Haber: BERKAY VAROL – Kamera: FATİH NAZIM EFE 

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, 16 yıl önce öldürülen gazeteci, yazar Hrant Dink için, "Hedefte olduğunu da biliyordu. Son yazısında da ‘Bir güvercin tedirginliği’nden bahsetti. ‘Bir güvercin tedirginliğindeyim, önüme arkama kaygıyla bakıyorum’ diyordu. ‘Ama biliyorum, bu ülkede bir güvercine dokunmazlar’ dedikten bir hafta sonra maalesef katledildi" dedi. 19 Ocak Perşembe günü öldürüldüğü Agos Gazetesi önündeki anmaya tüm yurttaşları, "Hrant Dink'in barış, adalet ve bir arada yaşama iddialarına ses vermek, onun yanında olduğunu göstermek isteyen tüm yurttaşlarımızı perşembe günü 15.00’da Hrant’ı anmak ve onun iddialarına sahip çıkmak için Agos Gazetesi’nin önünde olmaya çağırıyorum" sözleriyle davet etti.

Gazeteci, yazar Hrant Dink... Agos Gazetesi'nin genel yayın yönetmeliği görevini yürütüyordu. 19 Ocak 2007 tarihinde saat 15.00 sıralarında İstanbul'un Şişli ilçesinde çalıştığı Agos Gazetesi'nin önünde silahlı saldırı sonucunda katledildi. Öldürüldüğünde 52 yaşındaydı.

Dink'i öldüren katil Ogün Samast, cinayetin ardından Samsun'da Trabzon'a gitmek üzereyken yakalandı. Cinayeti işlediği sırada 17 yaşında olması nedeniyle çocuk mahkemesinde yargılandı ve 22 yıl 10 ay hapis cezası aldı. 

Dink cinayetinin azmettirici olan Yasin Hayal da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. 

Dink'in öldürülmesinin üzerinden tam 16 yıl geçti. HDP Milletvekili Garo Paylan, Dink'in ölüm yıl dönümünde ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı. 

“HALA ‘ÖLDÜR’ DİYENLER YARGILANMADI”

Paylan, Dink cinayetine ilişkin, “19 Ocak 2007 günü memleketin bir arada yaşama umudunu taşıyan aydınlarından, gazetecilerinden biri olan sevgili Hrant Dink, organize bir cinayet ile katledildi. Cinayetin yapı taşları maalesef bu memlekette döşendi. Bu memleketin askeriyesi, hükümeti, basını ve pek çok karanlık odağı Hrant Dink’in öldürülmesi için yapı taşlarını döşedi. Hrant Dink, 19 Ocak 2007 günü, bundan önceki dönemde hedef gösterilmesi sebebiyle organize bir cinayetle katledildi. Bu cinayetten devletin istihbarat güçleri, jandarma, emniyet istihbaratı gibi pek çok istihbarat gücü haberdardı. Trabzon’dan yola çıkarılan çete, organize bir şekilde Agos Gazetesi’nin önüne kadar getirilmişti. Hrant Dink katledildi. Bu cinayetin üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen hala cinayetin üzerindeki sis perdesi kaldırılmadı. Hala ‘öldür’ diyenler yargılanmadı” diye konuştu.

“MÜESSES NİZAM TARAFINDAN BÜYÜK BİR RİSK OLARAK GÖRÜLDÜ”

Dink’in düşüncelerine üzerine Paylan, “Memleketin bir kara kutusu var, Ermeni meselesi. 100 yıl önce Ermeni halkı bu topraklardan sürüldü. Büyük acılar yaşadı. Bu mesele, 100 yıl boyunca konuşulmamıştı. Hrant Dink, bu meseleyi barışçı bir şekilde anlatmaya ve toplumu ikna etmeye başladı. Dedi ki ‘Gelin, geçmişle yüzleşelim ve bir arada adil bir geleceğe yol alalım.’ Bu konuda da toplumu ikna etti. En büyük gücü samimiyetiydi. Bu da müesses nizam tarafından büyük bir risk olarak görüldü. Hrant Dink, onlara göre susturulmalıydı. Çünkü toplum üzerinde bir etkisi vardı. Organize bir cinayetle de katledildi” dedi.

‘AMA BİLİYORUM, BU ÜLKEDE BİR GÜVERCİNE DOKUNMAZ’ DEDİKTEN BİR HAFTA SONRA MAALESEF KATLEDİLDİ”

Dink’in Sabiha Gökçen’e ilişkin yazdığı haberleri anımsatan Paylan, şunları söyledi:

“Mesela Hrant Dink, Sabiha Gökçen’in bir Ermeni olduğunu iddia etti. Bu konuda belgeleriyle gazetecilik yaptı. Bu konuda Genelkurmay Başkanlığı, ihanet olarak algılayıp bir bildiri yayınladı. Daha sonra Dink ile ilgili yargı, ‘Türklüğe hakaret’ iddiasıyla dava açtı. Kriminalize etti. Pek çok faşist odak, Agos Gazetesi önünde Hrant Dink’i hedef gösterdi. Hrant Dink, hedefteydi. Hedefte olduğunu da biliyordu. Son yazısında da ‘Bir güvercin tedirginliği’nden bahsetti. ‘Bir güvercin tedirginliğindeyim, önüme arkama kaygıyla bakıyorum’ diyordu. ‘Ama biliyorum, bu ülkede bir güvercine dokunmazlar’ dedikten bir hafta sonra maalesef katledildi. Devletin derinliklerindeki ve yüzeyindeki karanlık Hrant Dink’i katletti. Önce bu cinayet, dava sürecinde Ergenekoncu denilenlere belli odaklar yıkmaya çalıştı, devlet içerisindeki güç kavgaları çerçevesinde. 15 Temmuz darbesinden sonra da FETÖ’cü denilen bazı aktörlere yakılmaya çalışıldı ama ortak sorumlulukla hiçbir zaman yüzleşilmedi. Devletin derinliğindeki konuşan, toplumun üzerindeki etkisi olan barışçıl bir Ermeni’yi susturmalıyız iddiasında olan karanlıkla asla yüzleşilmedi.”

“MİLLİ MUTABAKAT CİNAYETİ GİBİ GÖRÜLEN HRANT DİNK CİNAYETİ DAVASINA BAKILAMADI”

Paylan, Dink’in katledilmesinin ardından Türkiye genelinde yüzbinler yurttaşın eylemlerini hatırlatırken, "Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz’ dediler ve adalet talebinde bulundular. Bu adalet talebine karşı da maalesef 16 yıldır bu adalet mücadelesi sonuç alamadı. Sebebi ise iktidar, bu meselenin üzerine gitmedi. AKP iktidarı döneminde Hrant Dink katledildi. 16 yıldır da AKP iktidarı döneminde Hrant Dink cinayetinin üzeri örtülüyor. Faillerin üzerine gidilmiyor. ‘Öldür’ diyenler yargılanmıyor. Önümüze Trabzon’dan bazı gençleri gönderdiler. ‘Onları yargılayın, onlar bu işin yalnızca failleri’ dediler. Bazen dediğim gibi Ergenekon’cu birkaç aktörü önümüze koydular. Ama onlar da konuşmadı. Bazen de FETÖ’cü denilen bazı aktörler önümüze konuldu ama bütünleşik ortak sorumluluğa, o milli mutabakat cinayeti gibi görülen Hrant Dink cinayeti davasına bakılamadı” dedi.

“CEZASIZ KALAN SUÇLAR TEKRARLAR”

Dink’in katledilmesinin ardından açılan davanın Türkiye için “bir arınma davası” olabileceğini ifade eden Paylan, “Eğer Hrant Dink cinayeti ile yüzleşilebilseydi, adaleti bulunsaydı daha sonra pek çok cinayet engellenebilirdi. Çünkü cezasız kalan suçlar tekrarlar. Hrant Dink cinayeti aydınlatılamaması ve cezasız kalması nedeniyle bugün devletin derinliklerinde o karanlık aynen yoluna devam ediyor. Provokasyonlar hazırlıyor. Hepimizi birbirimize düşüyor. Hrant Dink cinayeti davası bir arınma olabilirdi. Ama iktidar o yoldan vazgeçtiği için o karanlık yoluna devam ediyor” sözleriyle iktidarı eleştirdi.

“AGOS GAZETESİ’NİN ÖNÜNDE OLMAYA ÇAĞIRIYORUM”

Paylan, Dink’in katledildiği 19 Ocak günü İstanbul Şişli Pangaltı’daki Agos Gazetesi’nin önüne yurttaşları Dink’i anmak için davet ederek ANKA’ya şunları söyledi:

“Hrant Dink için 19 Ocak günü her yıl yaptığımız gibi Agos Gazetesi önünde olacağız. Hrant’ın arkadaşları bir çağrı yaptı. Ben tüm yurttaşlarımızı Hrant Dink'in barış, adalet ve bir arada yaşama iddialarına ses vermek, onun yanında olduğunu göstermek isteyen tüm yurttaşlarımızı perşembe günü 15.00’da Hrant’ı anmak ve onun iddialarına sahip çıkmak için Agos Gazetesi’nin önünde olmaya çağırıyorum.”

 

Kaynak: anka