CHP Parti Meclis (PM) Üyesi Eren Erdem, Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 12’ye düşürmesine ilişkin, “Para Politikaları Kurulu üyeleri, Merkez Bankası üyeleri, sizin bir toplantı falan yaptığınız da yok. Zannımca çekirdek çitliyorsunuz. Saraydan gelen talimatları okuyup, ‘Arkadaşlar, yazalım bir bildiri geçelim’ diyorsunuz. Ekonomi tartışılan bir masadan böyle kararlar çıkmaz” dedi. Eren Erdem, bugün yaptığı açıklamada, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun politika faizini yüzde 12’ye düşürmesini ve AKP iktidarının ekonomi politikalarını eleştirdi. Erdem, şunları söyledi: “HÜKÜMET ŞU AN HEPİMİZE TUZAK KURUYOR: İnsanlık tarihinde nadir görülebilecek hadiselerden birini yaşıyoruz. Nedir o? Bir hükümet düşünün, bir ekonomi yönetimi düşünün, kendi vatandaşına tuzak kuruyor. Gerçekten de yaşadığımız şey o. Hükümet, şu an hepimize tuzak kuruyor. Hatta bu tuzak, yer yer sonuca ulaşıyor. BÜTÜN VATANDAŞLARI, KUR KORUMALI MEVDUAT ADI ALTINDA BİRİLERİNE FAİZ ÖDEMEK ZORUNDA BIRAKTILAR: Geçtiğimiz günlerde, borsa manipülasyonu üzerinden batırılan küçük yatırımcıları gördük. Bugün de politika faizi bir puan daha indirildi. Nureddin Nebati’nin yönettiği ekonomi politikalarıyla geldiğimiz durum bu. Avrupa, Amerika faiz artırırken bir puan daha indirdik. Peki bu gerçekten faizleri düşürdü mü? Hayır. Bankaların, yüzde 12 ile borçlanmasına rağmen minimum yüzde 28 ile vatandaşa kredi verdiği bir ortamda yaşıyoruz. Bu da yetmedi. Bütün vatandaşları, kur korumalı mevduat adı altında birilerine faiz ödemek zorunda bıraktılar. ARTIK 81 MİLYON SU ALSA, ONUN VERGİSİ BİRİLERİNE FAİZ OLARAK ÖDENİYOR: Parasının harama gittiğine inanarak tekelden ciklet bile almayan mütedeyyin muhafazakar vatandaşlarımız var. Bu vatandaşlarımız, kur korumalı mevduat üzerinden şu anda faiz ödüyorlar. Bugüne kadar yoktu böyle bir şey. Faizi banka, kendi kârından ödüyordu. Artık 81 milyon su alsa, onun vergisi birilerine faiz olarak ödeniyor. Şimdi geldiğimiz nokta bu. SEN ASLINDA YOKSUN SEVGİLİ NEBATİ: Nureddin Nebati, sen aslında yoksun. Hani bir komedi dizisi vardı. Burhan karakteri, ‘Ben aslında yokum’ derdi. Sen aslında yoksun sevgili Nebati. Gözlerinde ışık falan yok. Büyük bir karanlıksın sen. Bu ülkeye yaptıklarını hiçbir zaman unutmayacağız. Yine enflasyon patlayacak, yine arka kapıdan dolar satarak, döviz satarak kuru tutmaya çalışacaksınız. Yine insanlar fakirleşecek, yine zam gelecek, yine pahalılık gelecek, yine milletin vergileriyle birilerine kur korumalı mevduat kur farkı ödenmeye devam edecek. Yine banka faizleri artacak. Bankalar kâr edecek, yancılar kâr edecek, çeteler kâr edecek ve tefeciler kâr edecek. Kim zarar edecek? Millet zarar edecek. İşte bu hükümetin ekonomi modeli budur. Dolayısıyla bu modeli biz değiştireceğiz. BİZ YENİ BİR EKONOMİK MODELLE TÜRKİYE'Yİ DÜZLÜĞE ÇIKARTACAĞIZ: Biz, üretime dayanan, bu milleti savunan, bu milletin menfaatlerini koruyan bir yeni ekonomik modelle Türkiye'yi düzlüğe çıkartacağız. Ama kara kış kapıda, tekrar çağrı yapıyorum. Hükümet derhal ‘Kara Kış Fonu’ kurmalıdır. Aksi takdirde bu kış, gerçekten çok soğuk geçecek. EKONOMİ TARTIŞILAN BİR MASADAN BÖYLE KARARLAR ÇIKMAZ: Nureddin Nebati, biliyorum senin hiçbir yetkin, hiçbir gücün yok. Sen, aslında yoksun. Sen, televizyonlara çıkıp konuşan, ama hiçbir icraat yapamayacak bir kişisin. Para Politikaları Kurulu üyeleri, Merkez Bankası üyeleri, sizin bir toplantı falan yaptığınız da yok. Zannımca çekirdek çitliyorsunuz. Saraydan gelen talimatları okuyup, ‘Arkadaşlar, yazalım bir bildiri geçelim’ diyorsunuz. Ekonomi tartışılan bir masadan böyle kararlar çıkmaz. Dolayısıyla siz, zannımca herhalde oturup dizi izliyor. Birbirinize o dizi üzerine yorumlar yapıp çekirdek çitliyor ve saraydan gelen bildirileri basına gönderiyorsunuz. Bunu, bunun dışında yapacağınız hiçbir şey yok. DEVLET KURUMLARINI BAĞIMSIZ MÜESSESELER HALİNE GETİRECEĞİZ: Bu ülkenin bütün kurumlarını yeniden ayağa kaldıracağız. Herkesin yaşam tarzına saygılı bir şekilde bu ülkenin devlet kurumlarını yeniden güçlendirip onları bağımsız müesseseler haline getireceğiz. Para Politikaları Kurulu kendi işini yapacak. Ekonomi yönetimi kendi işini yapacak. Türkiye nefes alacak. Az kaldı. Sayılı gün çabuk geçer.”