Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’da; “Geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gücüne güç katacak bir savunma sanayi projesinin açılışında ordumuzun komutanları ile birlikte yaşadığımız sevince tahammül edemediklerini hep birlikte gördük. Bay Kemal, Sakarya Arifiye’de bu ordunun başkomutanı olarak Tayyip Erdoğan ne yaptı? Orada Fırtına obüslerinin teslim törenini yaptı. Senin hayatında, senin aklında böyle bir şey var mı ya? Böyle bir şey yapabilir misiniz ya? Altay tanklarının teslimini yaptık, Bay Kemal” dedi. Erdoğan, “Kardeşlerim, anayasamıza göre bu kardeşiniz, bu ordunun başkomutanıdır. Bunu ben söylemiyorum, anayasamız söylüyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla Menteşe Atatürk Bulvarı’ndaki toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, burada özetle şöyle konuştu: 

“Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin altyapısından üst yapısına kadar tüm eksiklerini gidermiş, ‘Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını önemli ölçüde tamamlamış olarak huzurunuzdayım. Demokrasi ve kalkınma hamlelerimizi dünyanın geçmeye hazırlandığı yeni yönetim ve ekonomi düzeninde ülkemizi hak ettiği seviyeye çıkarmanın ilk adımını attığımızı görüyoruz. Daha büyük hedeflerle, daha büyük özgüven ve güçle yönümüzü geleceğe dönmüş durumdayız. Bundan 12 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilk açıkladığımızı zihinlerini geri kalmışlık ve faşizm kapanına hapsetmiş birileri kendi akıllarınca bizi küçümsemiş, alaya almışlardı. Hep yaptıkları gibi 2023 hedeflerimizi hayata geçirmek için başlattığımız her programı, her projeyi, her yatırımı ne diyorlardı? ‘Yapamazsınız.’ Böyle engellemeye çalıştılar. Bu onlar için bir hezeyandı ama bunu dün gibi hatırlıyorum. 

Tabii biz AK Gençlik ile Ak Kadrolar ile bunlara yüz vermedik. Hiç kulak asmadık. Bizim baktığımız tek yer milletimizdir. Milletimizin özlemleridir. Milletimizin talepleridir. Milletimizin ihtiyaçlarıdır. Hamdolsun, her seçimde bize en güçlü şekilde destek veren milletimiz sayesinde sadece ülkemizi, eşi benzeri görülmemiş eser ve hizmetlere kavuşturmakla kalmadık, aynı zamanda terör örgütlerinden darbecilere, küresel vesayetçilerden ekonomik tetikçilere kadar istiklalimize ve istikbalimize göz dikenlerin tamamının da hakkında geldik.  

Kendi milletinden umudunu kesenlerin ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemek için sergiledikleri kepazeliklere rağmen cumhuriyetimizin yüzüncü yılına coşkuyla, gururla, heyecanla girdiğimiz bir döneme ulaştık. Havaalanından buraya gelene kadar yol boyu tıklım tıklım vatandaşlarımızı gördüm. Gerçi, müstemleke zihniyetlilerin kepazelikleri bitip tükenmek bilmiyor.

Geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gücüne güç katacak bir savunma sanayi projesinin açılışında ordumuzun komutanları ile birlikte yaşadığımız sevince tahammül edemediklerini hep birlikte gördük. Bay Kemal, Sakarya Arifiye’de bu ordunun başkomutanı olarak Tayyip Erdoğan ne yaptı? Orada Fırtına obüslerinin teslim törenini yaptı. Senin hayatında, senin aklında böyle bir şey var mı ya? Böyle bir şey yapabilir misiniz ya? Altay tanklarının teslimini yaptık, Bay Kemal. Bunlarla ordumuz çok da güçlü, bunlarla ordumuz o terör örgütlerini inlerine gömdü, inlerine. Bay Kemal, sen bu teröristlerle dirsek dirseğe dolaştın. Cezaevindeki teröristleri de nasıl çıkarırız diye bunun gayreti içerisindesin. Boşuna uğraşma. O teröristler öyle oralardan çıkamazlar. Ama şimdiden vaat ediyor. Yahu Diyarbakır'da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan bu Demirtaş değil miydi? Ya şimdi çıkmış bu, ‘Onları çıkaracağım’ diyor. Bu millet sana bu yolu açmaz. Bu millet terörden beslenenlere, kan emicileri bu ülkede oy vermez. Ben milletime güveniyorum. Ben milletime inanıyorum. Ve bu yolda böyle yürüyeceğiz. 

Bu zihniyet önce Sakarya Arifiye’deki fabrikanın bu seviyeye gelmesini sağlayan yatırımlarımızı sabote etmek için yapmadığını bırakmadı. Her türlü yalan ve iftirayı kullanarak bu ihanet kampanyasında başarılı olamayan bu habis zihniyet, bu defa doğrudan kahraman ordumuzu ve şerefli komutanlarımızı hedef alarak asıl niyetini gösterdi. 

“ANAYASAMIZA GÖRE BU KARDEŞİNİZ, BU ORDUNUN BAŞKOMUTANIDIR” 

Her gün sınırlarımızı taciz eden Yunanistan’a, elinde on binlerce masumun kanı olan PKK’ya, ülkemizin son dönemde gördüğü en büyük ihanet çetesi olan FETÖ’ye, egemenliğimizi hedef alan ülkelere velhasıl Türkiye ve Türk milleti düşmanlarına göstermediği, gösteremediği tepkiyi; ordumuzun komutanlarına fütursuzca sergileyen, seviyesizce hakaret eden bir kişi bu ülkenin siyasetçisi olabilir mi?

Kardeşlerim, anayasamıza göre bu kardeşiniz, bu ordunun başkomutanıdır. Bunu ben söylemiyorum, anayasamız söylüyor…. Bu ülkenin ve milletin hangi menfaatini bunlar savunabilir? Hangi hakkını koruyabilir, hangi hedefini hayata geçirebilir?

Tabii biz bunların asıl karın ağrılarını çok iyi biliyoruz. Bunlar Arifiye'deki âtıl fabrikanın ülkenin savunma sanayinin en önemli üretim tesislerinden biri olmasından rahatsızlar. Bunlar, karasında havasına denizinden siberine kadar savunma sanayi alanında kendi tasarımını, kendi üretimini kendisi yapabilen Türkiye gerçeğine tahammül edemiyorlar. Bunlar, terörü sınırları içerisinde bitirmekle kalmayıp sınırları ötesinde de teröristlerin başını ezen Türkiye fotoğrafına dayanamıyorlar. 

Rahmetli Menderes'i idam sehpasına götürüp ülkenin başına böyle çullandılar. Rahmetli Demirel’i muhtıralarla yıpratıp ülkenin başına böyle çöreklendiler. Rahmetli Özal’ı bin bir yalan ve iftira ile devreden çıkartıp ülkenin başına böyle musallat oldular. İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren bize de aynısını yapmak için çok uğraştılar. Ülkeye ve millete daha çok hizmetler kazandırmak için harcamamız gereken vaktin ve enerjinin bir kısmını bunlara ayırmak zorunda kaldık. Partimizi kapatmaya teşebbüs etmekten, sokakları karıştırmaya, terör örgütlerini cesaretlendirmekten darbecilere alkış tutmaya kadar her yolu denediler. Dışarıda ve içeride Türkiye'yi hedef alan kim varsa hepsinin yanında bunlar yer aldılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, işte ben şu anda karşımdaki bu muhteşem kalabalığın az önce resmi rakamını sordum. Dedim, ‘Ne kadar?’ Resmi rakamı aldım. 50 bine varan bir katılımla bugün buradayız.  

“BUNLARIN ‘ALLAH BİR’ DEDİĞİNE İNANIN. BAŞKA HİÇBİR ŞEYE İNANMAYIN” 

Bir masa kurmuşlar, etrafındaki herkesten ayrı ses çıkıyor. Herkes ayrı baş çekiyor. Herkes ayrı hesap yapıyor. Ya bunlar Anayasayı bile çözememişler. Ya sen nasıl oluyor da daha seçilmemişsin, seçilmediğin hâlde nasıl oluyor da ‘Hemen seçime gideriz’ diyorsun. Ah, ah. Neyse, olanlar oldu. Bunların ‘Allah bir’ dediğine inanın, başka hiçbir şeye inanmayın. Çünkü Allah bir.  

Masanın altında üstünde sakladıkları gözükmeyen ortakları ayrı telden çalıyor. Daha ortada fol yok yumurta şımarmalarından yanlarına varılmıyor. Peki bunlar sadece zarar dostudur. Ülkenin ve milletin iyiliğini istedikleri tek bir örnek görülmemiş.  

İktidara geldiğimizden beri Muğla’ya toplamda ne kadar yatırım yaptık, biliyor musunuz? Bunu bütün dostlara anlatın. 50 milyar tutarında kamu yatırımı yaptık tüm Muğla’ya. 

Zaman daraldı. Seçime, ana kademe, yoğun bir şekilde gidiyor muyuz? Sandıkları patlatıyor muyuz?” 

 

Kaynak: anka