CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’li belediyeleri işaret ederek, “Her türlü hırsızlık kötüdür ama siyasi hırsızlık daha kötüdür” sözüne “Erdoğan ‘bakanlıklarımızın çalışmaları’ derken, herhalde kendi şirketinden, kendi bakanlığına dezenfektan satan eski bakanının hizmetlerinden bahsediyor” karşılığını verdi. Torun, Rize’deki sel felaketinin olduğu bölgeye de 3 kişilik heyetle gideceklerini duyurarak, “Sel felaketinin nedeni de bu coğrafyanın gerçeğini görmezden gelip, bir türlü kalıcı önlemler alınmamasıdır” dedi. CHP Genel Başkan yardımcıları Seyit Torun, Gamze Akkuş İlgezdi ve Ahmet Akın başkanlığındaki 40 kişilik CHP heyeti, Karadeniz ziyaretlerini sürdürüyor. Bugün Giresun’da olan heyet yurttaşlarla bir araya gelecek ve sorunlarını dinleyecek. CHP Giresun İl Başkanlığı önünde basın açıklaması yapan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, dün Rize’de yaşanan sel felaketini hatırlatarak, kayıpların nedeninin önlem alınmaması olduğunu söyledi. Torun, şunları söyledi: “Rize’mizde yaşanan sel felaketi nedeniyle maalesef 2 vatandaşımız hayatını kaybetti ve selde kaybolan bazı vatandaşlarımız hala bulunamadı. Bu kapsamda, Sayın Genel Başkanımızın talimatlarıyla 3 kişilik bir heyetle bugün Rize’ye gidiyoruz. Yüksek Disiplin Kurulu Başkanımız Sayın Uğur Bayraktutan, Trabzon Milletvekilimiz Sayın Ahmet Kaya ve ben birazdan Rize’ye hareket edeceğiz. Sel felaketi ile ilgili incelemelerde bulunup, elimizden gelen desteği sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Heyetimiz ise Giresun’da vatandaşlarımızla birlikte sahada, onların dertlerini dinleyecekler, çözüm önerilerimizi anlatacaklar. Şunun altını çizmek isterim ki; artık sel, bu coğrafyanın kaderi olmamalı. 19 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidar, artık bunun tedbirlerini almalı, her yıl bu acıyla karşı karşıya kalmamalıyız. Rize’deki sel felaketinin nedeni de bu coğrafyanın gerçeğini görmezden gelip, bir türlü kalıcı önlemler alınmamasıdır.” 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümüne de değinen Torun, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, amasız ve fakatsız tüm darbelerin karşısındayız. Halkın iradesinin üzerinde bir güç tanımadık, tanımıyoruz. Şunu da belirtmek isterim ki, siyasi fırsatçılık yapıp, milletimize bir sivil darbeyi yaşatanlara da karşı olduk, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz” dedi. “KENDİ ŞİRKETİNE DEZENFEKTAN SATAN BAKANINA BAKMALIDIR” Torun, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’li belediyeleri işaret ederek hizmetler konusunda “siyasi hırsızlık” yapıldığına ilişkin sözlerine şu yanıtı verdi: “Milletimizin dertlerini bir kenara iten siyasi iktidar, işi gücü bırakmış belediyelerimize saldırmaya devam ediyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı dün çıkmış yine belediyelerimizi karalamaya çalışıyor. Erdoğan, dünkü grup toplantısında, muhalefet belediyelerinin, bakanlıkların çalışmalarını sahiplendiğini söyleyip, ‘Her türlü hırsızlık kötüdür, ama siyasi hırsızlık daha kötüdür’ diyerek, algı operasyonu yapmaya çalışıyor. Erdoğan’a şunu söylüyoruz: Bizim milletimiz bu ülkede kimin siyasi hırsızlık yaptığını çok iyi bilir. Erdoğan ‘bakanlıklarımızın çalışmaları’ derken, herhalde kendi şirketinden, kendi bakanlığına dezenfektan satan eski bakanının hizmetlerinden bahsediyor olmalı. “VATANDAŞ ‘BİTTİK’ DERKEN FAİZ ÖDEMEK HIRSIZLIKTIR” Kusura bakmayın bizde yolsuzluğu sahip çıkacak belediye başkanı yoktur. Erdoğan eğer bir siyasi hırsızlık arıyorsa, önce millet iradesinin çalınmak istendiği İstanbul seçimlerine bakmalıdır. Erdoğan eğer bir siyasi hırsızlık arıyorsa, sandıkta kazanamadığı belediyelerin yetkilerini, masada çalmaya çalışanlara bakmalıdır. Millet kuru ekmeğe muhtaç hale gelmişken, bir avuç azınlığa dolarla ihale verenler siyasi hırsızlıktan bahsetmeden önce iki kere yutkunmalıdır. Vatandaşımız ‘artık bittik, perişan olduk’ derken, yurt dışındaki bir avuç tefeciye her gün 50 milyon dolardan fazla faiz ödemek en büyük hırsızlıktır.” “BU YOLU YAPACAĞIZ’ DİYE SÖZ VEREN İKTİDAR, VATANDAŞI KANDIRDI” Torun fındıkta taban fiyatın belirlenmemesi ve Giresun’un sorunlarına da değinerek, şunları söyledi: “Tüm ülkemizin olduğu gibi Karadeniz bölgemizin de Giresun’umuzun da büyük sorunları var. En büyük sorunlarımızdan biri Ordu’muzda olduğu gibi fındıktaki belirsizlik. Bu iktidar maalesef bir fındık politikası belirlemekten bile acizdir. Bunun yanında neredeyse yeni hasat mevsimi geldi, ama hala taban fiyatlarla ilgili açıklama yok. 15 gün sonra bahçelere giriyoruz, ama fındığın fiyatını bilmiyoruz. Biz Giresun’dan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Üretici bahçeye girmeden, fındık fiyatı 35 lira olmalıdır, olması için de çalışacağız. Bunun yanında Güney Çevre Yolu sorunu Giresun halkını artık canından bezdirmiştir. 10 yılı aşkın süredir ‘bu yolu yapacağız’ diye söz veren bu iktidar, maalesef vatandaşlarımızı kandırmıştır. Vatandaşın beklediği bu yola maalesef yıllardır kazma bile vurulmamıştır.”