Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Etlik Şehir Hastanesi’nin açılış töreninde, “Bundan 20 yıl önce hükümete gelirken milletimize, ülkemizi eğitim, sağlık, adalet, emniyet üzre yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Ardından ulaşım, tarım, enerji, dış politika; bu konularda dünyanın sayılı ülkelerinden biri olacağımızın sözünü vermiştik. Açılışını yaptığımız Etlik Şehir Hastanesi, işte bu sözün gereğini hakkıyla yerine getirmiş olduğumuzun örneklerinden biridir. Bugün Türkiye, 20’nci şehir hastanesine de kavuştu. Hâlâ inşası süren 13 ve proje aşamasındaki 2 şehir hastanesi ile bu sayıyı 35’e çıkartacağız” dedi.

Ankara yapımı tamamlanan Etlik Şehir Hastanesi, bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı törenle hizmete açıldı. Şehir hastanelerinin hayali olduğunu söyleyen Erdoğan, törende şöyle konuştu:

“Etlik Şehir Hastanemizi, bünyesindeki 8 ayrı hastane ve en son teknolojiyle donatılan birimleri ile sağlık devrimimizin sembollerinden biri olarak görüyoruz. 691’i yoğun bakım olmak üzere 4 bini aşkın yatak kapasitesi, bin polikliniği, 125 ameliyathanesi, laboratuvarları, araştırama merkezleri ve 1 milyon 145 bin metrekareyi aşan alanıyla bu dev hastane, adeta bir sağlık şehri hüviyetindedir. Ankara’ya, Ankaralılara bu yakışır. Hastanemiz, sadece vatandaşlarımıza değil, çalışanlarına da en üst konforu sağlayacak donanımla tasarlanmıştır. Mart ayından beri ardı ardına açıkladığımız paketlerle, hayata geçirdiğimiz beyaz reformla sorunlarını önemi ölçüde çözdüğümüz, beklentilerini karşıladığımız sağlık personelimizin daima yanında olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum.

“BUGÜN TÜRKİYE 20’NCİ ŞEHİR HASTANESİNE DE KAVUŞTU. HÂLÂ İNŞASI SÜREN 13 VE PROJE AŞAMASINDAKİ 2 ŞEHİR HASTANESİ İLE BU SAYIYI 35’E ÇIKARTACAĞIZ”

Bundan 20 yıl önce hükümete gelirken milletimize, ülkemizi eğitim, sağlık, adalet, emniyet üzre yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Ardından ulaşım, tarım, enerji, dış politika; bu konularda dünyanın sayılı ülkelerinden biri olacağımızın sözünü vermiştik. Açılışını yaptığımız Etlik Şehir Hastanesi, işte bu sözün gereğini hakkıyla yerine getirmiş olduğumuzun örneklerinden biridir. Türkiye, yıllar yılı buna hasretti. Hayalim olarak gördüğüm şehir hastanelerinin her birini, her aşamasını bizzat takip ettim. Bu ortak hayalimizin 20’nci eserini bugün hizmete sunmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Bugün Türkiye, 20’nci şehir hastanesine de kavuştu. Hâlâ inşası süren 13 ve proje aşamasındaki 2 şehir hastanesi ile bu sayıyı 35’e çıkartacağız.

“ADANA’DA HALİ, ŞEHİR HASTANESİ DİYE BENİM MİLLETİME KASMAYA ÇALIŞTILAR”

Muhalefet çoğu yalan ve çarpıtma olan hezeyanlarla bu eserlere çamur atmaya çalışa da dünyada ilk defa ülkemizde hayata geçirilen şehir hastaneleri modeli, bugün pek çok ülke tarafından yakından inceleniyor. Savaş Ay’ın programını izlemiş miydiniz? Orada Bay Kemal’in, SSK’nın başı olarak nasıl bir sefalette olduğunu görmüş müydünüz? Ya bu Bay Kemal’den bu ülkeye hayır gelir mi? Gelmez. SSK’nın başında sen ne yaptın ki bu ülkede ne yapacaksın? Son asrın en büyük sağlık krizini, muhalefetin ‘sahra hastanesi’ diye reklamını yaptığı derme çatma yapılara muhtaç etmeden alnımızın akıyla yönettik. Ne yaptı bu CHP? Adana’da hali, şehir hastanesi diye benim milletime kasmaya çalıştılar. Utanmadan, sıkılmadan Bay Kemal, oranın açılışını yapmaya gitti. Hastane bu ya. Böyle çadırdan hastane olur mu? Ama Bay Kemal’e sorarsan olur.

“ÜLKEMİZİN SAĞLIK ALANINDAKİ KAZANIMLARINA HALEL GETİRECEK HİÇBİR OLUMSUZLUĞA MEYDAN VEREMEYİZ”

Kendi vatandaşlarımıza birinci sınıf sağlık hizmeti sunarken 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım malzemesi gönderdik. Her büyük reformda, değişimde olduğu gibi bu alanda da ufak tefek aksilikler yaşanıyor olabilir. Ama artık bu gemi yükünü almış, rotasına girmiş ve menziline doğru gitmektedir. Ülkemizin sağlık alanındaki kazanımlarına halel getirecek hiçbir olumsuzluğa meydan veremeyiz. Tam tersine, elimizdeki imkanları daha verimli kullanacak, daha ileri taşıyacak adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Her şehir hastanemizi ulusal ve uluslararası düzeyde birer marka haline getireceğiz.

“VATANDAŞLARIMIZIN HER BİRİNİN, ÖZELLİKLE DE GENÇLERİMİZİN BAŞKA ÜLKELERDEKİ HİÇBİR YERE GIPTA İLE BAKMAYACAKLARI GELİŞMİŞLİKTE BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDENE KADAR BİZE DURMAK, DURAKSAMAK YOK”

Sağlık ordumuza katılan her doktorumuz, asistanımızı akademik statü ve özlük hakları bakımında destekleyerek markalaşma sürecini hızlandıracağız. Daha çok çalışarak ülkemizi 2053 sağlık vizyonu ile buluşturacağız. Gençlerime bırakacağımız en önemli miras, sağlık başta olmak üzere her alandan onlara hayallerini gerçeğe dönüştürecek ruhu aşılamak ve imkanı vermektir. Vatandaşlarımızın her birinin, özellikle de gençlerimizin başka ülkelerdeki hiçbir yere gıpta ile bakmayacakları gelişmişlikte bir Türkiye’yi inşa edene kadar bize durmak, duraksamak yok. Türkiye’nin, kaybetmeyi göze alacak tek bir evladı yoktu. Bu yüzyılın adı, Türkiye yüzyılı. Ülkemizi merkez aldığımızda batıdan doğuya, kuzeyden güneye her tarafta güvenlik krizleri ve istikrasızlıkların yol açtığı huzursuzluk iklimi hakim. Türkiye, bu endişe verici tablodan, maruz kaldığı tüm saldırılara ve yaşadığı badirelere rağmen güven, huzur adası olarak ayrışmaktadır. Son dönemde sosyal medya mecralarında yine gelişmiş ülke güzellemelerinin yapıldığını, özellikle gençlerimizin bilinçaltlarına mutlaka buralara gidilmesi gerektiği fikrinin aşılanmaya çalışıldığını görüyoruz. Türkiye’yi böyle göstermeye çalışanlar, aslında ülkenin bu hale gelmesi için her türlü sinsiliği yapanlardır.

“BUGÜN DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN GELEN MİLYONLARI BİZ MİSAFİR EDİYORUZ”

Türkiye’nin sadece savaş bölgelerinden kaçanların değil, gelişmiş ülke vatandaşlarının da adeta sığınağı haline dönüşmesinde bu acı gerçeğin payı vardı. Bugün dünyanın dört bir yanından gelen milyonları biz misafir ediyoruz. Ülkemizi bir kurtuluş kapısı, kurtuluşa giden yolun geçiş yolu olarak görerek bu topraklara yönelen herkes, bize çok önemli bir mesaj veriyor. Ülkemizin, mensubu olduğumuz milletin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Devletleri yıkılanların başlarına hangi felaketlerin geldiğini görmek için başımızı kaldırıp şöyle bir bakmamız yeterlidir. Özellikle sırf daha iyi arabaya binmek, daha yeni telefon alabilmek, daha çok konsere gidebilmek gibi sufli heveslerle ellerin kapsına varanlara acıyarak bakıyoruz. Bugün böyle heveslerle yola çıkanların yarın merhamet ve şefkat ihtiyacı duyduklarında sığınacakları bir devlet mekanizması bulamayınca yaşayacakları pişmanlığı tahmin edebiliyoruz.

“ETLİK ŞEHİR HASTANEMİZİN DE ÜLKEMİZE YAPACAĞI KATKILAR, MİLLETİMİZE VERECEĞİ HİZMETLERİN, BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASINDA ÖNEMLİ BİR MERHALE TEŞKİL EDECEĞİNE İNANIYORUM”

Türkiye olarak kendi gücümüze, potansiyelimize inanarak bu büyük dönüşümü en az sıkıntıyla, en büyük kazançla atlatacağız. Etlik Şehir Hastanemizin de ülkemize yapacağı katkılar, milletimize vereceği hizmetlerin, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında önemli bir merhale teşkil edeceğine inanıyorum. Bugün burada bu adımı atarken İstanbul’umuza Çam Sakura’yı yaptık. Göztepe Şehir Hastanesi’ni, Okmeydanı’nda bir şehir hastanesini yaptık. Kartal Şehir Hastanesi, Sancaktepe Şehir Hastanesi ve Yeşilköy Şehir Hastanelerini de yine bu arada, hele de Yeşilköy ve Sancaktepe’yi 45 günde yaptık. Biz buyuz.”

Erdoğan’ın açılış konuşmasının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Erdoğan’a, Osmanlı dönemi hattatlarından Galatalı Mehmed İzzet Efendi’nin bir tablosunu hediye etti. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın dua okumasının ardından hastanenin açılış kurdelesi kesildi.

Kaynak: anka