CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Sadece kur korumalı mevduattan dolayı 80 milyar, Hazine ödedi. Bir o kadar da Merkez Bankası ödedi. Yaklaşık 150 milyar lira, aralık ayından bugüne, 10 ayda para çıktı, zenginin zenginliğini muhafaza etmek için. Eğitim, kadın yoksulluğu, işsizlik, eğitime erişim konuları, CHP’nin, sadece Hazine’nin kasasına takılmış kaçak vanaları kapattığında çözebileceği sorunlardır” dedi.

Engin Altay, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın “Umut Kapınızı Çalacak” sloganıyla başlattığı ‘80 Günde Devri Alem’ programının TBMM çalışmaları hakkında bilgi vermek amacıyla bugün düzenlediği basın toplantısında konuştu. Altay, şunları söyledi:

“Milletin içinde bulunduğu iktisadi, kültürel durumu yok sayan bir Meclis, Meclis değildir. Maalesef zenginin zenginliğini korumakla mükellef bir TBMM’nin varlığı, beni şahsen, hem de o Meclis’in üyesi olarak üzüyor.

İstanbul’un sorunlarını bilmiyor değildik ama bir güncellemeye ihtiyaç vardı. Mesela üç sene önce İstanbullularla konuştuğumda, en temel sorunların başında önce, ‘göçmen’ de, ‘mülteci’ de, ne dersen de, bu ve uyuşturucu vardı. Şimdi ekonomik sorunlar bunların önüne geçti. Tek adam rejimine geçtikten sonra yaşanan ekonomik sorunlarla birlikte bu önüne geçti.

Biz, 27. dönemde 42 bin 240 yazılı soru önergesi verdik. Bunun 13 binini İstanbul milletvekillerimiz ve ağırlıklı olarak da İstanbul’un sorunları için verdiler. Bu, gerçekten övgüye değerdir. Biz, 3 bin 638 Meclis araştırma önergesi verdik. Bunun 583’ünü İstanbul milletvekillerimiz verdi. Bu da bence övgüyü hak eden tablo. TBMM’de 3 bin 638 araştırma önergesi vermişiz, ‘araştırma komisyonu kuralım’ diye. Kaç tane komisyon kuruldu biliyor musunuz, 27. dönemde? Sadece 11 tane.

İstanbul, Türkiye’dir hiç şüphesiz. İstanbul milletvekillerimizin yükü şöyle de ağır. İstanbul Türkiye, bir de Anadolu var. Genel Merkez’imizin programları çerçevesinde İstanbul milletvekillerimizi bu dönem, Anadolu’nun köyleri ve kasabalarında çalıştırdık. Oralardaki sorunları, vatandaşla yüz yüze teması, oranın dertlerini Anadolu’dan alıp Meclis’e taşımak gibi de önemli görev ifa ettiler.

"YÜKSEK PERFORMANSIN GÖSTERGESİ"

CHP Grubu olarak, toplamda 2 bin 323 kanun teklifi verdik 27. dönemde, toplamda. Bunun bin 211’ini, yarısını İstanbul milletvekillerimiz vermiş. Bu, İstanbul milletvekillerimizin, görevlerinin gerektirdiği niteliklerle donanmış halde İstanbul, vatan ve millet sevgisiyle görevlerini çok titiz bir şekilde, çok yüksek bir performans ile yaptıklarının bir göstergesidir.

Anayasallıktan da kopmadık. 109 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 85’ini de -Anayasa’ya aykırı buldu Kaboğlu Hoca- Anayasa Mahkemesi’ne götürdük. Bu dönemde 114 kanun yapıldı Meclis’te. Bunun da yüzde 78’ini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık. Anayasa Mahkemesi’ne gitmekten hoşnut değiliz, meraklısı da değiliz. Ama çıkan kanunların neredeyse tamamı, orta yerdeki Anayasa’ya aykırı. Çıkan kanunların tamamı, bir avuç zengin için, bir avuç insan içi çıkıyor. 500 bin hane için çıkıyor. Geri kalan 24 milyon hane, 500 bin hanenin zenginliğini beslemek için adeta çalışıyor, Hazine’ye koyuyor. Hazine de 500 bin aileye, başta Beşli Çete olmak üzere para aktarıyor. Mesele, tercih meselesidir.

"EĞİTİM, KADIN YOKSULLUĞU, İŞSİZLİK KONULARI, CHP’NİN, SADECE HAZİNE’NİN KASASINA TAKILMIŞ KAÇAK VANALARI KAPATTIĞINDA ÇÖZEBİLECEĞİ SORUNLARDIR"

Sadece kur korumalı mevduattan dolayı 80 milyar, Hazine ödedi. Bir o kadar da Merkez Bankası ödedi. Yaklaşık 150 milyar lira, aralık ayından bugüne, 10 ayda para çıktı, zenginin zenginliğini muhafaza etmek için. Eğitim, kadın yoksulluğu, işsizlik, eğitime erişim konuları, CHP’nin, sadece Hazine’nin kasasına takılmış kaçak vanaları kapattığında çözebileceği sorunlardır. Can yakıcı sorunlarımız da var; sığınmacılar, mülteciler. Kimse kusura bakmasın sevgili İstanbullular; kırıp dökmeden, ağlatmadan, inletmeden iki yıl içinde İstanbul’u temizleyeceğiz. Bunun lamı cimi yok. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir göçmen politikası da yok.

Uyuşturucu meselesini nasıl çözeriz? Bal gibi çözeriz. Kandırılmış çocukları hapse atmak marifet değil. Uyuşturucu baronları ile fotoğraf çektirmeyeceğiz. Uyuşturucu baronlarının hepsini hak ettikleri kodese tıkacağız, hangi bakan ile fotoğrafı olursa olsun. Bunun için paraya da gerek yok. Kararlılığa gerek var.

Cenabı Allah bu memlekete her şeyi iki eliyle vermiş, bol bol vermiş ama insanımızın yüzde 80’i aç ve açık. Böyle bir şey olamaz. Çalınan, yağmalanan; milletin, fakir ve fukaranın rızkıdır. Fakir ve fukaranın rızkını kimseye yedirmeyeceğiz. İstanbul için kullanacağız.

"CHP, ‘SİYASET BANA NE VERECEK’ DİYE DEĞİL, ‘BEN TOPLUMA NE VERECEĞİM’ DİYE SİYASET YAPAN İNSANLARDAN OLUŞAN BİR PARTİDİR"

CHP, ‘siyaset bana ne verecek’ diye değil, ‘ben topluma ne vereceğim’ diye siyaset yapan insanlardan oluşan bir partidir. Mayasında vatan, millet, bayrak sevgisi vardır. Böyle bakıldığı zaman, CHP’li kadroların, Genel Başkan’ından en yalın üyesine kadar hep birlikte, el ele, omuz omuza bu harami saltanatına son vermekte kararlıyız. İstanbul’u daha yaşanır, ‘Ah güzel İstanbul’ diye içinden gelerek söylediği bir şehir haline getireceğimize de Türkiye’nin önünde söz veriyoruz. Dünyada iki kent eskidir ve herkes tarafından bilinir; Paris’in, Londra’nın adı yokken bu dünyada Roma ve İstanbul’un adı vardı. Şimdi İstanbul, onların çok gerisinde kaldı. İstanbul’u Paris, Roma ve Londra’dan ileriye taşımak da CHP’ye nasip olacak.

Kutuplaşmadan, kamplaşmadan uzak duracağız. Kışkırtmalara gelmeyeceğiz. Erdoğan’ın provokasyonlarına gelmeyeceğiz. Erdoğan’ın tahriklerine gelmeyeceğiz. Erdoğan’ın engellemelerine rağmen belediyelerimiz tıkır tıkır işlerini yapacaklar. Erdoğan’ın tahriklerine rağmen CHP TBMM Grubu, milletin derdiyle dertlenmeye ve soruları çözüm odaklı şekilde mesaisini sürdürmeye devam edecek.”

Kaynak: anka