Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrası, "siyasi cinayet" tartışmalarına ilişkin "Bu zat, eğer bu konularda samimi, dürüstse; gerçi bunun kitabında dürüstlük diye bir şey yok, bu işin merci cinayetlerin neresidir, yargıdır. Yargıya müracaat edersin, delillerini sunarsın ve bu siyasi cinayetlerle ilgili böyle bir şey varsa yargı da ne yapar, bunların üzerine üzerine gider. Ama bu zat bugüne kadar akşam yalan sabah yalan, hayatı böyle geçmiş. Yanına şimdi birilerini toplamış. Onlar da aynı şekilde yalan terörü estiriyorlar. Bu yalan terörü ile de acaba biz iktidarı nasıl zaafa düşürürüz, bunun gayreti içerisindeler. Tabii yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Üsküdar’daki Hazreti Ali Camisi’nde kıldığı cuma namazı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın öne çıkan açıklamaları şöyle: MÜCADELEMİZ BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE DAHA FARKLI ŞEKİLDE DEVAM EDECEKTİR: (Suriye’ye yönelik olası operasyon sorusu üzerine) PKK, YPG, PYD cirit atıyor. Bunların destek veren ülkelerin başında da koalisyon güçleri, Amerika geliyor. Bunların verdiği her türlü destek, silah, mühimmat, araç, gerek, bunlarla birlikte burada terör estiriyorlar. Bizler de mücadelemizi veriyoruz. Rejim bunlardan gücünü alıyor. Rejime karşı da aynı şekilde bu mücadele sürdürülüyor. Bir yere kadar bu sabrımız devam etti. Son olarak 2 polisimiz burada şehit oldu. Zaman zaman sivillerden buralarda şehit olanları görüyoruz. Bütün bunlara karşı mücadelemiz bundan sonraki süreçte daha farklı şekilde devam edecektir. Yani bu terör örgütlerine, Amerika'nın oradaki malum güçlerine karşı, rejim güçlerine karşı gerekli olan her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bu konuda kararlıyız. TÜRKİYE, KATAR, AFGANİSTAN BU TÜR ADIMLARI ATABİLİRİZ: (Taliban hükümeti heyetinin Türkiye’deki temasları sorusuna ilişkin) Taliban artık dünyada da kabul arayışları içinde. Henüz dünyada ülkeler Taliban'ın şu andaki durumunu kabul etmiş değiller. Ülkelerin kendilerini kabulü noktasında arayışları var. Arkadaşlarımızla yaptıkları görüşmelerde özellikle destekler noktasında gerek insani yardım gerekse Afganistan’daki bu yeni sürecin işlerliği konusunda tabii ki talepleri oldu. Bizler her türlü desteği Afgan halkına vereceğiz. Yeter ki Afganistan’daki bu yönetim gerçekten uluslararası ilişkilerde, hakikaten Afgan halkının haklarını korumada adil bir yaklaşım içinde olsun. Münasebetlerinde bizlerle uluslararası ilişkiler noktasında adil bir yaklaşım içerisinde olsun. Böyle bir adımın atılması halinde Afgan halkıyla bizim kadim kardeşliğimiz, dostluğumuz var. Onları bir kenara koymamız mümkün değil. Şu ana kadar Afganistan'ın alt yapısında, üst yapısında çok emeklerimiz oldu, bu emeklerimizi de son ana kadar da hep sürdürdük. Kabil Havalimanı ile alakalı oranın işletmesini bizler yürütüyorduk. Bundan sonraki süreçte de eğer anlaşmalar yapılabilirse Türkiye, Katar, Afganistan bu tür adımları atabiliriz. YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANIYOR: (Siyasi cinayet tartışmalarına ilişkin yöneltilen soruya) Her şeyden önce bu zat, eğer bu konularda samimi, dürüstse; gerçi bunun kitabında dürüstlük diye bir şey yok, bu işin merci cinayetlerin neresidir, yargıdır. Yargıya müracaat edersin, delillerini sunarsın ve bu siyasi cinayetlerle ilgili böyle bir şey varsa yargı da ne yapar, bunların üzerine üzerine gider. Ama bu zat bugüne kadar akşam yalan sabah yalan, hayata böyle geçmiş. Yanına şimdi birilerini toplamış. Onlar da aynı şekilde yalan terörü estiriyorlar. Bu yalan terörü ile de acaba biz iktidarı nasıl zaafa düşürürüz, bunun gayreti içerisindeler. Tabii yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor. Şu anda da tabii bizler de yargıya özellikle müracaat ederek sorgulanmasını istedik. Kimse çıksın ortaya dedik. Bu kim olursa olsun böyle bir siyasi cinayetin işlenmesine, bunun ülkemizde yer etmesine asla bizler iktidar olarak fırsat vermeyiz. Ama bu tür iftira atanlara da meydanı boş bırakmayız.