göçle mücadele etmeye başladı. Karkamışlı gençlerin gümrük kapısından tek lira gelir elde edemediği günlere geldik. Bugün binlerce mülteci dediğimiz yüzde doksanı genç Karkamış gümrük kapısından bayram kutlamak için ülkelerine gidiyor. İlçemizde gençlerimiz maddi sıkıntı yaşıyor, geçim sıkıntısı yaşıyor, ilçemiz aslında Gaziantep’in tek gümrük kapısını bağrında barındıran, bir tarafında Fırat, bir tarafında antik kale olan çok önemli bir ilçe olmasına rağmen bunlardan bir türlü bir gelir elde edemiyor. İlçeye yatırım yapılmıyor, ilçeye sahip çıkılmıyor, yani adeta Karkamış kaderine terk edilmiş. Ama bu yetmiyor, Karkamış’a devletin ciddi anlamda yardım yapması, yatırım yapması gerekiyor. Mesela Kale’nin turizme açılıp, Demiryolu lojmanlarının Butik Otel’e dönüştürülüp ilçenin kaderinin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Karkamış gümrük kapısının geçmişteki gibi paravan kapı olarak Karkamışlının hizmetine sunulmasını istiyorum. Gaziantep’te yaşayan 3-5 iş adamı günde 200-250 TIR’ı gönderiyor Karkamış gümrük kapısından geçiyor Suriye’ye mallarını bırakıp geri dönüyor. Karkamışlıya, Karkamış esnafına tek kuruş yatırım yok. Bu bulunduğumuz çarşıda daha önce çift sıralı sağlı sollu 72 tane dükkan vardı. 72’si de açıktı. Bugün çarşıya baktığınızda sadece 19 tane esnaf kalmış, inanın bunlarda kapatacak duruma gelmiş. Kasap etini satamıyor, fırıncı yaptığı ekmeği tüketemiyor, bakkal getirdiği sebzeyi, meyveyi çürütüp çöpe döküyor. Karkamış’ın bir an önce devlet yatırımlarına ihtiyacı var. Devletin buraya el atması lazım. Bu ilçe kaderine terk edilmemeli. Aslında Karkamış Gaziantep’in en önemli ilçesi. Şanlıurfa’da Göbeklitepe; Karkamış’ta antik kent, Karkamış kalesi Göbeklitepe’ye yüz çeker. Burası gün yüzüne çıkarıldığında dünyanın tarihi değişecek. Dünya yeniden bir araştırma içine girecek. O kadar tarihi bir konuma sahip bir ilçe kaderine terk edilmiş. Dünyanın ilk yazılı anlaşması Kadeş anlaşması Karkamış kalesinde imzalanmış. Koca Fırat nehri akıyor Barak ovasının verimli toprakları, fıstık ağaçları maalesef kuraklıkla boğuşuyor. Karkamış’ta yaşayan belli başlı ailelerinin civar köylerde fıstık, zeytin ağaçları toprakları bulunmakta ama Karkamış’ın geneli yüzde 60-70 gencinin iş imkanı, arazisi yok geçimle mücadele eder, geçim ekmek parasıyla mücadele eder hale gelmiş insanlar. Bir parça ekmek parası kazanmak için renkten renge giriyor gençlerimiz.” GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: * Karkamış ilçesinden genel görüntüler * Karkamış çarşısının son halinden görüntüler * Kapanan işyerlerinin görüntüleri * Açık olan birkaç işyerinin görüntüleri * Kahvehanelerde oturan vatandaşlar * Sokaklarda oyun oynayan çocuklar * Kasap Mehmet Polat’ın konuşması * Bakkal İbrahim Halil Samsa konuşması * Fırıncı Güven Küçükaslan’ın konuşması